Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, tedbir nafakası, boşanma davasının açılmasıyla birlikte hakim tarafından hükmedilen ve gerekli görüldüğü hallerde dava sonucu kesinleşinceye kadar devam edebilen, tarafların boşanma sürecinde yaşam seviyelerinin olumsuz yönde değişmemesi açısından verilen bir nafaka türüdür. Boşanma kesinleştikten sonra ise TMK 175. madde koşulları oluşmuşsa yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Boşanma kesinleştikten sonra tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru değildir. Ancak anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

    Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan iştirak nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. İlamın esasının kesinleşmesi zorunlu olan hallerde fer'ilerininde kesinleşmeden takibe konulabilmesi mümkün değildir. (HGK 07.11.1990 tarih 1990/12-446 Esas 564 Karar). Ayrıca çocuk için hükmedilen iştirak nafakası, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren istenilebilir hale gelecektir. Somut olayda; takibe konu Elmadağ Aile Mahkemesinin 26.07.2011 tarih ve 2010/353 Esas, 2011/206 Karar sayılı tarafların boşanmalarına ilişkin ilamının temyiz edilmiş olması nedeniyle boşanma hükmünün kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, ilamın boşanma yönünden kesinleşmediğinden fer'isi olan iştirak nafakasının da takibe konamayacağı nazara alınarak, takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir....

      HUMK.nun 443/3. maddesi uyarınca; tedbir nafakası yönünden takip yapılabilmesi için ise ilamın kesinleşmesi koşulu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla tedbir nafaka alacakları kesinleşmeden takip konusu yapılabilir. Somut olayda; boşanma ilamının ekinde hükmedilen manevi tazminat ve tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Bu durumda takibin tedbir nafakası yönünden devamına imkan kılacak şekilde manevi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken tümden iptali doğru değildir....

        Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçtığından yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davacı-davalı erkeğin karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek, kabulü ile, Dairemizin 23.10.2017 tarih 2016/6277 esas 2017/11501 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden, kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

          Bentteki yoksulluk nafakası hükmünün KALDIRILARAK, kaldırılan bu hükümler yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 6. Bentteki kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası hükmünün 6a bendi olarak AYNEN MUHAFAZASINA, BUNA GÖRE; 1- ) Boşanma davasında kurulan hüküm fıkrasının B4.bendi yerine geçmek üzere: Davacı-davalı kadının maddi tazminat talebinin REDDİNE, 2- ) Boşanma davasında kurulan hüküm fıkrasının B5. Bendi yerine geçmek üzere: Davacı-davalı kadının manevi tazminat talebinin reddine, 3- ) Boşanma davasında kurulan hükmün 6b bendi olarak: Davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, 4- ) Boşanma davasında kurulan hüküm fıkrasının B8....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, tazminatların miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, boşanma davasının reddi ve erkek yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda tarafların eşit kusurlu olduğu belirlenerek her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine hükmedilmiştir....

            Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Taraflar arasında Çorlu 2. Aile Mahkemesinde karşılıklı açılmış olan eldeki boşanma davasında verilen karar henüz kesinleşmeden davacı karşı davalı kadın, Çorlu 2. Aile Mahkemesinde 2022/195 Esas sayılı dosya ile boşanma davası açmıştır. Davacı karşı davalı kadın birleştirme talep etmiş olup davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre; eldeki dava ile davacı karşı davalı kadın tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek davaların görülmesi gerekmektedir....

            İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde; kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı erkeğin karşı davasının reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili; kadının reddedilen zina nedenine dayalı boşanma davasına, iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarına, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/05/2019 NUMARASI : 2018/334 ESAS 2019/421 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle)|Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

            Davalı yasal süreden sonra ibraz ettiği cevap dilekçesinde boşanmayı kabul ettiğini, boşanma dışındaki talepleri kabul etmediğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 700 TL tedbir, aylık 1.000 TL iştirak nafakası takdirine, davacı tarafın tedbir - yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı T3 davacı adına kayıtlı olan taşınmazın 1/2 hissesinin adına tescil edilmesi talebiyle nafaka ve tazminat talepleri hakkında usul ve yasaya uygun olarak harçları ödenmiş bir karşı dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu