Aile Mahkemesi'nin 17.12.2019 tarih, 2018/435 esas ve 2019/782 karar sayılı kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası açısından KALDIRILMASINA ve bu yönden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, "Davacı T1 yoksulluk nafakası (TMK md. 175) talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1 verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" III-Denizli 3. Aile Mahkemesi'nin 17.12.2019 tarih, 2018/435 esas ve 2019/782 karar sayılı kararına yönelik tarafların sair hususlara ilişkin istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE (HMK.m.353/1.b-1)....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, reddedilen boşanma davası ve kadının TMK 197 m. dayalı nafaka davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin, reddedilen boşanma davasına yönelik olarak, 11.09.2019 tarihli dilekçe ile istinaftan feragat edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen hususlar temyiz edilemez....
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davalı kadının temyizinin incelenmesine gelince; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Tarafların gerçekleşen ekonomik durumları da dikkate alınarak davalı-karşı davacı (kadın) lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı şekilde bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Bu durumda koca tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulü doğru bulunmamıştır. b)Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
(TMK md.197) Yapılan incelemede; davalı erkeğin davacı kadın aleyhine Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/1084 Esas ve 2018/1439 Karar sayılı dosyasında açmış olduğu boşanma davasının reddedildiği ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, eldeki davanın ise 01/02/2021 tarihinde açıldığı, tarafların bir süredir ayrı yaşadıkları anlaşılmıştır. Dinlenen davacı tanık beyanları ile; davalının, davacı kadının ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacıya şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evi terk ettiği, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği ve TMK'nın 197. maddesi gereğince davacı ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakası koşullarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) birlikte değerlendirildiğinde ise davacı ve müşterek çocuk lehine ayrı ayrı aylık 300,00'er TL olarak belirlenen nafaka miktarlarının az olduğu görülmüştür....
Davalı-karşı davacı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla yoksulluk nafakası talep edebilir (TMK md.175). Davacı- karşı davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru olmasa da, kadına ait SGK kaydının incelenmesinde; kadının çalıştığı, geçimi için düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca kadın yararına Türk Medeni Kanunun'nun 175. maddesi koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md. 174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 26.10.2022 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, lehine hükmedilen tazminatların miktarları, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir....