Bu bağlamda mahkemece, anlaşmalı boşanma davasında protokol ile belirlenen aylık 500,00 TL nafakanın 200,00 TL'ye indirilmesi hakkaniyete uygun bulunmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının indirilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yukarıda belirtilen ilkelere aykırı olacak şekilde davanın kısmen kabulü ile nafakanın indirilmesi yönünde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafakanın Kaldırılması veya İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan boşanma ve nafakanın kaldırılması, aksi halde indirilmesi davasının feragat sebebiyle reddine karar verilmiş ve hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, feragat dilekçesi sunan kişinin davacı olmadığı, feragat dilekçesinin sehven iş bu dosyaya bırakıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeple yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Sayılı kararı ile küçük Ebrar için 1.000,00 TL nafaka talebi, baba Mustafa Yazıcı'nın da davayı kabul etmesi üzerine kesinleştiğini, bu dava ile davacı baba, nafaka miktarının indirilmesi ve müşterek çocukla kişisel ilişki kurulması talepli dava açtığını, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek nafakanın indirilmesi talebinin reddine, şahsi ilişki talebinin kabulüne karar verildiği, nafakanın indirilmesi talebinin reddine ilişkin karara karşı itirazının bulunmadığı, şahsi ilişki tesisinin kabulüne yönelik verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; nafakanın indirilmesi ve şahsi ilişki kurulması istemine ilişkindir....
Her ne kadar mahkemece; dava dilekçesinde ödenen yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasının istendiği; indirilmesi yönünde herhangi bir talep olmadığından indirilmesine karar verilemeyeceği kabul edilmiş ise de; çoğun içinde azda vardır ilkesi gereğince davacının talebinin nafakanın indirilmesini de kapsadığının kabulü gerekir. Ancak, dava da nafakanın indirilmesini gerektirecek herhangi bir sebebin bulunmaması sebebiyle nafakanın indirilmesi yönünde karar verilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiş; sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir. Bu nedenlerle dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.05.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Asıl dava nafakanın arttırımı istemine, karşılık dava ise velayetin değiştirilmesi ve nafakanın indirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece verilen hüküm davalı (k.davacı) tarafından her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; Davacının davasındaki iki talebi birbirlerinden farklı niteliktedir.Bunlardan nafakanın indirilmesi talebi reddedilmiş,kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ise kabul edilerek hüküm tesis edilmiş ve her iki talebin esası istinaf başvurusunda bulunulmayarak kesinleşmiştir....
Dava, nafakanın indirilmesi istemine ilişkindir . Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 6100 sayılı HMK 26.maddesi (HUMK 74.Madde) gereğince; hakim iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mevcut yargılama dosyasında; yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde usulunce yapılmış bir ıslah olmaksızın, nafakanın indirilmesi istemiyle açılan iş bu dava da davalı ... yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. ....
Davada, anlaşmalı olarak gerçekleşen boşanma davasında ... çocuk için kabul edilen aylık 5000 Euro iştirak nafakasının; davacının, ödeme gücünün bulunmaması, Euro’nun aşırı değerlenmesi, çocuğun ihtiyacından fazla olması ve anneninde gelirinin bulunması ve katkı sağlaması gerektiği ileri sürülerek 500 TL’ye indirilmesi istenilmiş mahkemece, davacının ödeme güçlüğüne düştüğü gerekçesiyle nafakanın 2000 TL ye indirilmesine karar verilmiştir. Tarafların 7.2.2007 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, mahkemece anlaşma doğrultusunda velayeti anneye verilen ... için 5000 Euro iştirak nafakasına hükmedilmiş, aradan yaklaşık 1,5 yıl geçtikten sonra 08.08.2008 tarihinde yukarıda açıklanan iddialara dayalı olarak nafakanın 500 TL ye indirilmesi istemiyle dava açılmıştır. Mahkemece iddia ... görülerek nafakanın indirilmesine karar verilmiştir....
Belirtilen usül hükmü ve ''çoğun içinde az da vardır''ilkesi gereğince nafakanın kaldırılması istemi nafakanın indirilmesi istemini de kapsayacağından nafakanın indirilmesine hükmedilmesi mümkün olup, mahkemenin bu yöne ilişkin direnmesi de yerinde değildir.Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.06.2015 gün ve 2014/3-49 E- 2015/1527K sayılı kararında da aynı ilke kabul edilmiştir. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında birkısım üyeler tarafından, nafakanın kaldırılması istemi nafakanın indirilmesi istemini de kapsayacağından nafakanın indirilmesine hükmedilmesinin mümkün olduğu,ancak davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından nafakanın kaldırılmasına ilişkin direnme kararının onanması gerektiği görüşü savunulmuşsa da, yukarda açıklanan nedenlerle bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafakanın İndirilmesi-Nafakanın Artırılması Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her üç dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın boşanma davası ve nafakanın indirilmesi davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların davalı-davacı kadının nafaka artırım davasına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında temyiz sınırı 21.07.2004 tarihinden itibaren 1000 YTL’ye ( 1.000.000.000 TL. ) çıkarılmıştır....