ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2020 NUMARASI : 2019/451 ESAS - 2020/307 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılmas KARAR : Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davası nedeniyle yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davacı tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Kuşadası 1.Asliye(Aile)Hukuk Mahkemesinin 23/12/2015 tarih 2015/708 E ve 2015/671 K sayılı ilamı ile boşandıklarını ve davalı lehine aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süreçte ekonomik olarak olumsuz bir sürece girdiğini, araç kredisi kira ve banka borçları karşısında nafakayı ödeyemez hale geldiğini, kaldı ki davalının ekonomik gücünün kendisinden çok daha iyi olduğunu belirterek nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacılardan ... ile davalının 1999 yılında boşandıklarını, ... 1.Aile Mahkemesinin 2006/88 E. ve 2006/252 K. sayılı ilamında ise davacı ... lehine 120 TL yoksulluk ve diğer davacı ... lehine ise 110 TL nafakaya hükmedildiğini, davacı ... lehine hükmedilen nafakanın 500 TL'ye davacı ... lehine hükmedilen nafakanın 400 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davacı ...'nin gelir ve giderlerine göre yoksulluk halinin devam ettiği, davacı ...'...
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, boşanma davasında aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, kızının çocuğuyla birlikte yanına yerleştiğini, geliri olmadığını, masraflarının arttığını, aradan geçen zaman, paranın alım gücünün düşmesi nedeniyle nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, nafakasının aylık ....000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, ekonomik durumunda bir değişim olmadığını, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, iştirak nafakasının artırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; artışın hangi tarihten itibaren başlayacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yeralmaktadır. Mahkemece davacının talebi olmadığı halde hükmedilen nafakanın her yıl artırılması için oran belirlenmesi de isabetli bulunmamıştır. Temyiz olunan hükmün kanuna uymayan bölümü hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı taktirde (HUMK. 438/VII C.2) hükmü gereğince, nafakanın artırılmaya başlanacağı tarih ve artış oranı uygulanması ile ilgili konunun düzeltilerek onanması gerekmektedir. (Prof. Dr....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/924 Esas 2001/1178 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını müşterek çocuk yararına 60 TL iştirak nafakasının hüküm altına alındığını, nafakanın İzmir 4. Aile mahkemesinin 2003/430 Esas 2004/313 Karar sayılı ilamıyla 250 TL'ye yükseltiğini ve bu nafakanın her yıl TEFE oranında artırılmasına karar verildiğini,nafakanın yetersiz kaldığını bu nedenle küçüğe ödenmekte olan nafakanın 1125,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile İzmir 4. Aile mahkemesinin 2004/430 Esas 2004/313 Karar sayılı ilamıyla 250 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının 370 TL artırılarak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 620 TL olarak davalı Z.. E..'...
Dava; nafakanın kaldırılması/indirilmesi ve müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; mahkemenin 12.12.2013 tarihli ilamla temyize konu kararı kararı verdiği, davalının posta yoluyla mahkemeye gönderdiği 27.12.2013 havale tarihli dilekçe ile nafakanın kendisi yönünden kaldırılmasını kabul ettiği, dilekçenin posta yoluyla gönderilmesi nedeniyle kimlik tespitinin yapılamadığı anlaşılmaktadır. Çekişmeli yargıda kural olarak "tasarruf ilkesi" geçerli olduğundan; davanın tarafları dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Tarafların dava konusu üzerinde tasarrufta bulunmak suretiyle, davaya son verebilecekleri hallerden biri de "kabul" beyanıdır. Kabul; davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir....
Her ne kadar mahkemece ""tarafların nafakanın hüküm altına alındığı boşanma davasının kesinleştiği 02.07.2019 Tarihi ile eldeki davanın açıldığı 21.11.2019 tarih arasındaki geçen sürede ki TÜİK tarafından belirlenen üretici fiyat endeksi (ÜFE) oaranları, davacı asilin sosyal, ekonomik ve ihtiyaç durumlarında nafakanın arttırılmasını gerektirir önemli bir değişikliğin bulunmadığı;" gerekçesi ile davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın USULDEN REDDİNE karar verilmiş ise de; yoksulluk nafakasının hükmedildiği tarih 01/07/2016 olup kararın kesinleşmesi 02/07/2019 olmakla, nafakanın hükmedildiği 01/07/2016 tarihinden eldeki davanın açıldığı 21/11/2019 tarihleri arasında geçen zaman değerlendirildiğinde davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu gözetilerek davacı tarafından sunulan deliller değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar vermek vermek gerekirken davanın usulden reddi hatalı olmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2021 NUMARASI : 2020/830 ESAS 2021/458 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2007/277 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, hükmedilen 170,00 TL yoksulluk nafakasının aynı mahkemenin 2011/834 Esas sayılı dosyası ile 220,00 TL'ye yükseltildiğini, tarafların nafaka artırımı konusunda her yıl anlaşmaya vardıklarını, en son 2019 yılı eylül ayından itibaren nafakanın 650,00 TL olarak kararlaştırıldığını belirterek nafakanın aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, daha önce mahkeme kararıyla davacı için aylık 300TL olarak verilen yoksulluk nafakasının 60TL artırımı ile aylık 360TL'ne yükseltilmesine, söz konusu nafakanın her yıl TÜİK'in öngördüğü ÜFE oranında artırılmasına, müşterek çocuk için verilen aylık 300TL nafakanın 60TL artırımı ile aylık 360 TL'ne yükseltilmesine, söz konusu nafakanın her yıl TÜİK'in öngördüğü ÜFE oranında artırılmasına, birleşen dava yönünden birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı kadın davalı babanın nafakanın hükmedildiği tarihten sonra ekonomik durumunda iyileşme olduğu hususunu ispatlayamadığındna nafakanın hükmedildiği tarihten bu yana TUİK'in yayınladığı ÜFE oranları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi göz önüne alındığında mahkemece yapılan arttırım miktarının uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sebeple davacı kadının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....