Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir.O halde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve takdir edildiği tarih ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayımladığı ÜFE (TEFE) artış oranı nazara alındığında mahkemece, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.Ayrıca, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Somut olayda, nafakanın dava tarihinden itibaren tahsiline karar vermek gerekirken infazda güçlük yaratacak şekilde bu hususun eksik bırakılmış olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda, asıl ve birleşen davacı vekili asıl davada ortak çocuk Berkay Tuna için ortak çocuğun müvekkilinin yanında kalmaya başladığı 28/08/2018 tarihinden dava tarihi olan 31/12/2018 tarihine kadar müvekkili tarafından ödenen nafakaların istirdadını ve anne yanında kalmaya başladığı tarihten itibaren nafakanın kaldırılmasını istemiş, mahkemece dava reddedilmiştir. Reddedilen dava değeri (nafakanın istirdadı - aylık nafaka 250 X ay 4 ve nafakanın kaldırılması -aylık nafaka 250 x ay 4 = 2.000 TL) 5.880 TL sının altında olup, asıl davada verilen hüküm taraflar bakımından kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın asıl dava bakımından istinaf kanun yoluna başvurma talebinin usulden reddi gerekmiştir....
Ancak iyileşmenin yoksulluğu ortadan kaldıracak ve nafakanın tamamen kaldırılmasını gerektirecek boyutta olmadığı anlaşılarak davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması ve birikmiş nafakanın iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak böyle bir istemin, (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) nafakanın indirilmesini de kapsadığı kabul edilerek nafakada hakkaniyete uygun bir miktar indirime karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "1- Davacının davasının KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile; davalı için Trabzon Aile Mahkemesinin 2015/150 Esas,2017/351 Karar sayılı ve 29/04/2019 kesinleşme tarihli ilamı ile belirlenen aylık 650,00- TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150,00- TL indirilerek 500,00- TL yoksulluk nafakasına indirilmesine, nafakanın kaldırılması, birikmiş nafakanın iptaline ve fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE" karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2021 NUMARASI : 2021/493 ESAS, 2021/943 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 4....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2021 NUMARASI : 2021/493 ESAS, 2021/943 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 4....
Davada; davalı kocanın, maaşındaki hacizlerin önünü kesmek ve borçlarını ödememek için diğer davalı eşine nafaka davası açtırdığı ve açılan tedbir nafakası davasında maaşının tamamı tutarında nafaka ödemeyi kabul ettiği, halen birlikte yaşayan davalıların borçlarını ödemeden kötü niyetle hareket ettiklerini, nafakanın muvazaalı olduğunu ve alacaklarının tahsilini önlediğini, bu nedenle ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/395 E-2004/409 K sayılı ilamındaki nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yetki itirazı kabul edilerek, dava tarihinde davalıların ikametgahının bulunduğu ... Aile Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçe gösterilerek yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalıların 18 yaşını doldurduğu belirtilerek ödenen iştirak nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Karşılık dava dilekçesinde ise; TMK. 328/2. maddesi hükmü gereğince eğitimi devam ettiğinden ödenen nafakanın artırılarak 300,00 TL’ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, asıl davanın kabulü ile davalı (karşı davacı) Duygu’nun evlenmesi; diğer davalı ...’nın (karşı davacı) ise 18 yaşını doldurmuş olduğu; davalının bakım yükümlülüğü bulunmadığı gerekçeleri ile iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, karşılık davada artırım isteminin reddi cihetine gidilmiştir. 1-Asıl dava yönünden; küçük reşit olmakla kendisine bağlanan nafaka kendiliğinden sona erer (TMK328/1). Davalılar dava tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş olup reşittir. Bu nedenle davacının nafakanın kaldırılmasını istemede hukuki yararı bulunmamaktadır....
nafakanın öncelikle tamamen kaldırılması, aksi taktirde aylık 100 TL'ye düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ayrıntılı olarak araştırılıp, Sosyal Güvenlik Kurumuna ve davalının çalıştığı kuruma yazılacak müzekkereler ile tarafların aylık gelirleri belirlendikten sonra; davalının elde ettiği gelir ile aylık nafaka toplamının davalıyı yoksulluktan kurtarıp kurtarmadığı ve bu suretle yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı; yine, çoğun için de az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının elde ettiği gelire göre yoksulluk nafakasının hakkaniyete uygun bir miktara indirilmesi gerekip gerekmediği hususları değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Açıklanan nedenlerle mahkemece verilen istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın kaldırılarak davalının gerekçeli karara yönelik istinaf isteminin esastan incelenmesi gerekmiştir. 2- Davalılar vekilinin gerekçeli karara yönelik istinaf isteminin incelenmesinde; Davacı, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle davalı kadına bağlanan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuğa bağlanan yardım nafakasının kaldırılmasına, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise her iki nafakanın azaltılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacının nafakanın kaldırılması talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş ise de terditli taleplerinden olan nafakanın azaltılması talebi kabul edilmiştir. Davacının terditli taleplerinden olan nafakanın azıltılması talebi kabul edildiğinden diğer terditli talebi yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmaktadır....