WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

GEREKÇE; Dava, iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Davalı tarafın istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde ; Mahkemenin nafakaya ilişkin aylık artırım miktarı 350,00TL olup yıllık 4.200,00TL ye tekabül etmektedir. 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 4.400,00TL. dır....

Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde;artırımı talep edilen yoksulluk nafakasının 31.10.2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 30.11.2015 tarihinde açıldığı,tarafların sosyal ve ekonomik durumunda boşanmadan sonra olağanüstü bir değişiklik olduğuna dair bir iddianın ileri sürülmediği görülmüştür....

    KARAR Borçlu, dayanak ilam gereği her çocuk için belirlenen aylık 175,00 TL nafakayı düzenli olarak davalının posta çek hesabına yatırdığını, mahkemenin belirlemiş olduğu yıllık... oranına göre artırdığını, bu artırımı sadece çocuklarının nafakası için yaptığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ...’ye müzekkere yazılarak hesap dökümü istenmiştir. 09/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacının 23/07/2014 dava tarihi itibariyle 2.346,62 TL davalı ...'a nafaka borcunun bulunduğu, 16/07/2014 takip tarihinden sonra davacının maaş hesabından işveren Kurum tarafından iki kez toplam 2.342,12 TL kesinti yapıldığı, bu bedelin İcra Müdürlüğünde işlem gören 2014/5243 Esas sayılı dosyaya yatırıldığının tespit edildiği, kesintinin dava tarihinden sonra olması nedeniyle hesaplamaya dahil edilmediği bildirilmiştir....

      Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Davacının temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk A.....

        Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Enes'in 2004 doğumlu olup özel okulda 5.sınıfta eğitim gördüğü; davacı annenin baro kafeteryasında çalışıp aylık 1000 TL geliri olduğu ve kendisine ait evde oğlu ile yaşadığı; davalının ise, astsubay olup aylık 3.685,38 TL geliri bulunduğu, yeniden evlendiği ve eşi ve bir çocuğu ile yaşadığı, üzerine kayıtlı iki adet dairesi ve bir aracı bulunduğu anlaşılmaktadır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Konya Ereğli 2.Asliye Mahkemesinin 2012/106 Esas ve 2012/263 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, çocuk lehine 100,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 27/12/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

          Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların.....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/181 Esas 2008/60 Karar sayılı ilamı ile taraf1arın boşanmalarına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müşterek çocuk... velayetinin davacıya verildiğini, bu karar ile müvekkiline 200,00 TL tedbir nafakası, müşterek çocuk için 100,00 TL iştirak nafakası verildiğini, kararın aradan geçen süre ve sosyal ekonomik şartlar karşısında müvekkili için yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL arttırılarak 500,00 TL’ye, müşterek çocuk için iştirak nafakasının aylık 300,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            GEREKÇE : Dava kadının davasında yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı,erkeğin birleşen davasında velayet-iştirak nafakasının kaldırılması ve lehine iştirak nafakasına karar verilmesi taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; 1- )Davalı-birleşen davacı vekilinin nafakanın artırımı ile ilgili davada verilen karara ilişkin istinaf başvurusu yönünden; Davalı-birleşen davacı yanın istinaf başvuru dilekçesindeki büfe işletmesi ile ilgili kısım sebebiyle kadının açtığı nafakanın artırımı davasındaki karara ilişkin de istinaf başvurusunda bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

            Somut olayda; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında, takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 275,00 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalı vekilinin iştirak nafakasının artırım oranına ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince, mahkemece iradın arttırılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi icabetmektedir. Mahkemece, takdir edilen yoksulluk nafakası artırım oranı fazladır. Zira, dosya içeriğinden; tarafların Ereğli 2....

              UYAP Entegrasyonu