Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında aylık 750- TL tedbir nafakası uygun bir miktardır.Davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davalı kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ile maddi- manevi tazminat talepleri hakkında kurulan hüküm dışındaki sair istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davalı kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ile maddi- manevi tazminat talepleri hakkında kurulan hükme ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ile maddi- manevi tazminat talepleri hakkında kurulan hüküm dışındaki sair istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE....

Maddeye göre boşanma sonucu yoksulluğa düşecek olan eşin diğer taraftan nafaka isteyebileceği düzenlenmiştir. Buna göre, yoksulluk nafakası, boşanmanın gerçekleşmesine bağlıdır. Boşanma davası sırasında talep edilen yoksulluk nafakası, boşanmanın fer'î niteliğinde olduğu için boşanmanın gerçekleşmesi şarttır. 7. Dolayısıyla yoksulluk nafakasının talep edilebilmesi için boşanma olgusunun gerçekleşmesi arandığından, yoksulluğun doğup doğmayacağı da boşanmanın gerçekleşeceği dönem itibariyle incelenmelidir. Zira yoksulluk nafakası, boşanmanın kesinleştiği tarihten sonraki dönem için geçerlidir. Diğer bir ifadeyle yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte hüküm ifade edeceğinden, talepte bulunan eşin, boşanma hâlinde yoksulluğa düşmüş veya düşecek olması gerekir. Aksi takdirde, yeterli ve sürekli geliri olan eş yararına yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilemez....

    Aile Mahkemesinin 2017/1623 esas, 2018/353 karar sayılı kararı ile erkeğin TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının reddine, kadının karşı davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 400,00- TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00- TL maddi ve 10.000,00- TL manevi tazminata hükmedilmiş, anılan karara karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Böylelikle ilk derece mahkemesince kadının karşı davasında verilen boşanma ve tazminata ile erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin karar taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; davacı-davalı kadının açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata, davalı-davacı erkeğin açtığı boşanma davasının ise reddine karar verilmiş, karar davacı-davalı kadın tarafından tazminat miktarları, yoksulluk nafakasının reddi ve tedbir nafakasının miktarı yönünden istinaf edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen maddi ve manevi tazminat istekleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın yararına hükmedilen nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar tedbir, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren ise yoksulluk nafakası olduğunun tabii bulunmasına göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava 17.02.2015 tarihinde açılmış, tarafların ortak çocuğu ..., dava açılmadan önce 07.01.2015 tarihinde doğmuştur....

        Eşit kusur halinde de boşanmaya karar verilmesi gerektiğine göre verilen boşanma hükmü sonucu itibariyle doğru olduğundan, davalı-davacı kadının bu yöne ilişkin ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, boşanmaya ilişkin hükmün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmek suretiyle onanması yönüne gidilmiştir (HUMK md.438/son). 2-Yukarıda açıklanan sebeplerle boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları belirlendiğine göre, her hangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan davalı-davacı kadın yararına yoksulluk nafakası (TMK md.175) takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir....

          I) davası açıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı verildiği, koşulları oluşmadığından yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verildiği ve hükmün davacı kadın tarafından temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Değerli çoğunluğun “ asgari ücretle” çalışan davacı kadının “yoksulluğa düşmeyeceği” yönündeki görüşüne katılmıyorum. Davacı kadın: Asgari ücretle bir işyerinde çalışmaktadır Davalı koca : Tıp doktoru olup özel bir poliklinikte çalışmaktadır. Yoksulluk nafakasının içerdiği unsurlar dikkate alındığında “asgari ücretin” bu gereksinimleri karşılamaktan uzak olduğu yaşanan gerçekliktir. (HGK kararları: Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 771-773). Davacı kadın boşanmakla yoksulluğa düşmüş sayılır. Kendisine uygun miktar yoksulluk nafakası verilmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından, müstakil tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kocanın boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının müstakil tedbir nafakasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadının 28.12.2012 tarihinde açmış olduğu boşanma davasından önce 27.11.2012 tarihinde kendisi ve müşterek çocukları için davalı-davacı kocası aleyhine müstakil tedbir nafakası davası açtığı ve boşanma davası ile birleştirildiği ve yargılamanın birlikte yürütüldüğü...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davalı kadın yararına takdir edilen nafakanın dava tarihi olan 01.03.2010 tarihinden boşanma kararının kesinleştiği 05.03.2011 tarihine kadar tedbir nafakası olduğunun anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemence verilen ilk hükümde davalı kadın yararına 200 TL yoksulluk nafakası takdir edilmiş ve davacı kocanın boşanma davasının kabulü sebebiyle koca yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir....

                Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; yoksulluk ve iştirak nafakası artırması talepli olarak görülen bu davanın 17/06/2020 tarihinde açılmış olduğu, Kayseri 6. Aile Mahkemesi'nin 2016/485 esas ve 2017/259 karar sayılı, 12/06/2019 kesinleşme tarihli, 30/03/2017 tarihli kararında iş bu davamızın davacısı kadının ağır kusurlu bulunduğu, velayeti iş bu davamızın davacısı anneye verilen müşterek çocuk için aylık 150,00.-TL iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu