AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2014 NUMARASI : 2013/342-2014/696 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı ve ortak çocuk için ödenen nafakaların yetersiz olduğunu ileri sürerek; aylık 50.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 850.00.- TL ye, aylık 50.00.- TL olan iştirak nafakasının 600.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmadaki beyanında; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne,yoksulluk nafakasının aylık 250.00.- TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
verilen kararda davalı- karşı kadının ödenmekte olan yoksulluk nafakasının artırılması davasının reddinin ise toplanan tüm delillere usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....
Bu doğrultuda davalının tüm, davacının hükmedilen iştirak nafakasının artış miktarının azlığına dair istinaf başvurularının reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin hükmedilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda artış miktarının düzenlenmemesine dair istinaf başvurusu yönünden ise; iştirak nafakasına hükmedilen ilk ilamda tarafların anlaşmaları uyarınca hükmedilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda % 10 oranında artacağına dair bir düzenleme bulunmaktadır. Davacı dava dilekçesinde ise artışın TÜİK tarafından açklanan ÜFE oranında yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bu kapsamda hükmedilen iştirak nafakasının TMK.nun 184/4. maddesi uyarınca gelecek yıllarda ne miktarda artacağının ve ödeneceğinin düzenlenmesi gerekmektedir. İlk ilamda karar verilmiş olan % 10 artış çocuğun giderlerini karşılamada günün ekonomik koşulları ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetildiğinde yetersizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; boşanma ilamıyla aylık 1.500,00 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının kira ödemeye başladığını, kanser tedavisi gördüğünü, masraflarının arttığını, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 6.000,00 TL'ye yükseltilmesi talep ve dava etmiştir...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının nafakanın indirilmesi talebinin kabulü ile, .....Aile Mahkemesi'nin ....sayılı ilamı ile davalı kadın lehine hükmedilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 450 TL'ye, müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 500'er TL iştirak nafakasının aylık 450'şer TL'ye indirilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesine ilişkindir. HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yeralmaktadır. Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremez. Bunun gibi hakimin talepten başka bir şeye de hüküm vermesi yasaktır. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir....
e ödediği yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL ye indirilmesine, bu miktarda yoksulluk nafakasının davacı tarafından davalıya ödenmesine, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davasının reddine, karşı davada ise müşterek çocuklar için ödenen iştirak nafakasının 75'er TL arttırılmasına , fazlaya ilişkin talepleirin reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Davacı (Karşı davalı) vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede ; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan asıl davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ./.....
Davanın niteliği gereği velayetin değiştirilmesi talebi hakkında verilecek karar iştirak nafakasının kaldırılması talebini etkileyeceğinden, Dairemizin söz konusu bozma ilamının 2. bendinde yer alan bozma sebebine göre davacının iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden temyiz itirazlarının incelenmesi doğru değildir. Ancak, bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşıldığından davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece; iştirak nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra ortadan kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33.maddesi (mülga 1086 sayılı HUMKnun 76.maddesi) uyarınca; davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara ait ise de, dava dilekçesini bir bütün olarak değerlendirerek, davayı nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.10.2013 gün, 2013/5-603 esas, 2013/1503 karar sayılı ilamı.) Somut olayda, davacı, davalıya aylık 200.00.- TL yardım nafakası ödediğini ve davalının çalışmaya başladığını ileri sürerek, yardım nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece; yanılgılı değerlendirme ve nitelendirme sonucu iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi isabetli değildir....
Somut olayda davacı kadın ortak çocuk için aylık 10.00,00 TL iştirak nafakasının ödenmesini talep etmiş, mahkemece davasının kısmen kabulü ile aylık 5.000 TL iştirak nafakasının ödenmesine karar verilmiş olup, bu karara karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince aylık 2.500 TL iştirak nafakasının ödenmesine karar verilmiştir. O halde davacı kadın tarafından reddedilen (İlk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi kararı arasındaki kısım) aylık 2.500 TL, davalı erkek tarafından da kabul edilen aylık 2.500 TL iştirak nafakasının yıllık ödenecek nafaka miktarı 30.000 TL’dir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma kararı ile davalı kadına 300 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklara 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, boşanma kararından sonra davacının asgari ücretle çalışmaya başladığını, gelirinin azaldığını, yeniden evlendiğini belirterek yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasını, bu olmadığı taktirde yoksulluk nafakasının 300 TL'den 100 TL'ye, iştirak nafakasının 150'şer TL den 75'er TL'ye indirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının ekonomik durumunun boşanma davası sırasında nasılsa şimdide aynı olduğunu, çocukların giderlerinin arttığını beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 300 TL'den 100 TL'ye, iştirak nafakasının 150'şer TL den 100'er TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Davada, davacının gelirinin azalması nedeniyle, boşanma kararı ile hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığında indirilmesi talep edilmektedir....