Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması - indirilmesi, nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.20 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.04.2017 günü oybirliğiyle karar verildi....

    Her ne kadar davacı vekili TÜFE oranındaki artış nedeniyle nafakanın aylık 2.550,00 TL'ye çıktığını, müvekkilinin Şubat 2017 maaşının döner sermaye ile birlikte 5.150,70 TL olduğunu ve aylık 3.663,69 TL kredi ödemesinin olduğunu, hayatını idame ettirebilmek için ayda 1.000,00 TL borçlandığını belirterek nafakanın indirilmesi talebinde bulunmuş ise de, davacının doktor olarak çalıştığı, dava dilekçesine ekli Şubat 2017 maaş bordrosunda davacının aylık maaşının ek ödemelerle birlikte toplam 8.132,98 TL olduğu, ekonomik ve sosyal durum araştırmasında da davacının kira vermediği, tek başına yaşadığının tespit edilmesi karşısında nafaka ve kredi ödemeleri çıktıktan sonra dahi davacıya maaşından 1.919,29 TL kaldığı anlaşılmakla, davacının iştirak nafakasının indirilmesi talebinin haklılığı, hakkaniyet ve ahde vefa ilkesine uyarlığı yönünde başkaca bir iddia ve delil bulunmadığı, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın miktar itibariyle öngörülemeyen, katlanılamaz nitelikte olmadığı, dolayısı...

    Mahkemece yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin reddine ve %50 artış oranının iptaline karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda mahkemece nafakanın artış oranının iptalinin hangi tarihten itibaren geçerli olacağı belirtilmemiştir. 28/.../1956 tarih ve ... E.-... K. sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, nafakanın artış oranının iptaline dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın artış oranının hangi tarihten itibaren uygulanmayacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. ....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, nafakanın indirilmesi ile birlikte baba ile şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesinden ibarettir. Davalı, mahkemenin şahsi ilişki tesisine ilişkin hükmünü temyiz etmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye (Aile ) Hukuk Mahkemesinin 28/12/2006 gün 2006/711 Esas 2006/730 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları; sözkonusu karar ile müşterek çocuk Barış için aylık 200.TL iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakanın boşanma protokü uyarınca yıllık %20 artışına karar verildiği; iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemiyle açılan iş bu davanın yaklaşık dokuz yıl sonra açıldığı, davalı annenin işçi olarak çalıştığı, aylık 940.TL gelirinin olduğu, aylık 1000.TL kira ödediği, davacının ise sosyal ve ekonomik araştırmasının adreste bulunmadığından yapılamadığı anlaşılmıştır....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşarak boşandıklarını, bizzat davacı vekilinin hazırladığı protokolün sonuçlarının davacı tarafından bilinmemesinin mümkün olamayacağını, boşanma kararından sonra davacı tarafın nafaka yükümlülüklerini yerine getirmediğini, nafakanın yarısını ödediğini ve harici bir anlaşmada olmadığını, maddi durumunun sıkıntılı olduğunu iddia eden davacının bu süreçte yeni bir evlilik için para bulabildiğini, davacının seyahatleri ve yaşam tarzının maddi olarak yetersiz olmadığını da gösterdiğini, davalı annenin ise ekonomik kriz bahane edilerek işten çıkarıldığını halen müşterek çocuğun nafaka dışında herhangi bir gelirinin bulunmadığını, davacının maaş durumunun iddiasından daha yüksek olduğunu, yine davacının protokol de yazılmasına karşı çocuğun eğitim giderlerinin yarısını karşılamak konusunda üzerine düşeni de yerine getirmediğini, nafakanın indirilmesi ve protokol maddelerinin değiştirilmesi şartlarının gerçekleşmediğini belirterek...

          Buna göre;davacı dava tarihi itibariyle ödediği nafakanın 600,00- TL olduğunu ve müşterek çocuk için ödenen bu nafakanın 300,00- TL'ne indirilmesi talep edilmiş olmakla indirilmesi istenilen ve reddedilen katılım nafakası miktarı yıllık 3.600,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla red edilen nafaka indirim miktarı yıllık beşbinsekizyüzseksen -TL'nı geçmemektedir. Hüküm, red edilen yıllık nafaka indirim miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, red edilen nafaka indirim miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

          Ancak, HGK'nun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği gibi, yoksulluğu kaldıran bir durum olarak da kabul edilmemiştir. (26.12.2001 gün ve 2001/2-1158 E.-1185 K.ve 28.2.2007 gün ve 2007/3-84 K.sayılı kararlarında olduğu gibi) Somut olayda davalının asgari ücret seviyesindeki bir gelirle çalıştığı sabit ise de, çalışması karşılığında elde ettiği gelir asgari ücret seviyesinde olup, onu yoksulluktan kurtarmadığı, ancak mali durumunun olumlu yönde değiştiği dikkate alınarak nafakanın hakkaniyete uygun bir oranda indirilmesi gerekirken, nafakanın tümden kaldırılması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada aylık 500,00-TL olarak ödenen iştirak nafakasının 150,00-TL'ye indirilmesi talep ve dava edilmiş, mahkeme, davayı reddetmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nın 182/2 fıkrasına göre velayet kendisine verilmeyen taraf çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.TMK'nın 331. maddesi hükmüne göre de, durumun değişmesi üzerine hakim, nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Somut olayda iştirak nafakasının 500,00-TL olarak belirlendiği 28.12.2009 tarihinde nafaka yükümlüsü baba; aile hekimi olarak görev yapmakta olup maaşı 7.391,22-TL'dir....

              Taraflar arasında görülen nafakanın artırılması, indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı-karşı davalı vekili, tarafların 2007 yılında boşandıklarını, müşterek çocuk....lehine 2011 yılında hükmedilen iştirak nafakasının aylık 250,00 TL olduğunu, çocuğun ilkokula başlaması nedeniyle giderlerinin arttığını ileri sürerek, aylık 250,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 500,00 TL ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu