"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davalının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından aşağıdaki bentler dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 400 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı kadın için aylık 400 TL tedbir - yardım nafakası takdirine, 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Maddesi gereği; mahkememizin 30/09/2020 tarihli 3 numaralı ara kararıyla dava tarihi 16/07/2020 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300- TL' takdir olunan tedbir nafakasının dava tarihi 16/07/2020 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200- TL arttırılarak aylık 500- TL'ye çıkartılmasına; mükerrer tahsilata sebebiyet vermemek kaydıyla karar kesinleşinceye kadar her ay düzenli ve peşin olarak davacıdan alınarak velayeten davalıya ödenmesine, davalının müşterek çocuk için fazlaya ilişkin talep ettiği tedbir nafakası isteminin reddine, TMK 175. Maddesi gereğince davalının yoksulluk nafakası isteminin davalının alınan güncel sgk kayıt örneğine göre 18/11/2021 tarihinden sigortalı bir işte çalışıyor olması sebebiyle reddine, TMK 182.ve 330....
Davalı-karşı davacı kadın vekili, karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kararın tamamına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Bu haliyle davalı erkeğin kadına tedbir nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, davacı kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 2.bendinin kaldırılmasına, davacı kadının tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile, dava tarihi olan 23.08.2019 tarihinden geçerli olmak ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile karar kesinleşinceye kadar aylık 750,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Tarafların dosya kapsamına uygun olarak belirlenen kusur durumları karşısında boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmayan kadın lehine TMK 175.madde gereğince yoksulluk nafakası verilmesi yerinde olduğu gibi talep gereği TMK 176/son madde gereğince artış yönünde karar verilmesi de doğrudur....
Çocuklara Verilen Nafaka yönünden; boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocuğun bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Ayrıca velayeti davacı anneye verilen müşterek çocukların bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlere babanın da gücü oranında katılması zorunludur (TMK m.182/2,185/2, 327 ve 330). Müşterek çocukların yaşı, ihtiyaçları ve giderleri ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında; mahkemece, çocuklara takdir edilen tedbir-iştirak nafakasının miktarlarının fazla olmadığı anlaşıldığından, tarafların bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169) Boşanma davası açılmakla kadın ve çocuklar lehine tedbir nafakası verilmesinin TMK 169. maddesine uygun olması dikkate alınarak davalının, davacıya ve çocuklara tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, hükme bağlanmıştır....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalı-karşı davacı kadının çalışmadığı ve yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile kadın yararına aylık 450TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, tarafların istinaf itirazı üzerine bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Karar davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.Yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir....
O halde, davacının manevi tazminat, davalının ise yoksulluk nafakası talepleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilecek yerde, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davalının yoksulluk nafakası ile ilgili olarak ise kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Davacı kadın yararına TMK m.174/1-2 koşulları oluşmuştur. O halde, davacı kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilmesi (TMK m.4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de sabit olduğuna göre, davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına (TMK m.175) hükmedilmesi gerekirken bu isteğin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı kadın tarafından 24.10.2014 tarihinde açılan Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası, davacı kadın tarafından 26.11.2014 tarihinde açılan boşanma davası ile birleştirilmiştir....