Davacı vekili dilekçesinde, 2009 yılında davacı lehine boşanma ilamıyla hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesini, ayrıca nafakanın her yıl enflasyon oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevabında; ekonomik durumunun iyi olmaması nedeniyle nafaka artırım davasının reddini, karşı davasında ise kendi isteğiyle çalışmayan davacının ekonomik durumunun iyi olması nedeniyle, nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, nafaka artırım davasının kısmen kabulü ile nafakanın 350 TL'ye yükseltilmesine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir. Karar davacı ve davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında 7 yıl gibi uzunca bir zamanın geçmesi, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; artırılan nafaka miktarı az olup, TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, nafakanın artırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın artırımına hangi tarihten itibaren başlanacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
Bu doğrultuda, yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 31.03.2005 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlardır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Mahkemece, davacı için talep edilen nafakanın kısmen kabulü ile aylık 300TL nafakanın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine, müşterek çocuk A.. D.. için takdir edilen 250TL nafakanın dava tarihinden itibaren 50TL artırılarak aylık 300TL nafakanın her ay davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Ancak, Gelibolu Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi' nin 2009/350Esas- 2011/29 sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalının tam kusurlu olması nedeniyle lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, nafakanın artırılması ile birlikte nafakanın kaldırılması ve velayetin nez'i istemini de içermekte olup, davalı (karşılık davacı) bu hususu da temyiz etmektedir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi’nin 2013/535 Esas- 2013/992 Karar sayılı ilamı ile müvekkili lehine 600 TL yardım nafakasına hükmedildiğini ancak aradan geçen zaman içerisinde müvekkilinin ihtiyaçlarının arttığını ve nafakanın yetersiz kaldığını, davacının ... Üniversitesi, Ticari Bilimler Fakültesi Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Bölümünün yüzde elli burslu öğrencisi olduğunu, yıllık okul ücretinin 11.880 TL olduğunu, bu nedenle yardım nafakasının 1.500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 600.00 TL nafakanın dava tarihinden itibaren 700 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davalı oğlu için 500 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, davalının Mayıs/2014 tarihinde okulundan mezun olduğunu, halen devam zorunluluğu olmayan 2. okula gittiğini, bu nedenle çalışabileceğini nitekim, davalının 03.07.2014 – 12.09.2014 tarihleri ve 21.10.2014 – 29.12.2014 tarihleri arasında iş bulup çalıştığını, davacının emekli maaşı dışında geliri olmadığı, yardım nafakasını ödeme gücü bulunmadığını ileri sürerek, nafakanın kaldırılmasını, olmadığı takdirde nafakanın indirilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; 2 yıllık önlisans eğitimini tamamlayan davalının...
Aile mahkemesinin 2009/807 Esas, 2009/829 karar sayılı dosyası ilamı ile boşandıklarını bu boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmiş ve aylık 170 TLM nafaka takdir edildiğini, küçür çocuk için takdir edilen nafakanın Ortaköy Asliye mahkemesinin 2012/116 Esas ve 2013/23 Karar sayılı dosyası ile aylık 300 TL ye arttırıldığını, yetersiz kalan bu nafakanın yine Ortaköy Asliye hukuk mahkemesinin 2014/45 Esas sayılı dosyası ile aylık 350 TL ye arttırıldığını, bu nafaka arttırımının üzerinden 5 yıl geçtiğini, 350 TL nafakanın küçük Esra'nın giderlerini karşılamadığını bu nedenlerle nafakanın 800 TL ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Cevap dilekçesi sunmamıştır....