Buna göre; mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, ancak davalının aldığı nafakanın cüz'i bir miktar olduğu, bu nafaka ile gelirinin toplamının ise davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı göz önünde bulundurularak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bu talebin kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Arttırımı kabul edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası ile kaldırılması reddedilen yoksulluk nafakasına yönelik Hüküm, yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir.Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı yönünden kaldırılması reddedilen yoksulluk nafakası ve arttırımı kabul edilen iştirak nafakasının miktarı dikkate alındığında, mahkeme kararı kesin olduğundan davalı-karşı davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması konulu davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanması sırasında davalı lehine takdir edilen ve her yıl %20 oranında arttırılmasına karar verilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının İstanbul 7....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2020 NUMARASI : 2020/79 2020/328 DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı yararına daha önce aylık 3.000 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasını dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "davanın reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı taraf, süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; ret kararına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....
GEREKÇE : Asıl dava; yardım nafakasının artırımı, birleşen dava; yardım nafakasının kaldırılması isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E - 2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyle miktar veya değeri sekiz bin (8.000,00) Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Asıl davada, artırılmasına karar verilen aylık 250,00TL (250,00 x 12 = 3.000,00) ve birleşen davada reddedilen, kaldırılması talep edilen aylık 350,00TL (12 x 350,00 = 4.200,00) miktar üzerinden, yıllık nafaka farkı toplamları ayrı ayrı 8.000,00TL'yi geçmemektedir. Hüküm, artırılmasına karar verilen asıl ve reddedilen birleşen davada nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
Kayış için ...8.Aile Mahkemesinin 2014/24Esas-2014/297 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen tedbir nafakasının ve dolayısıyla ...5.Aile Mahkemesinin 2014/441 Esas 2015/392 Karar sayılı ilamı ile arttırımı yapılan tedbir nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına, davalı ... için hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tedbir nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. 1-) 6100 sayılı HMK 326 maddesi uyarınca, "Yargılama giderleri, kural olarak, davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir". Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323 1/ğ)....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava tarihi itibariyle reşit olduğu anlaşılan ortak çocuklardan........ için ..... 8.Aile Mahkemesinin 2014/24Esas-2014/297 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen tedbir nafakasının ve dolayısıyla ..... 5.Aile Mahkemesinin 2014/441 Esas 2015/392 Karar sayılı ilamı ile arttırımı yapılan tedbir nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına, davalı ... için hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tedbir nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. 1-) 6100 sayılı HMK 326 maddesi uyarınca, "Yargılama giderleri, kural olarak, davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir". Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323 1/ğ)....
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarının makul bir oranda indirilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasının kaldırlması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları gelir seviyeleri, yaşantıları, davalı- karşı davacı kadının babasından dolayı aldığı yetim aylığı dikkate alındığında, davalı-karşı davacı kadın için ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması yasal şartlarının oluşmadığı ancam yoksulluk nafakası indirim yasal şartlarının oluştuğu, İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek davacı-karşı davalı erkeğin, davalı- karşı davacı kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasının toplanan tüm delillere usul ve yasaya uygun düşmediği, nafakanın kaldırılması davası nafakanın indirilmesi talebini de içerdiği dikkate alındığında, davacı-karşı davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri yaşantıları dikkate alınarak asıl davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere uygun miktarda indirilmesine karar verilmesi gerekitği, İlk Derece Mahkemesince...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla tedbir nafakasının miktarı, tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılması ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine...