Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, azaltılması talebinin kısmen kabulü ile nafakanın aylık 100 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, daha önce ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2014 tarih ve 2012/734 E. 2014/308 K. sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen 600 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....
O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakanın(çoğun içinde azı da vardır ilkesi gereğince) TMK'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
(maddî yardımın) kaldırılmasına yönelik talebinin ise protokol hükmünde belirlendiği ve anlaşmalı boşanma protokolünün tarafların kendi aralarında serbestçe seçenekli olarak belirlendiği ve aynen hüküm altına alındığı, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesinden çok kısa süre sonra nafakanın kaldırılmasının talep edildiği, nafaka ödemesine dair kurulan hükmün tarafların hür iradesi ile kararlaştırıldığı davacının hükmün kaldırılması talebinde maddî ve ekonomik durumun sebep gösterilmediği, nafakanın kaldırılması talebinin mahkeme kararına güvenin korunması ve talebin kabulünü gerektirir sebebin olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi, karşı dava yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince;" davacının ekonomik durumunda ilk davanın açıldığı tarihten sonra ikinci kez nafakanın indirilmesi veya kaldırılmasını gerektirecek başkaca bir değişiklik meydana gelmediği ileri sürülen sebeplerin tamamının İzmir 13....
Davalı-karşı davacının açtığı birleşen dava ile ilgili verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunda; Toplanan delillere,tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumlarına,uyap aracılığı ile alınan raporlara,tanık beyanlarına,taraf gelirlerine,paranın alım gücüne,bakmakla yükümlü olunan diğer kişilere,aradan geçen süreye, buna nazaran artan ihtiyaç ve masraflara,ekonomik göstergelerdeki değişime,sosyal medya görüntülerine ,davalı davacı erkeğin boşanma sırasında kadına verdiğini iddia ettiği taşınmazın satılmış olmasının yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesini haklı gösterir nitelikte kabul edilmesinin mümkün olmamasına,nitekim bu tasarruf sonrasında da daha önce nafakanın mahkeme ilamı ile artırılmış olmasına, TMK 4 ncü maddesine göre kadın lehine daha önce belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılması,bu olmaz ise indirilmesini gerektirir durumun bulunmadığı,ayrıca kadının davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi bir yana artırılması...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2019 NUMARASI : 2018/396 ESAS - 2019/608 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması ve Nafaka KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Ankara 2. Aile Mahkemesinin ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile müşterek çocukların velayetinin davalı anneye verildiğini, müvekkili ile kişisel ilişki kurulduğunu, müşterek çocuk Cuma'nın yaklaşık iki yıldır müvekkili ile beraber yaşadığını ve babayla birlikte kalmak istediğini belirterek, müşterek çocuk Cuma'nın velayetinin müvekkili babaya verilmesini, çocuk yararına ödenen nafakanın kaldırılmasını ve annenin çocuk yararına nafaka ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi’nin 2019/707 E., 876 K. sayılı kararı ile anlaşmalı olarak (TMK md.166/3) boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 1000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 18/02//2020 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 23/06/2020 tarihinde açıldığı, mahkemece nafakanın değişen koşullar dikkate alınarak 800,00 TL’ye düşürüldüğü anlaşılmıştır. Somut olayda yoksulluk nafakasının kaldırılması şartları oluşmamakla birlikte tarafların sosyal ekonomik durumu, nafakanın niteliği, davacının azalan gelir durumu ve Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında mahkemece hükmedilen nafakanın miktarında bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece; "Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması, istemine ilişkindir.TMK.nun 176/3. maddesinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması ya da azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....
Somut olayda, davalı tarafından 11.05.2009 tarihinde açılan dava ile nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemenin davayı kabulü ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş ve bu hüküm kesinleşmiştir. Yine, temyiz incelemisine konu olan nafakanın artırılması dava tarihi ise 11.01.2007 olup, her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. O halde mahkemece, nafakanın artırılması dava tarihi itibariyle tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tüm delilleri araştırılıp gerekirse resmi birimlerden kayıt ve belgeler de getirtilerek incelenip sonucuna göre bir miktar nafakanın artırılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2020 NUMARASI : 2019/218 ESAS - 2020/102 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davalı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asker olup geliri bulunmayan davacı aleyhine tarafların boşanması sırasında bağlanmış aylık 200,00TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesin istemiş, davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş ve mahkemece davanın kabulü ile aylık 200,00TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin tavzih talebi ile davacı vekili lehine vekalet ücreti istenmiş ve mahkemece 17/07/2020 tarihli ek karar ile davacı vekili lehine 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline ilişkin hüküm kurulmuştur....