Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların 27.05.2011 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, velayetin davacı anneye verildiği, müşterek çocuk ile davalı baba arasında her yılın Ağustos ayının 1-30, dini ve milli bayramların 2. ve 3. günü, her ayın ilk haftası Cumartesi günü saat 10.00’dan pazar akşamı saat 17:00’a kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı anne küçük Batu’nun TİP 1 diyabet hastası olduğunu belirterek kişisisel ilişkinin sınırlandırılarak yeniden düzenlenmesini talep etmiştir....

    Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının maddi durumunun çok iyi olduğunu, lüks aracının olduğunu bu hususların tanık beyanları ile mahkemede ispat edildiğini, çocukların eğitim giderlerini karşılamaya hükmedilen nafakanın yetersiz kalacağını belirterek verilen kararın kaldırılmasını ve karşı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava iştirak nafakalarının düzenlenmesi, karşı dava ise iştirak nafakalarına hükmedilmesi (TMK.nun 182/2. mad.) davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır....

    Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının maddi durumunun çok iyi olduğunu, lüks aracının olduğunu bu hususların tanık beyanları ile mahkemede ispat edildiğini, çocukların eğitim giderlerini karşılamaya hükmedilen nafakanın yetersiz kalacağını belirterek verilen kararın kaldırılmasını ve karşı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava iştirak nafakalarının düzenlenmesi, karşı dava ise iştirak nafakalarına hükmedilmesi (TMK.nun 182/2. mad.) davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır....

    Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10.09.2018 (Pzt.)...

      Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre * ...için takdir edilen iştirak nafakası * azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

        Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davalı eş ve çocukların kirada oturdukları ve kira giderleri olduğu da gözetildiğinde; davacının (nafaka yükümlüsünün) ekonomik durumu nazara alınarak tedbir nafakasında yapılan indirim çok olup, TMK’nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci bendindeki "...360 TL olan davacıya ait nafakanın 250 TL'ye, ... için olan 150 TL nafakanın 100 TL'ye" ifadesinin çıkarılarak yerine "360 TL olarak davacıya ödenen nafakanın 300 TL'ye, ...'a ödenen 150 TL nafakanın 125 TL'ye indirilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 28.12.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Birleşen dosya davacısı kadın vekili dava dilekçesinde özetle, Manavgat Aile Mahkemesinin 2014/938 Esas 2015/1135 Karar sayılı ilamıyla anne yanında kalan müşterek çocuk Özgür için aylık 225,00 TL, davacı kadın için 300,00 TL nafaka bağlandığını, aradan geçen süre çocuğun büyümesi, ihtiyaçlarının artması, davacının işsiz olup kirada oturması, ekonomik değişiklikler dikkate alındığında nafakaların yetersiz kaldığını belirterek çocuk için ödenen 225,00 TL nafakanın aylık 450,00 TL'ye, davacı kadın için 300,00 TL olan nafakanın aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği, olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Ekin'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ve diğer terditli talepler ile nafakanın kaldırılması talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği, olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Ekin'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ve diğer terditli talepler ile nafakanın kaldırılması talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

          Bilindiği üzere tespit davaları, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır. Tespit davası yolu ile, mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğunun belirlenmesi talep edilir. Tespit davası, genel olarak HMK'nın 106. maddesinde düzenlenmiştir. Bunun dışında bazı tespit davalarını düzenleyen özel Kanun hükümleri vardır. (Mesela TMK'nın m. 26, İİK'nın m. 69, 72, 89/3, TTK'nın m 56/1-a gibi) Bir tespit davasının açılabilmesi için şu iki şartın birlikte bulunması gerekir. 1-Tespit konusu hak ve hukuki ilişkiler olabilir. 2-Davacının bir hakkının veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının hemen tespit edilmesinde hukuki yararı bulunmalıdır....

            UYAP Entegrasyonu