Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Nafakanın Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı-davacı ...'nin temyizinin temyiz defterine kayıt edilip edilmediği ve temyiz harcının alınıp alınmadığı anlaşılamamaktadır. Harca tabi olmasına karşın harç alınmadan temyiz defterine kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı yasa ile değişik 434.maddesinin 2.fıkrası hükmü benzetme yolu ile uygulanır. Bu durumda temyiz isteği dilekçenin temyiz defterine kayıt edildiği tarihte yapılmış sayılır. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden, müşterek çocuklardan 2003 doğumlu ....'ın, 09.06.2014 tarihinden itibaren davacı babanın yanında kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken bu çocuk yönünden iştirak nafakasının kararın kesinleşmesi tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında, davalı vekili tarafından sunulan 09/03/2015 havale tarihli dilekçede özetle; [...basit yargılama usûlüne göre görülmesi gereken nafakanın artırılması ve şahsi münasebetin değiştirilmesi konulu davada; öninceleme duruşmasından sonra davacı vekilinin daha önceki tanık listesinde yer almayan bir kısım ek tanık isimlerini bildirdiği, ilk tanık listesinde yer almayan tanığın dinlenmesine davalı vekili tarafından itiraz edildiği, hâkimin bu itiraza olağanın dışında tepki gösterdiği, duruşmaya ara vererek odasına geçtiği, dayanak Yargıtay İlâmı getirerek mübaşir vasıtası ile davalı vekillerine gösterdiği sonra geri aldığı, itirazın takdirini mahkemeye bıraktıkları halde hâkimin kısa bir...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 28.03.2013 gün ve 17672-8480 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, ..... Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Artırılması - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında "Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin", aynı maddenin (2.) fıkrasında da, "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" öngörüldüğünden, temyiz isteğinin incelenmesinde 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümleri...

            SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "Hükmedilen nafakanın her yıl .... tarafından açıklanan ... oranında arttırılmasına" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, adli müzaharetten yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Nimet'ten alınmasına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ... geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.12.2016 (Pzt.) ......

              Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2021/145 2022/581 DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması),Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 28/11/2014 tarihinde Aksaray 1....

              Aile Mahkemesi'nin 2013/913 Esas sayılı ilamında nafakanın her yıl üfe oranında arttırılmasına karar verilmiş olup sonradan açılan nafakanın azaltılmasın davasında bu ibarenin yer verilmediği sebebiyle mevcut nafakanın her yıl efe tüfe oranında arttırılamayacağı sebebiyle mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu açık olduğunu, üfe oranında arttırımın tam anlamıyla bir arttırım olmayıp bu arttırımın nafakanın parasal gücünü korumasıyla bir arttırım olduğunu, mahkeme kararının bu arttırımdan müvekkilini mahkum bıraktığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/202638 Esas sayılı takip dosyasında, alacaklı vekilince nafakanın ÜFE oranında arttırılarak tahsilinin talep edildiği, icra müdürlüğünce talebin reddine karar verildiği, müdürlük işleminin iptali için işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların Kayseri 4....

              Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, hükmedilen nafakanın tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olduğu bu nedenle inceleme konusu kararda usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu