Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
kesinleştiğini, ancak nafakanın aradan geçen süre, ekonomik koşullardaki değişim, paranın alım gücü ve çocuğun büyüyen yaşı nedeniyle artan ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığını belirterek, aylık 3.000 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2023 NUMARASI : 2022/397 ESAS 2023/99 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, müşterek çocuğun aylık 300,00 TL olan iştirak nafakasının 150,00 TL artırımı ile aylık 450,00 TL'ye yükseltildiği, nafakanın bir yıllık artış miktarının 1.800,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2021 yılı itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla davalı-davacı erkeğin, asıl davanın kabul edilmiş olmasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...in yayınladığı ...oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, yoksulluk nafakasının aylık 100.00 TL den 150.00 TL ye çıkartılmasına ilişkin mahkeme kararının 26/02/2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 06/01/2015 tarihinde açıldığı, davacının baba evinde annesi ile kaldığı, 235.00 TL yetim aylığı aldığı; davalının ise, yurt dışında gemi yapımı işinde çalıştığı, eşinin evinde kaldığı, yeniden evlendiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafaka artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar Bursa 1. Aile Mahkemesinin 28.06.2012 tarihinde kesinleşen 2009/1143 E. 2011/21 K. sayıl ilamı ile boşanmışlar ve davacı kadın lehine 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Eldeki dava ise 22.02.2016 tarihinde açılmıştır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davacı aleyhine reddolunan nafakanın yıllık miktarının toplamı (1.100 TL x 12 = 13.200 TL) 17.830,00 TL'nin altında olduğundan, ilk derece mahkemesi kararı davacı yönünden kesin niteliktedir. Bu nedenle davacının istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
te 1 daire, ...’da 3 hisseli daire, şirket adına kayıtlı bir ofisi bulunduğu anlaşılmakta ise de, mahkemece davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olup olmadığı tespit edilmemiş, davalıya ait şirketlerin mali durumları araştırılmamıştır. O halde, mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumunun ayrıntılı bir şekilde araştırılarak, davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olup olmadığının tespit edilmesinden sonra, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak,TMK md. 4'de vurgulanan hakkaniyet ilkesi nazara alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....