Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünün Uyarlanması (Nafakanın Kaldırılması) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından nafakanın kaldırılması talebinin reddi, nafakanın Türk Lirası olarak belirlenmemesi yönünden; davalı kadın tarafından ise davanın kabulü ve reddedilen kısım üzerinden lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan nafakanın kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, tarafların istinaf kanun yoluna başvuruları üzerine bölge adliye mahkemesince, davalı kadının vekâlet ücretine yönelik istinaf itirazı kabul edilerek, davalı kadının sair erkeğin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir....
Davalı-karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde; nafakanın düzenli ödendiğini, çocuğun eğitim masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını, nafakaya ilişkin mahkeme kararından sonra taraflar arasında düzenlenen protokol ile nafakanın 250 USD olarak belirlendiğini belirterek, davanın reddini, karşı davada ise iştirak nafakasının aylık 250 USD'ye indirilmesine ve bu miktar üzerinden devamına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile taraflar arasında tanzim edilmiş protokol nazara alınarak müşterek çocuk için belirlenmiş nafakanın 250 USD olarak tespiti ile karşı dava tarihi olan 14.06.2011 tarihinden itibaren 250 USD olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Hükmün davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 26/06/2014 tarihli 2014/10522 esas 2014/10421 karar saylı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; davacı (k.davalı) kadının yoksulluğunun zail olmadığı gözetilerek, davalının (k.davacı ) nafakanın kaldırılmasına yönelik davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmiştir.O halde Mahkemece yapılacak iş; davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine dair davayı reddetmek; davacının nafakanın artırılması talebini ise; TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesini de gözeterek tarafların nafaka tesisi ile işbu dava tarihindeki sosyal ve ekonomik durumunu değerlendirerek; davalının gelir durumunun düşük olmasının nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmayacağı hususunu dikkate almak suretiyle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları ile nafakanın niteliğine göre değerlendirerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurmak olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan...
Dosya kapsamından, tarafların 03.04.1998 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine 3.500.000Lira yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aradan geçen sürede davacı tarafından nafakanın artırımı talepli beş(5) dava, davalı tarafından nafakanın kaldırılması talepli bir(1) dava açıldığı, en son nafaka davasının dava tarihinin 29.04.2013, karar tarihinin ise 13.06.2013 olup, aylık yoksulluk nafakasının 95TL' den 200TL'ye artırımına ilişkin kararın 17.07.2013 tarihinde kesinleştiği, davacının ev hanımı olduğu, kirada oturduğu, davalının ise 900 ila 1.000TL emekli maaşının bulunduğu, evli olduğu, evli olduğu eşinden ilköğretime devam eden iki çocuğunun bulunduğu anlaşılmaktadır....
talep halinde davacıya iadesine 8- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf başvuru harcı, 32,50 TL posta masrafı ve 27,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 222,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1- a. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, Hakim Hilal Erkeş'in (122394) peşin harcın iadesi yönünden karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi....
Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere göre; davalının, boşanma davası ile davacı kadına aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası ödemesine karar verildiği, boşanma hükmünün 30/09/2019 tarihinde kesinleştiği, yoksulluk nafakasının bağlandığı tarihten itibaren dava tarihine kadar nafakanın artırılmadığı, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, daha önceki nafaka tespit tarihinden bu yana geçen zaman ve davalının boşanma tarihinden sonra ekonomik gelirinde olağan dışı düşüş bulunmadığı görülmekle, mahkemece yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile TÜİK tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranı dikkate alınarak, davacının istinaf talebinin kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 385,00 TL'ye artırılmasına, bu şekilde hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm...
İcra dosyasının incelenmesinde; borçlu vekilinin nafakanın azaltılmasına dair İstanbul Anadolu 19. Aile Mahkemesinin 2017/996 E. 2020/495 Sayılı ilamı ile hükmedilen nafaka tutarına borcun fazla ödendiğini, fazla ödenen kısmın tespitini talep etmiş müdürlükçe tespit yönünden takip dosyasında 03/11/2020 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilerek raporda belirlenen meblağ yönünden fazla ödenen ve iadesi gereken tutar olarak 22.104,95- TL için takip alacaklısına muhtıra gönderilmesine karar verilmesini talep etmiş, icra müdürlüğünce alacaklının talebi kabul edilerek davacı takip alacaklısına şikayet konu muhtıranın gönderildiği görülmüştür. İstanbul Anadolu 19....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararda nafakanın azaltılmasını kabul etmediklerini, müvekkilin çalışmadığını, kararının bozularak mevcut nafakanın aynen kalmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, yardım nafakasının kaldırılması (TMK.nun 328 ve 364- 366. ile 176. Mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dairemizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller yönünden yapılan inceleme neticesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294- 297. maddelerinde hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararda nafakanın azaltılmasını kabul etmediklerini, müvekkilin çalışmadığını, kararının bozularak mevcut nafakanın aynen kalmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, yardım nafakasının kaldırılması (TMK.nun 328 ve 364- 366. ile 176. Mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dairemizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller yönünden yapılan inceleme neticesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294- 297. maddelerinde hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir....
İştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede nafakanın yetersiz hale geldiğini, davalının ablalarının sahibi olduğu bir şirkette mali müşavir olarak çalıştığını, müşterek çocuğun aylık masrafının 4.500-5.000 TL olduğunu ileri sürerek; nafakanın 1.500,00 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı; dava dilekçesinde ileri sürülen olayların abartıldığını, ablalarının işyerinde çalışmadığını, ... Adliyesinde arabuluculuk ve bilirkişilik yaptığını, resmi kayıtlarda da sabit olduğu üzere gelirinin 260 TL olduğunu, başka bir geliri olmadığını, geçimini ablalarının maddi ve manevi desteği ile sürdürdüğünü belirterek davanın reddini istemiştir....