WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

U.. aralarındaki nafakanın indirilmesi davasına dair İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesinden verilen 05.06.2014 günlü ve 2013/371 E.-2014/407 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 18.02.2015 günlü ve 2014/15986 E.-2015/2513 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440.nci maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE ve 248.00 TL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 03.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulü ile; 1- Davalı T4 lehine mahkememizin 2020/1133 esas 2021/1755 karar sayılı kararı ile tanıma ve tenfizine karar verilen aylık 235 Euro nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.750,00 TL'ye indirilmesine, 2- Müşterek çocuk Eneskadir Yıldırım lehine mahkememizin 2020/1133 esas 2021/1755 karar sayılı kararı ile tanıma ve tenfizine karar verilen 204,19 Euro nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.250,00 TL'ye indirilmesine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı erkek vekili kararı, nafakanın tamamen kaldırılmaması Davalı kadın vekili ise, nafakanın indirilmesi Yönleri ile istinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi isteminden ibarettir....

    DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mahkememizin 2018/1031 esas 2018/931 karar sayılı ilamı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasında davalı T3 lehine 500,00 TL. 2006 doğumlu müşterek çocuk Zümra lehine 500 TL. 2013 doğumlu Ömer Rüzgar lehine 500 TL . 2014 doğumlu Zeynep Mira lehine 500 TL olmak üzere toplam 2.000 TL nafakayı hükme edildiğini ve bu nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artış yapılmasına karar verildiğini, T3 lehine hükmedilen nafakanın dava tarihinden itibaren kaldırılmasını, müşterek çocuklar Zümra, Ömer Rüzgar ve Zeynep Mira aleyhine hükmedilen nafakanın ise müvekkilinin maddi durumu ile orantılı olarak indirilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulü ile; 1- Davalı T4 lehine mahkememizin 2020/1133 esas 2021/1755 karar sayılı kararı ile tanıma ve tenfizine karar verilen aylık 235 Euro nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.750,00 TL'ye indirilmesine, 2- Müşterek çocuk Eneskadir Yıldırım lehine mahkememizin 2020/1133 esas 2021/1755 karar sayılı kararı ile tanıma ve tenfizine karar verilen 204,19 Euro nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.250,00 TL'ye indirilmesine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı erkek vekili kararı, nafakanın tamamen kaldırılmaması Davalı kadın vekili ise, nafakanın indirilmesi Yönleri ile istinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi isteminden ibarettir....

    Her ne kadar davacı erkek vekili tarafından davalarının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu, nafakaların kaldırılması veya en azından indirilmesine, davalı kadın vekili tarafından ise, karşı davalarının reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın kaldırılması ve talepleri doğrultusunda nafakaların artırılmasına karar verilmesi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi, karşı davanın ise, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası olduğu, yerel mahkemece asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verildiği dikkate alındığında yerel mahkemece reddedilen nafakanın kaldırılması ve nafakanın artırılması miktarları açısından kesin nitelikte olduğu, kesin olan kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 352/1- b maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm...

    Yapılan bu açıklamalar ışığında yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir....

      Davalı vekili tarafından yerel mahkemece nafakanın indirilmesi ve TÜFE oranında artışa bağlanması kararının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; her ne kadar yerel mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 1.190 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 15/01/2021 tarihi itibariyle aylık 500 TL iştirak nafakası olarak belirlenmesine ve bu tutara her yıl Ocak ayı itibariyle TÜFE oranında artış yapılmasına karar verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinde; tarafların Bakırköy 4.Aile Mahkemesinin 2014/469 E.sayılı dosyasında anlaşmalı boşandıkları, velayetin anneye verildiği, müşterek çocuk yararına aylık 600 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, 2 yıl sabit olarak ödenecek nafakanın 3.yıldan itibaren takip eden her yıl TEFE'deki artış oranında artırılmasına karar verildiği, kararın 04/07/2014 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın açılış tarihine göre, aradan geçen süre, çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması, eğitim hayatına başlaması...

      O nedenle tarafların gelir durumlarına ve Yargıtay'ın Yerleşik İçtihatlarına göre boşanma tarihine göre tarafların ekonomik sosyal durumundaki değişiklik tam ve sağlıklı olarak araştırılmak suretiyle (tapu kayıtları, kira geliri, banka hesapları vb.), yoksulluk sona ermiş ise nafakanın kaldırılmasına, aksi halde boşanma tarihine göre davalının mal varlığının artması nedeniyle yoksulluğun azaldığı ve “çoğun içinde az da vardır ” ilkesi gereğince “nafakanın kaldırılması” talebinin “nafakanın indirilmesi” talebini de içerdiği gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava; nafakanın kaldırılması/indirilmesi ve müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; mahkemenin 12.12.2013 tarihli ilamla temyize konu kararı kararı verdiği, davalının posta yoluyla mahkemeye gönderdiği 27.12.2013 havale tarihli dilekçe ile nafakanın kendisi yönünden kaldırılmasını kabul ettiği, dilekçenin posta yoluyla gönderilmesi nedeniyle kimlik tespitinin yapılamadığı anlaşılmaktadır. Çekişmeli yargıda kural olarak "tasarruf ilkesi" geçerli olduğundan; davanın tarafları dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Tarafların dava konusu üzerinde tasarrufta bulunmak suretiyle, davaya son verebilecekleri hallerden biri de "kabul" beyanıdır. Kabul; davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile Ankara 5.Aile Mahkemesi’nin 2017/2218 E-2125K No’lu 18/12/2017 tarihli, mahkeme kararı ile müşterek çocuk Sina James Day için belirlenen iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine, Ankara 5.Aile Mahkemesi’nin 2017/2218 E-2125 K No’lu 18/12/2017 tarihli hüküm kısmındaki 6 No’lu kararı ile çocuk için belirlenen nafakanın her yıl TÜFE artışı ve %5 oranında arttırılmasına ilişkin düzenlemenin kaldırılarak belirlenen nafakanın her yıl TÜİK’çe belirlenecek TÜFE oranında artış yapılmasına, fazlaya ilişkin diğer taleplerin reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu