Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla yoksulluk nafakası talep edebilir (TMK md.175). Davacı kadının çalıştığı ve düzenli gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları kadın yararına oluşmamıştır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı- davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın reddini, birleşen boşanma davasının kabulünü ve ek kararı, birleşen önlem nafakası davasının kabulünü, kadın için tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini, çocuk için tedbir-iştirak nafakası verilmesini, kişisel ilişki süresini istinaf etmiştir. Davalı- davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarını, birleşen önlem nafakası talebinde nafaka miktarlarını, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmamasını ve karşı tarafa vekalet ücreti verilmesini istinaf etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı- davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın reddini, birleşen boşanma davasının kabulünü ve ek kararı, birleşen önlem nafakası davasının kabulünü, kadın için tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini, çocuk için tedbir-iştirak nafakası verilmesini, kişisel ilişki süresini istinaf etmiştir. Davalı- davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarını, birleşen önlem nafakası talebinde nafaka miktarlarını, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmamasını ve karşı tarafa vekalet ücreti verilmesini istinaf etmiştir....

Aile Mahkemesinin 30/06/2021 tarih, 2020/629 Esas, 2021/554Karar sayılı kararının tedbir/yoksulluk nafakası, tedbir/iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminata ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, 3- 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince kaldırılan konular hakkında düzelterek yeniden karar verilmesi gerektiğinden; a)-Davalı-karşı davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak DEVAMINA, ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b)-Müşterek çocuklar Riham ve Suhip lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00'er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak DEVAMINA,...

nafakası, müşterek çocuklar için ise 500'er TL tedbir/iştirak nafakası ile 20.000- TL maddi, 20.000- TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

Öncelikle belirtilmelidir ki, yoksulluk nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eş lehine hükmedilen bir nafaka türü olup, söz konusu bu nafaka boşanma davasında verilen ‘’boşanma hükmü’’ kesinleştikten sonra işlemeye başlayacaktır. 12. Yoksulluk nafakası boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. 13. TMK’nin 175. maddesinde geçen “yoksulluğa düşecek” kavramından ne anlaşılması gerektiği konusunda yasal bir tanımlama olmaması karşısında bu husus yargısal uygulamada kurallara bağlanmıştır....

    Hukuk Dairesinin 2018/2571 E., 2019/1634 K. sayılı ilamı ile taraflarca boşanma kararı yönünden istinaf talebinde bulunulmadığından boşanmaya ilişkin hükmün kesinleştiği belirtilerek yoksuluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasına, diğer istinaf istemlerinin reddine karar verildiği, Büyükçekmece 3.Aile Mahkemesince boşanma yönünden verilen kararın 08/10/2018 tarihinde kesinleştiğine dair kesinleşme şerhi düzenlendiği görülmüştür. Boşanma davası içerisinde TMK'nın 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası, boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar....

    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı/davacı T4 vekilinin; kadının reddedilen tedbir nafakası istemine, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜ ile Sarayköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 23.06.2021 tarih, 2019/312 esas ve 2021/169 karar sayılı kararının kadının tedbir nafakası talebi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat yönünden kaldırılmasına ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine. ''Davalı/davacı T4 yararına dava tarihi olan 28.11.2019 tarihinden itibaren boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak ve Denizli 6....

    Toplanan delillerden ise kadın tarafından 30.06.2009 tarihinde Beykoz Aile Mahkemesinin 2009/499 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı, kadının 24.03.2011 tarihinde boşanma davasından feragat etmesi sebebiyle davanın reddine karar verildiği, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmedikleri anlaşılmaktadır. Bu bakımdan feragatten önce gerçekleşen, mahkemece erkeğin birleşen boşanma davasında erkeğe kusur olarak yüklenen vakıaların affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekir.Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylar kusur belirlemesinde esas alınamaz. Mahkemece kabul edilen bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki kadının açtığı tedbir nafakası davası temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, tedbir nafakası davasında erkeğe yüklenen kadın ve ortak çocukları haksız olarak evden uzaklaştırdığı vakıasının birleşen boşanma davasında erkeğe kusur olarak yüklenilmesi gerekmektedir....

      Ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki, tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca, nafaka alacaklısı davacı; davasını ikametgahında açabilecekken, boşanma davasında yetkili mahkemeler buna göre daha sınırlıdır. Birleştirme durumunda yetkili mahkeme davacı aleyhine sınırlandırılmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu