"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması yanında ortak çocuğun tedbiren velayetini de talep etmiş ve tek dava için harç yatırmıştır. Davacının birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı harca tabi iki davası bulunmaktadır. Dava açarken alınan başvuru harcı her iki davayı da kapsar. Mahkemece tedbir nafakasının kaldırılması davası yönünden nafakanın bir yıllık tutarının toplamı üzerinden nispi harcın tamamlanması için süre verilip sonucuna göre işlem yapılması gerekirken (Harçlar Kanunu m.30-32), bu eksiklik giderilmeden yargılamaya devamla hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Nafakanın Artırılması-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyada birleşen dava olan nafakanın artırılması davası 18.11.2014 tarihinde açılmış, davacı anne yargılama devam ederken 04.12.2014 tarihinde vefat etmiş ve boşanma sonucu velayeti annede olan ve lehine nafakanın artırımı talep edilen ...'a Diyarbakır 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.03.2015 tarihli 2015/552 esas, 2015/546 karar sayılı kararı ile Türk Medeni Kanununun 404. maddesi gereğince ... vasi olarak atanmıştır. Daha önce davacının bizzat kendisi tarafından tayin edilen vekilin vekalet görevi sona ermiş olup, bundan sonra küçüğün vasisi tarafından aynı avukata verilmiş bir vekaletname dosyada bulunmamaktadır....
Dava, nafakanın indirilmesi istemine ilişkindir . Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 6100 sayılı HMK 26.maddesi (HUMK 74.Madde) gereğince; hakim iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mevcut yargılama dosyasında; yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde usulunce yapılmış bir ıslah olmaksızın, nafakanın indirilmesi istemiyle açılan iş bu dava da davalı ... yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. ....
dışı üçüncü kişiyle birlikte yaşadığından bahisle karşı dava açtığı, bu davaya , katılanın üçüncü bir kişiyle yanyana olduğu ana ait 10 adet fotoğrafı arkadaşının oğlu olan diğer sanık ...’a çektirerek delil olarak sunduğu olayda, Sanık ...’in, katılanın üçüncü kişiyle yanyana fotoğraflarını, diğer sanık ...’a çektirerek, bu fotoğrafları, nafakanın kaldırılması dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemi, TCK'nın 134/1-2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir ise de, ....Aile Mahkemesinin 2012/260 esas ve 2012/608 karar sayılı ilamında, bahse konu fotoğraflara dayanılarak davacı-karşı davalı olan katılanın nafakanın artırılması davasını reddettiği, davalı-karşı davacı olan sanık ...’un nafakanın kaldırılması davasının kabul edilerek, katılan lehine hükmedilen nafakanın kaldırılmasına karar verildiği, kararın tarafların temyiz etmemesi üzerine 23/08/2012 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; bahse konu fotoğrafları...
.- 2014/767 K. sayılı ilamı ile açılan nafakanın kaldırılması davası sonunda nafakanın 250 TL ye indirildiğini, kendisinin düzenli bir işi ve sabit gelirinin olmadığını, davalının babasından emekli maaşı aldığını, miras yoluyla malı olduğunu, takdir edilen nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin 12/07/2021 tarihli dilekçesinde özetle; davacının daha önceden bu şekilde dava açtığını, şartların değişmediğini, davacının çalışmasına engel herhangi bir sağlık durumu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; nafakanın kaldırılmasını gerektirir neden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; nafakanın kaldırılması davasının kabulü ile dava tarihinden itibaren davalı yararına Uşak Aile Mahkemesi'nin 2010/847 E.- 2012/137 K. sayılı karar ile hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının geçmiş ile ilgili nafakanın geri ödenmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, davalının asgari ücretle çalışması nedeniyle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekip gerekmediği hususundadır. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
nafakanın kaldırılmasına, olmadığı taktirde azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nafakanın kaldırılmasına, olmadığı taktirde azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hal böyle olunca mahkemece; davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmadığı ve her an için sona erdirilebileceği de dikkate alınmak suretiyle, elde ettiği gelirin yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayacağı, ancak çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözönünde bulundurularak, nafaka miktarında hakkaniyete uygun bir miktar indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Davacı dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılması ile davalının işe başladığı tarihten dava tarihine kadar ödediği nafakanın da tahsili talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacının dava tarihinden önce davalıya ödediği yoksulluk nafakasının iadesi talebi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi birbirinden bağımsız ayrı ayrı nispi harca tabi taleplerdir. Davacının yatırdığı 31,40 TL karar harcı yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini karşılamaktadır. Ancak davacının ödediği nafakanın iadesi talebi nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....