WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davacı kadının; lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, tedbir nafakası ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarları ile müşterek çocuk Rojda yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile, kararın bunlara ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, davalının müşterek çocuk Berfin yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin, çocuğun boşanma hükmünün kesinleşmesinden önce 08.04.2020 tarihinde reşit olduğu ve bu sebeple konusunun kalmadığı anlaşılmakla, istinaf ve iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka (Boşanma) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma davasının 31.03.2006 tarihinde açıldığı, davacı kadının 14.11.2006 tarihinde işe girdiği ve çalışmaya başladığı mahkemece verilen boşanma hükmünün 4.5.2007 tarihinde kesinleştiği halde davacı için takdir edilen 300,00 YTL. nafakanın dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra 14.11.2006 tarihine kadar yoksulluk nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; Bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından, yararına hükmedilen tazminatların miktarı, iştirak nafakalarının miktarı, tedbir ve yoksulluk nafakası isteğiyle ilgili hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle 17.04.2014 tarihli ikinci oturumda, davalı-karşı davacı yararına 200 TL. tedbir nafakasına hükmedildiğinin anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı, karşı dava dilekçesinde talep ettiği tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamını da istemiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yoksulluk nafakası,boşanma hükmünün kesinleşmesi halinde ödenebilir hale gelir. Bu bakımdan davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının başlangıç tarihinin karar tarihi olarak belirlenmesi yanlış olmuştur. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise velayet düzenlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı ile tazminatlara faiz hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1 gereğince boşanmalarına, velayet hak ve görevinin davacı-karşı davalı babaya verilmesine, davalı-karşı davacı kadın lehine aylık 200 TL tedbir, 400 Türk lirası yoksulluk nafakası, 10.000 maddi, 10.000 manevi tazminat verilmesine karar verilmiştir...

          Her ne kadar boşanma davası açmakla ayrı yaşama hak kazanan kadın lehine tedbir nafakası taktir edilmesi gerektiği akla gelse de, tarafların yurt dışında boşandıkları, boşanma kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilip kararın kesinleştiği, boşanmanın sonuçlarının yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihe kadar geriye etkili olarak yürürlüğünün bulunduğu, başka bir ifadeyle tanıma ve tenfiz kararının etkisinin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceği, somut olayda yabancı mahkeme kararının 2018 yılında kesinleştiği, eldeki davanın 2020 yılında açıldığı, bu durumda kadın açısından kesinleşmiş boşanma kararı hukuken mevcut olmakla tedbir nafakası koşullarının oluşmadığı, ilk derece mahkemesince kadına tedbir nafakası hükmedilmemesinde isabetsizlik olmadığı değerlendirilmiş, kadının tedbir nafakasına yönelik istinafı reddedilmiştir....

          Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden davacı kadının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin hükümlerinin kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren TMK'nın 175.maddesi uyarınca aylık 600 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk Burak için yine boşanma kararının kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 500 TL iştirak nafakası takdirine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi dikkate alındığında mahkemece boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı yeterli bulunmadığı gibi davacı tarafça yoksulluk - iştirak nafakalarının her yıl Tefe- Tüfe oranında artırılması talep edildiği halde bu talep hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi de doğru görülmediğinden, davacı kadının bu yönlere ilişkin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin 8 nolu hüküm fıkrası ile 6 nolu hüküm fıkrasının iştirak nafakasına ilişkin hükümlerinin kaldırılmasına, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davacı kadın yararına TMK'nın m.175 uyarınca aylık 1.000 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takdir edilen yoksulluk nafakası ile iştirak nafakalarının boşanma kararının kesinleştiği tarihten bir yıl sonra geçerli olmak üzere her yıl Tüfe-Üfe ortalaması oranında artırılması gerektiği...

          ve esas hakkında karar verilmek suretiyle; müşterek çocuk ... lehine dava tarihi olan 24.03.2017 tarihinden başlamak ve boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam etmek üzere, çocuğun almakta olduğu tedbir nafakasıyla tekerrür oluşturmamak kaydıyla aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak velayeten davalıya verilmesine, aynı miktarın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, davalı lehine dava tarihi olan 24.03.2017 tarihinden başlamak ve boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam etmek üzere, almakta olduğu tedbir nafakasıyla tekerrür oluşturmamak kaydıyla aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının yoksulluk nafakası talebi hakkında süresinde talep edilmediğinden karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir V....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadının açtığı boşanma davası ve velayet, kadın yararına takdir edilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadın 26.09.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiş ise de, davalı-karşı davacı erkeğin açtığı davada verilen boşanma hükmü temyiz edilmeden kesinleştiğinden, kadının açtığı boşanma davasının konusu kalmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu