WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2015 NUMARASI : 2015/83-2015/190 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; 2012 yılında boşanan taraflardan davalı lehine hükmedilen 200TL yoksulluk nafakasının 2014 yılında mahkeme kararıyla 300TL' ye artırıldığı, davalının SGK emeklisi olup, İzmir ili Buca ilçesinde 1/2 oranda taşınmaz maliki olduğu, müvekkilinin ise yeniden evlendiği, geçinmekte zorlandığını belirterek nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Hal böyle olunca, nafakanın niteliği, müşterek çocukların ihtiyaçlarındaki artış, davalı babanın ekonomik durumu ve ödeme koşulları, dikkate alındığında TMK 4.maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesine uygun bir şekilde nafakanın artırımına gidilmesi gerekirken yazılı şekilde az miktarda iştirak nafakası takdiri isabetli olmamıştır. Ayrıca, hâkim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başkasına hükmedemez.(HMK m.26; HUMK m. 74) Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesi ile sadece nafakanın artırılmasını talep etmiş, sonraki yılların artışına ilişkin bir talepte bulunmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece, bu yön gözetilmeksizin nafakanın 03.04.2015 ve 03.04.2016 tarihlerinde geriye dönük 1 yıllık üfe ortalamasına göre, 2 yıl süre ile, yıllık ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür....

      Buna göre, mahkemece, davacı ve müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, nafakanın hangi tarihten itibaren geçerli olduğu anlaşılmayacak ve infazda tereddüt yaratacak şekilde "karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Davacı anne için aylık 250.00-TL, .... için aylık 150.00-TL nafakanın dosyamız kesinleşinceye kadar tedbir kesinleştikten sonra iştirak nafakasına" hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nafaka davalarında; davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten (maktu vekâlet ücreti) düşük olmamak üzere, hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden nisbi vekâlet ücretine hükmolunur, reddedilen kısım için ise vekâlet ücretine hükmolunmaz (AAÜT. md 9)....

        Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış İse de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yetersiz kaldığı aylık 1.000,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası 1.000,00 TL olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yetersiz belirlendiği aylık 1.000,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası 1.000,00 TL olarak belirlenmiş, her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilerek davacının istinafının kısmen...

        Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, , müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yüksek belirlendiği aylık 800,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası 800,00 TL olarak belirlenmiştir....

        Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış İse de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yetersiz kaldığı aylık 1.000,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası 1.000,00 TL olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır. Ne var ki, artış miktarı yeterli düzeyde değildir....

        Dinlenen tanık beyanlarından davacının İsmar isimli markette çalıştığı, daha sonra İsmar isimli marketten işten çıkartıldığı, ancak davacının çalışabilecek durumda olduğu, daha önce belirlenen nafakanın küçüklerin asgari ihtiyaçları için zaruri olduğu, bu nedenle nafakanın kaldırılması veya azaltılmasına yönelik şartların oluşmadığı, davacının müşterek çocukların her biri için aylık 200'er TL iştirak nafakası ödemeye devam etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır…’ belirtilmiş, hüküm de ise ‘Bakırköy 8. Aile Mahkemesinin 2014/887 esas, 2015/383 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar 20.10.2009 doğumlu Muhammed Ali Ek ve 09.03.2015 doğumlu Emirhan Ek yararına takdir edilen her biri için aylık 400'er TL nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere her bir çocuk için 200'er TL'ye azaltılmasına, takdir edilen nafakanın her ay davacı tarafından davalıya ödenmesine,’ denilmek suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılmıştır....

          İcra Müdürlüğünün 2004/774 esas sayılı takip dosyası üzerinden yatırıldığını, müvekkili aleyhine hükmedilen nafakanın yüksek olduğunu, müvekkilinin emekli maaşı ile ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını belirterek müvekkili aleyhine hükmedilen nafakanın kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatteyse nafakanın hakkaniyet ölçüsünde düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; hükmedilen nafakanın davalının emekli maaşından kesildiğini, kendisine ve çocuklarına davalının nafaka haricinde hiçbir katkıda bulunmadığını, çocuklarını çok zor şartlarda okutup büyüttüğünü, nafakanın haricinde babasından kalan 450 TL maaş aldığını, başka bir geliri ile gayri menkulü olmadığını, annesi ile birlikte kaldığını bildirerek davanın reddine hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Mersin 5. Aile Mahkemesinin 16/02/2021 tarih, 2020/293 Esas 2021/125 Karar sayılı ilamı ile özetle; davanın reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu