Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2019/220 Esas ve 2019/509 Karar sayılı ilamı ile çocuk yararına hükmolunan nafakanın aylık 3.000,00- TL'ye çıkartılmasına, nafakanın her yıl Yİ-ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile müşterek çocuğun velayetinin davalı-karşı davacı babaya verilmesine, çocuk yararına mahkemece belirlencek bir iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; asıl davanın kabulü ile müşterek çocuğun velayetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasına şahsi ilişki tesisine, Antalya 9. Aile Mahkemesinin 2019/220 Esas ve 2019/509 Karar sayılı ilamı ile çocuk yararına hükmolunan aylık 1.250,00- TL iştirak nafakasının aylık 3.000,00- TL'ye çıkartılmasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, karşı davanın reddine karar verilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 22/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Açmış oldukları davanın müvekkilinin 2.500,00- TL. geliri bulunması, davalının ev hanımı oluşu ve nafakanın kaldırılmasını gerektirecek ekonomik durumda değişiklik olmadığı belirtilerek reddine karar verilmesinin isabetli olmadığını, davalının gönül ilişkisi yaşadığı Ahmet isimli şahısla birlikte yaşadığını, müşterek çocuğun ise anneannesinin yanında yaşadığını, alınan nafakanın çocuğun ihtiyaçları için harcanmadığını, müvekkilinin şu an işsiz olduğunu ve gelirinin bulunmadığını SGK belgesinin sunulduğunu belirterek, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde nafaka miktarının azaltılması davasıdır. Davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması- Kişisel İlişkinin Sınırlandırılması ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "iştirak nafakasının artırılması ve kişisel ilişkinin sınırlandırılması" davası ile davalı tarafından açılan "velayetin değiştirilmesine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, artırılan nafaka miktarları ve kişisel ilişki talebiyle ilgili verilen hüküm yönünden, davalı-karşı davacı tarafından da, temyize cevap dilekçesi ile (katılma yoluyla) velayetin değiştirilmesi talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hüküm davalı-karşı davacı tarafında da, temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirmek suretiyle temyiz edilmiştir (HMK.m.433/2)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki “velayetin değiştirilmesi” davası ile aynı davacı tarafından bağımsız olarak açılan "iştirak nafakasının kaldırılması”na ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuk 21.03.2011 doğumlu olup, boşanma kararıyla velayeti davalıya bırakılmış, karar 08.03.2013 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 19.06.2013 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, “velayetinin davalıdan alınmasını gerektiren bir durumun mevcut olmadığı, davalının Mardin'de kendi yaşam ortamında ve şartlarında çocuğuyla yeterince ilgilendiği” kabul edildiği halde, “çocuktaki geniz eti sorunun giderilmesi için davalının herhangi bir girişimde bulunmadığı, ...'...

      için şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesini, çocukların boşanma tarihinden bu yana yaşlarıyla birlikte ihtiyaçlarının da arttığını, okul ve servis masraflarının bulunduğunu, takdir edilen nafakanın ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını, davalının Ankara İdare Mahkemesi'nde hakim olarak çalıştığını, maddi durumunun iyi olduğunu, müvekkilinin ise sınıf öğretmeni olarak çalıştığını, maddi durumları arasında fark olduğunu, tüm bu sebeplerle müşterek çocuklar lehine nafakanın ayrı ayrı aylık 2000,00 TL toplamda 4000,00 TL'ye yükseltilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Afyonkarahisar 1.Aile Mahkemesinin 2016/298 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, velayeti anneye verilen müşterek çocuk için aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına ve bu nafakanın her yıl %10 oranında artırılmasına karar verildiğini, temmuz ayı itibari ile nafakanın 3.660,00 TL'ye çıktığını, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, bu nedenle güncel nafakayı ödemekte zorlandığını belirterek nafakanın kaldırılmasını veya aylık 500,00 TL'ye indirilmesini, dava tarihinden karar tarihine kadar ödenmiş ve ödenecek olan fazla nafaka miktarının iadesi ile nafaka artış oranının tamamen kaldırılması veya asgari geçim düzeyi dikkate alınarak indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesi'nin 2013/13 esas 27/05/2014 tarihli kararı ile aylık 1500 TL nafaka ödemesine karar verildiğini, bu nafakanın fahiş miktarda olduğu, kendisini mağdur edeceğini, boşanmaya davalının sebep olduğu ve bu nafakanın davalının zenginleşmesine yol açacağını ileri sürerek, davalıya ödemekte olduğu tedbir nafakasının kaldırılması veya miktarının düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının sadakatsiz davranışları ve kendisine şiddet uygulaması nedeniyle boşandıklarını, mahkemenin davacıyı kusurlu bulduğu, kendisinin kusuru olmadığına karar verildiğini, çocukların velayetinin anneye verilerek nafakaya hükmedildiğini, bu davanın temyiz aşamasında olduğunu, dosyanın Yargıtay'a gönderildiği, verilen kararın üstünden bir aylık süre geçmeden tekrar bu davayı açtığını, boşanma davasından sonra da her hangi bir geliri olmadan hayatına devam ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

        Aile Mahkemesi'nin 16/10/2020 tarihinde kesinleşen 2020/450 Esas, 2020/475 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, velayeti annesine verilen müşterek çocuk için aylık 1.000 TL iştirak nafakasına ve nafakanın her yıl tüfe-üfe artış oranında artırılmasına karar verildiğini, davalının nafaka artırımını gerçekleştirmediğini, nafakanın yetersiz hale geldiğini belirterek nafakanın 2.500 TL'ye yükseltilmesi ile üfe-tüfe oranında artırılmasını istemişken 29/12/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile nafakanın 3.500 TL'ye yükseltilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından velayetin değiştirilmesi istemli dava açıldığını, bu davanın derdest olduğunu, ortak çocuğun 6 yaşında olup devlet okulunda ana sınıfına gittiğini, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, nafaka artırım koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davaya konu velayetin değiştirilmesi hususunda davacı ve davalı hakkında ayrı ayrı SİR raporunun düzenlendiği, her iki raporda da velayetin değiştirilmesini gerektirir herhangi bir riskin tespit edilemediği, davaya konu küçüklerin mevcut yaşantısı, uzun yıllardır anne yanında düzenli olarak yaşam sürdürmeleri, bakım, gözetim ve ihtiyaçların karşılanmasında riskin bulunmayışı, dosyada yer alan tanık anlatımları bir bütün halinde incelendiğinde velayetin değiştirilmesini gerektirir herhangi bir hususun bulunmayışı dikkate alınarak davacının davasının REDDİNE"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi, nafakanın kaldırılması istemine ilişkindir....

        Velayetin değiştirilmesi davasında velayet davasının fer'i niteliğindeki iştirak nafakasına ilişkin taleplerin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde de bunlar için ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre mahkemece reddedilen nafakanın kaldırılması talebi yönünden de vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkemece davalı kadın yararına iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılması suretiyle hükmün düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu