"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde, ...Aile Mahkemesi’nin 2011/1126 Esas 2014/697 Karar sayılı boşanma kararı ile davalı kadın için hüküm altına alınan aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde aylık 1.000,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüyle kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasında; Dosya içinde alınan sosyal inceleme raporları, annenin velayet görevinin gereklerini ihmal ve istismar ettiğinin, kişisel ilişkiye engel olduğunun ispatlanamaması, çocuğun anne ile kalmak istemesi, davacı babanın velayet görevini üstlenmesi halinde müşterek çocuğu yaşadığı Belçika ülkesine götürmeyeceğine dair beyanı nazara alınarak velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı iştirak nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmış olup, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2015 NUMARASI : 2014/166-2015/239 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalının 2012 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aradan geçen zaman içinde davalı kadının çalışmaya başladığı ve yoksulluk durumunun ortadan kalktığını beyan ederek, ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Dava taraflarının ekonomik durumlarının olağanın dışında değişmesi halinde yoksulluk nafakası miktarının yeniden değerlendirilmesi mümkün olduğu gibi, nafaka lehtarının yoksulluk durumunun ortadan kalkması halinde yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması olasıdır....
Tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, , müşterek çocuğun yaşı, zorunlu öğrenim döneminde bulunması temel ihtiyaçları ile eğitim öğretim ihtiyaçları nazara alındığında hükmedilen aylık 550,00 TL iştirak nafakasının dosya kapsamına, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu değerlendirilmiş, davacının nafaka miktarına yönelen istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yapılan değerlendirmede ise gerek müşterek çocuk için davalı lehine Ankara 20. Aile Mahkemesince bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması talebi, gerekse de davacı lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi talebi, velayet talebinin ferileri mahiyetindedir. Bu itibarla davacı lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi, aleyhine mevcut olan iştirak nafakasının kaldırılması davacı lehine ayrı vekalet ücreti takdirini gerektirmez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davası olduğu, karşı davanın yoksulluk nafakasının yükseltilmesi ve iştirak nafakasının yükseltilmesi davası olduğu, mahkemece asıl davanın reddine karar verildiği, karşı davada yoksulluk nafakası talebinin arttırımı yönündeki talebin reddine, iştirak nafakası arttırımı talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacı-davalı erkek asıl davanın reddini, karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği, davacı-davalı erkek istinaf talebinin incelenmesinde istinaf kanun yoluna başvurma harcı olarak 148,60 TL, istinaf karar harcı olarak 54,40 TL yatırdığı, davacı-davalı erkeğin hem asıl davanın reddini hem karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği anlaşılmakla 54,40 TL daha istinaf karar harcı yatırması gerektiği halde yatırmadığı anlaşılmıştır....
Mahkemece; asıl dava yönünden nafakanın kaldırılması talebinin reddine, 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi itibari ile 450,00 TL'ye indirilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; nafakanın kaldırılmasına konu dava reddedilmesine rağmen davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, yine nafakanın indirilmemesinin gerektiğini, karşı davalarının kabulü ile nafaka miktarının arttırılmasına karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi-iştirak nafakasının arttırılması talebi niteliğindedir....
Aile Mahkemesinin 2009/894 Esas, 2010/400 Karar sayılı dosyası ile kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiş ise de gerekçeli kararda tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmediği gerekçesi ile bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla ... 2.Aile Mahkemesinin 2010/400 Esas - 906 Sayılı davası ile kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının geçici koruma mahiyetinde olduğu, ... 2....
Mahkemece davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemece oluşturulan hükümde yoksulluk nafakasının hangi tarihten itibaren kaldırılacağı belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; yoksulluk nafakasının kaldırıldığı tarihin belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, asıl davada müşterek çocuk Ömer Yiğit'in aylık 700 TL olan iştirak nafakasının 800 TL artırımı ile aylık 1.500 TL'ye yükseltildiği, bu çocuk için bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 9.600 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk Öykü Beren'in 600 TL olan iştirak nafakasının 800 TL artırımı ile aylık 1.400 TL'ye yükseltildiği, bu çocuk için bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 9.600TL'ye tekabül ettiği, karşı davada ise çocuk Ömer Yiğit'in 700 TL olan iştirak nafakası ile Öykü Beren'in 600 TL olan iştirak nafakalarının kaldırılması talep edildiği, karşı davanın reddedildiği, çocuk Ömer Yiğit'in kaldırılması istenen 700 TL'lik nafakasının bir yıllık tutasının 8.400 TL'ye, çocuk Öykü Beren'in kaldırılması istenen 600 TL'lik nafakasının bir yıllık tutasının ise 7.200 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin...