Mahkemece; davalının, yardım nafakası alabilmek için açıköğretim lisesine devam ettiğini, gerçekten eğitimine devam etmek isteyen davalının okul çağında örgün eğitimine devam ederek normal şekilde okulunu bitirmesi gerektiği; davalının, sigara, alkol vs. kötü alışkanlıklarının bulunduğu, bu okula devam etmek için herhangi bir masrafının bulunmadığı gerekçeleriyle; davanın kabulüne ve yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. TMK.'nun 328/2. maddesine göre; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler", TMK.'nun 364/1.maddesinde ise; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür", TMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından yoksulluk nafakası ve kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillerden davacı erkeğin akıl hastası (TMK m. 405) olduğu, kendisine abisinin vasi olarak atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastası olan eşe kusur izafe edilemez. Açıklanan sebeplerle boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadın tam kusurlu olup, lehine yoksulluk nafakası (TMK m.175) takdiri doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.09.2015 (Per.)...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hükmedilen nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası (TMK. md. 169) boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yoksulluk nafakası niteliğinde (TMK. md.175) olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.10.2011 (Pzt.)...
m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) taleplerinin reddine karar verilmiş, davalı tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 06.10.2015 tarih 2015/16255 esas, 2015/17556 karar sayılı ilamı ile onanmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2014 NUMARASI : 2013/637-2014/375 Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının öğrenci, annesinin ev hanımı olduğunu, eğitim masrafları bulunduğunu belirterek davalı babanın oğlu için aylık 700.00 TL yardım nafakası ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; 01.10.2013 tarihinden itibaren aylık 400.00 TL yardım nafakası takdir edilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'...
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Yine boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. M. 182). Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. Dosya kapsamından davalı erkeğin cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılmaktadır....
TMK 301 maddesi uyarınca verilen babalık hükmü taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 400 TL iştirak nafakası takdirine, davacı için, hükmün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 5.000 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminat takdirine, davalı kadının süresinde olmayan maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadın için takdir edilen aylık 150 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir....
Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda; davacının emekli maaşı aldığı, 1.432.36 TL olan maaşının 207.20 TL bölümünün nafaka ödemesi için kesildiği, davacının boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödediği, kira ödemediği,yeniden evlendiği tespit edilmiştir. Davacı, boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödeyecek gelire sahip olduğuna göre yardım nafakasına muhtaç durumda değildir, yardım nafakasının takdir edilmesini gerektiren yasal koşullar somut olayda gerçekleşmemiştir. Diğer anlatım ile geçim sıkıntısı çektiğini iddia eden davacı, ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılması için dava açmadığına göre açılan yardım nafakası davasının da yasal koşullar oluşmadığından reddi gerekir....
bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....