Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın nafakanın yıllık ÜFE oranında artırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince nafakanın TÜFE oranında yıllık artırımına karar verilmiştir. Gerek Yargıtay 2. Ve 3. Hukuk Dairelerinin müstakar uygulamaları gerekse de davacının talebi nazara alınarak nafakanın yıllık ÜFE oranında artırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILARAK, YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; 1- ) Davanın KABULÜ ile; Konya 3....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2021/257 ESAS 2021/555 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile Silivri Aile Mahkemesinin 2013/31 Esas 2016/251 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocuk Mustafa'nın velayetinin kendisine verildiğini, çocuk için aylık 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, nafakanın takdirinden bu yana 5 yıl geçtiğini, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, paranın alım gücünün düştüğünü belirterek nafakanın aylık 1000 TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Aile Mahkemesinin 2020/83 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan velayetin değiştirilmesi davası açtığını, açılan işbu davanın sonucunun beklenilmesini talep ettiklerini, müşterek çocuk lehine ödenen nafakanın aylık 175 TL olmadığını, aylık 175 TL olarak ödenmekte olan iştirak nafakasının Ankara Batı 1. Aile Mahkemesinin 2017/59 Esas, 2017/278 Karar sayılı ilamı ile aylık 350 TL'ye çıkartıldığını, müvekkilinin aylık 5.500 TL maaş aldığını, müşterek çocuğa ödenen nafakanın yeterli olduğunu, bu aşamada artırılmasına gerek olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile Ankara Batı 1....

davalı hesabına kasaya alındığı anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında, nafakanın hükmedildiği (ve artırıldığı) tarihteki şartların büyük ölçüde değiştiği bir gerçektir....

    Aile Mahkemesi'nin 2004/1218 Esas ve 2005/175 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararında müvekkiline 100,00 TL nafakaya hükmedildiğini, bu nafakanın daha sonra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/434 Esas ve 2013/188 karar sayılı ilamı ile 250,00 TL'ye çıkarıldığını, nafakanın yeterli olmadığını, müvekkilinin herhangi bir işinin ve gelirinin bulunmadığını, yalnızca babasından kalan 230,00 TL maaş aldığını belirterek 250,00 TL olarak belirlenen nafakanın 750,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davacının ekonomik durumunda iyileşme olduğunu babasının ölümü ile kendisine maaş bağlandığını, ayrıca babasından miras kaldığını, nafakanın arttırılmasında yasal bir sebep bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davacı vekili, babasının vefatından sonra davalının ekonomik durumunun iyileştiğini, nafaka koşullarının ortadan kalktığını belirterek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı; davalı ile 2005 yılında boşandıklarını, kendisinin emekli olduğunu, bir kıraç tarlasının bulunduğunu, davalıya boşanma davası ile nafaka bağlandığını ve nafakanın 300,00 TL’ye artırıldığını, davalının oturduğu evin kendisi tarafından verilen ev olduğunu, davalının taşınmazlarının olduğunu, çalıştığını, maddi durumunun kendisinden çok daha iyi olduğunu, ödemekte olduğu nafakanın yüksek olduğunu belirterek, nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir....

        Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir.O halde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve takdir edildiği tarih ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayımladığı ÜFE (TEFE) artış oranı nazara alındığında mahkemece, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.Ayrıca, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Somut olayda, nafakanın dava tarihinden itibaren tahsiline karar vermek gerekirken infazda güçlük yaratacak şekilde bu hususun eksik bırakılmış olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Nafakanın takdir edildiği tarih gözetildiğinde, aradan geçen sürede ekonomik göstergedeki değişiklikler nazara alındığında, paranın enflasyon oranında değer kaybettiği bir gerçektir. Bu durumda; nafakanın, en azından aylık nafakanın 500 TL olarak belirlendiği ilamın kesinleştiği tarihten itibaren TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekmektedir. Mahkemece; bu husus gözetilmeden, arttırım talebinin reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ./.....

            Aile Mahkemesinin 2009/607 Esas 2012/65 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkili lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede nafakanın yetersiz kaldığını, müvekkilinin çocuklarının yardımı ile geçindiğini belirterek nafakanın aylık 900TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; nafaka kararından sonra gelirinde artış olmadığını, kredi borcu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların sosyal ekonomik durumu, aradan geçen sürede paranın alım gücündeki düşüşe göre mevcut nafakanın düşük kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 900TL'ye artırımına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının artırımına ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile 2009 yılında boşandıklarını, lehine aylık 200TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını, davalının yüksek miktar gelire sahip olduğunu belirterek, nafakanın, artırılarak aylık 1.000 TL' ye çıkartılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; konfeksiyon işleri yaptığı atolyesini borçları nedeniyle kapatmak zorunda kalabileceğini, ödeme gücü bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu