AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2015 NUMARASI : 2014/545-2015/56 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. İncelenmesi gereken; Kayseri 1.Aile Mahkemesi'nin 08.06.2012 tarih ve 2012/1062 E.- 2012/440 K.sayılı boşanma dosyası, dosya içerisinde bulunmamaktadır....
.- 2014/673 K. sayılı ilamı ile 2016 tarihinde boşandıklarını, aylık 210 TL aylık yoksulluk nafakası ödediğini, davalının boşanma sonrası emekli olduğunu, 2016 yılından bu yana yaklaşık olarak 1.950 TL emekli maaşı aldığını, ayrıca Akçakoca ‘ da kendisine ait evi bulunduğunu, Ereğli’ de ise babasından kalan ve miras payı olan evi bulunduğunu, oluşan tüm bu yeni durumların değerlendirilmesini ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ederek dava açmıştır. Davalı, cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız olduğunu, yoksulluk nafakasının mevcut Türkiye koşullarına göre olması gerekenden kat, kat düşük olduğunu, buna rağmen davacının asgari ücretin 1/7‘si olan nafakasının kaldırılması için iş bu davayı açtığını, iş bu nafakanın bağlandığı tarihte, mevcut maaşının bulunduğu, nafaka kararının maaş duruma göre verildiğini, bu nedenlerle davalı haksız ve mesnetsiz iş bu davanın reddini talep etmiştir....
Mahkemece; davalı lehine boşanma neticesinde hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların bakım iaşe giderleri,eğitim giderleri dikkate alındığında müşterek çocuklar için bağlanan iştirak nafakalarının azaltılmasına yönelik talebin reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davalının yoksulluk durumunun ortadan kalkıp kalkmadığı noktasında toplanmaktadır. ./.. -2- Kural olarak, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m. 176/4) İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2020 NUMARASI : 2017/381 ESAS-2020/681 KARAR DAVA KONUSU : Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; velayeti davalı annede olan müşterek çocuk için Antalya 1. Aile Mahkemesi'nin 2016/174 esas ve 2016/293 karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 450,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, aksi halde aylık 100,00 TL'ye indirilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 550,00 TL'ye arttırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı – birleşen dosya davacısı dilekçesinde; müvekkilinin yoksulluğunun ortadan kalkmadığını, davacının şoför olarak çalışmaya başladığını, maddi durumunun iyi olduğunu savunarak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ve birleşen davasında ise boşanma davasında belirlenen 200 yoksulluk nafakasının 600 TL’ye ve 150 TL iştirak nafakasının 500 TL’ye çıkarılmasını ve her yıl enflasyon oranında arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile davalı- birleşen dava davacısının yoksulluk nafakası artışı talebinin reddine, müşterek çocuk için daha önce aylık 150 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
Aile Mahkemesinin ilamı ile hükmedilen bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması davasının açıldığı, Dairemizin onama ilamının tedbir nafakasının kaldırılması davasına yönelik olduğu, bozma sebebine göre davacının boşanmanın ferilerine yönelik olan nafakalara ve tazmanatlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmediği, davacı erkeğin tanıklarının beyanlarının kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davası tarihinden önce olduğu, bu tarihten sonra davacı tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığının anlaşılmasına göre, Hukuk Usul Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle de; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da, idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli...
O halde, yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmadığı dikkate alınmaksızın nafakanın kaldırılması doğru görülmemiştir. Mahkemece davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Bu doküman 5070 Sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır....
DAVA TÜRÜ :Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm tarafların temyizi üzerine, davacı-karşı davalı kadının açtığı iştirak nafakasının miktarının arttırılması ve çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davaları yönünden eksik harç alındığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma sebebine göre tarafların iştirak nafakasının miktarı ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığı yönünde karar verilerek diğer yönlerden onanmış; mahkemece ilk bozma sonrası iştirak nafakası ve kişisel ilişkisinin kaldırılması veya sınırlandırılması yönünden yeniden hüküm kurulmuş, bu sefer mahkemece verilen ikinci hüküm davalı-karşı davacı erkeğin temyizi üzerine, kadının reddedilen davası yönünden, davalı-karşı davacı erkek...
Dava, davalı lehine hükmedilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Yasasının 4.maddesinde, TMK.nun 2.kitabından doğan dava ve işlerin Aile Mahkemesinde çözümleneceği belirtilmektedir. Somut olayda; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edildiğine göre, böyle bir davanın Aile Mahkemesinde incelenip sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkindir; görev itirazı yargılamanın her aşamasında, usul hukukuna ilişkin hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın taraflarca ileri sürülebileceği gibi, davayı gören mahkeme de, bu yönde bir itiraz olmasa bile, görevli olup olmadığını kendiliğinden değerlendirmekle yükümlüdür. Her dava, usul hukukunun kamu düzenine ilişkin kurallarının gösterdiği görevli mahkeme hangisi ise, orada görülür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası ve iştirak nafakası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....