AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/293 2021/1314 DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Artırılması-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması/yoksulluk nafakasının kaldırılması konulu karşılıklı davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi ,gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; davacı lehine hükmedilmiş olan 450,00 TL yoksulluk nafakasının 750,00 TL ye, müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan 350,00 TL iştirak nafakasının 500,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi şartları oluşmadığından asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının doğru olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 17.03.2021 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından, davalı kadına karşı aylık 200 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebiyle dava açılmış, mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile, davalı kadına bağlanan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının aylık 75 TL indirilerek karar tarihinden itibaren aylık 125 TL olarak devamına kesin olarak karar verilmiş, davalı kadının talebi üzerine Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 17.03.2021 tarihli yazısı ile, davacı erkeğin ekonomik durumunda önemli ölçüde azalma olmadığı gibi davalı kadının ekonomik durumunda da önemli bir artış meydana gelmediği, bu nedenle mahkemece davanın kısmen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2.HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen asıl davada menfi tespit, iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi, birleşen davada iştirak nafakasının artırılması davasında verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; tarafların iştirak nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının arttırılması istemlerinin reddine yönelik istinaf talebinin esastan reddine, davalı/davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı/davalı vekili tarafından temyiz, davalı/davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-) Davacı/birleşen dosyada davalı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada, yoksulluk nafakasının kaldırılması, birleşen davada yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, birleşen dava yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1- Davacı-birleşen dava davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Nafaka davaları, Adli Tatilde de görülen davalardandır. (HMK md. 103/1-b)....
DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması- İştirak Nafakasının Artırılması-Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava ve karşı dava birbirinden bağımsız, ayrı davalardır. Davacı-davalı tarafından velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması davası açılmış, davalı-davacı tarafından da karşı dava olarak iştirak nafakasının arttırılması talep edilmiştir. Karşılıklı açılan her bir dava birbirinden bağımsız olduğundan karşı dava dilekçesinin de diğer tarafa usulüne uygun tebliği sağlanmalıdır. Mahkemece davacı-davalıya karşı dava dilekçesinin tebliği için düzenlenen tebligat mazbatası beyanda bulunan ilgilinin adı-soyadı, imzadan çekinip çekinmediğine dair bir bilgi içermediğinden geçersizdir....
Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması istemine yönelik davanın yapılan yargılaması sırasında toplanan delillerden, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin anlaşıldığı, bu hususun İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği, İlk Derece Mahkemesince dava tarihi itibariyle davalı kadının başka biriyle fiili birliktelik yaşamak olgusunun bulunmadığı gerekçesine dayalı olarak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, bu gerekçenin ve değerlendirmenin hatalı olduğu, zira yoksulluk nafakasının kaldırılması için kadının başka biriyle evli gibi yaşaması olgusunun dava tarihi itibariyle de aranması gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı gibi Yargıtay 3....
O halde, mahkemece, tarafların gelir durumu, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, iştirak nafakasının indirilmesi hakkaniyete uygun olmayıp, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü ile iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. 2-) Oluş ve kabule göre iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde 175 TL ye indirilmesi istemli açılan davada; dava tarihi itibariyle 555,74 TL ye ulaştığı beyan olunan iştirak nafakasının 317 TL üzerinden 2016 yılı için devamına; devam eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenen Üfe oranında artış yapılmasına bu suretle davanın kısmen kabulüne karar verilmişken, "davanın kabulüne " yönelik hüküm tesisi isabetsiz olup , bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2014 NUMARASI : 2013/1711-2014/1628 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk nafakasının artırımı ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile; davacının yoksulluk nafakası artışı talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (birleşen davanın davacısı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Ankara 3.Aile Mahkemesinin 31.10.2011 tarih ve 2010/456 E.-2011/1447 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, davalı için aylık 600 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının daha önce ortağı bulunduğu şirkette sigortalı olarak çalışmaya başladığını, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini...
Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesi gereğince "Nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın, fiilen evliymiş gibi yaşaması" yoksulluk nafakasının kaldırılması sebebidir. Ortada yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları varken yoksulluk nafakasına hükmetmek yasanın amacına uygun olamaz. Bu durumda davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi koşulları oluşmamıştır. Bu sebeple mahkemenin davacı kadının ağır kusurlu olduğuna yönelik belirleme ve yoksulluk nafakasının reddi yönündeki gerekçesi yerinde değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonuç itibariyle doğru olan hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin ve yoksulluk nafakasının reddine ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/son)....