Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Somut olayda, nafakanın dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar vermek gerekirken infazda güçlük yaratacak şekilde bu hususun eksik bırakılmış olması doğru görülmemiş ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1. fıkrasında “nafakanın” sözünden sonra gelmek üzere “dava tarihinden itibaren” sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 26.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusur belirlemesi, ..... velayeti, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti davacı anneye bırakılan .....için takdir edilen nafakanın, dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir, bu tarihten sonra iştirak nafakası olduğu, yine davacı kadın için takdir edilen nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir, bu tarihten sonra yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına, hüküm bölümünde bu nafakanın yardım nafakası olarak bahsedilmesi, maddi hata sonucu olup, mahallinde her zaman düzeltilmesinin imkan dahilinde olmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz...

      Ancak, nafakanın hakim takdirine bağlı olmasına göre karar tarihinde muayyen ve muaccel olacağından karar tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde ''...nafakanın muaccel olduğu tarihten başlayan yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine...'' biçiminde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2.bendinde yer alan "...nafakanın muaccel olduğu tarihten başlayan yasal faizleriyle birlikte'' sözlerinin çıkarılarak yerine "karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte" sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 3,15 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Asıl dava nafakanın arttırımı istemine, karşılık dava ise velayetin değiştirilmesi ve nafakanın indirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece verilen hüküm davalı (k.davacı) tarafından her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          yapılması fahiş görülerek nafakanın her yıl ÜFE oranında artırımına karar verilmesi karar vermek gerekmiştir....

          Dava dilekçesinde ve aşamalarda takdir edilen nafakanın artışına ilişkin bir talep olmadığı gibi, her davanın taleple bağlı olduğu, bu konuda ek bir karar verilemeyeceği, Ankara 6. Aile Mahkemesi'nde artış oranı belirlenmiş ise de yeni dava açılmakla o hükmün geçerliliğini yitirdiği" gerekçesiyle, davacının tavzih talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararında nafakanın her yıl hangi oranda arttırılacağına ilişkin bir hüküm kurulmadığını, tavzih taleplerinin haksız reddedildiğini, nafakanın her yıl arttırılması konusunda ayrıca bir talebe gerek olmadığını beyanla, ilk derece mahkemesinin tavzih talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak, hükmedilen nafakanın her yıl 1. sınıf hakimlerin maaşına Ocak ve Temmuz ayında gelecek zammın toplamı oranında arttırılmasına ilişkin tavzihine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ ; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 425,00 TL olan nafakanın kaldırılmasına, reddi halinde ise müvekkilinin ekonomik durumuna göre nafakanın azaltılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’ nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....

          Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yetersiz belirlendiği aylık 2.000,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası 2.000,00 TL olarak belirlenmiş, her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine...

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/106 Esas, 2012/263 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, müvekkili lehine aylık 200,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, Ereğli Aile Mahkemesinin 2017/10 Esas, 2017/473 Karar sayılı ilamı çocuk lehine hükmedilen nafakanın aylık 175,00 TL ye yükseltildiğini, hükmedilen nafakanın günün koşulları karışsında yetersiz kaldığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın aylık 3.175,00 TL ye müvekkili lehine hükmedilen nafakanın aylık 1.000,00 TL ye yükseltilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

          İlk derece mahkemesince 16.05.2013 tarihinde kesinleşen boşanma davası içerisinde çocuk için belirlenen 200,00 TL nafakanın aylık 400,00 TL artışla 600,00 TL 'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Tarafların müşterek küçük çocuğunun yaşı, ihtiyaçları, ilk nafaka belirlemesi üzerinden geçen süre, nafakanın hiç artırılmadığı, çocuğun yaşının ve ihtiyaçlarının arttığı, okula başladığı dikkate alındığında nafakanın artırılması doğrudur. Ancak tarafların ekonomik sosyal durumları, yıllık ÜFE artışları ve hakkaniyet gözetildiğinde artış miktarı yüksektir. Bu haliyle davalı erkeğin, nafaka artışına yönelik istinaf talebinin reddine, miktara yönelik istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 19....

          UYAP Entegrasyonu