Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, müşterek çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi, birleşen dosya da ise velayetin hakkının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; çocukla şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ile birlikte açılan iştirak nafakası artırım talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 24.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava nafakanın artırılması karşı dava nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne; karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; asıl dava nafakanın arttırılması, karşı dava nafakanın kaldırılması talebine ilişkindir. Davalı-karşı davacı vekili tarafından verilen temyize cevap dilekçesi ile "...hakkaniyete aykırı nafakanın kaldırılmasının, kararın bozulmasının" gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen adıgeçenden temyiz harçlarının alınmadığı anlaşılmış yine dilekçenin temyiz defterine kayıt edilip edilmediği tespit edilememiştir....

        bahsetmenin mümkün olmadığını, 2018 yılı Haziran ayından beri nafakanın arttırılmasına dair dayanak Adana 2....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2022 NUMARASI : 2021/31 ESAS 2022/66 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile Akşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/565 Esas 2020/63 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk İbrahim'in velayetinin babaya verildiğini, kararın 28/01/2021 tarihinde kesinleştiğini belirterek velayetin tarafına verilmesini, çocuk için 500,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasını talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....

        Öte yandan, taraflar arasında, nafakanın ödenen miktarı hususunda bir uyuşmazlık bulunduğuna göre; mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığı giderici bir karar verilmek zorundadır. O halde, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumları, ihtiyaçları ve hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarih ile iş bu dava tarihi arasında geçen süre nazara alınarak; nafakanın TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde, artırılarak takdiri gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Davacı, davalı ile sözlü anlaşma uyarınca işin yapıldığını, iş bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı, akdî ilişkinin varlığını kabul etmemiştir. BK’nın 355 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin yazılı olarak düzenlenmesi şart değildir. Ancak, akdî ilişkinin varlığının davacı yüklenici tarafından kanıtlanması gerekir. Dava dosyasına yazılı sözleşme sunulmadığı gibi, tanık dinlenmesine davalı taraf ... göstermemiştir. Davacı, dava dilekçesinde “her türlü yasal delil” demekle yemin deliline de dayanmıştır. Mahkemenin, davasını ispat için davacı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmadığı hususunu hatırlatması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan akdî ilişkinin varlığı kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, davacının savunma hakkının kısıtlanması doğru olmamıştır....

            Dosya kapsamında alınan uzman raporu, çocuğun uzmandaki beyanı, uzmanca yapılan gözlem dikkate alındığında özellikle uzmanın anne ile kısa süreli görüş belirlenmesine yönelik görüşü de göz önüne alındığında anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi üzerindeki etkisi, kişisel ilişkinin velayet verilmeyen ebeveyn yönünden bir hak olduğu, yaşanan süreç nedeni ile kısıtlamanın yerinde olduğu, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması koşullarının oluşmadığı, tamamen kaldırmanın çocuğun menfaatine olmadığı kanaati oluşmakla davacı erkeğin kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından boşanma ilamıyla ortak çocuk yararına hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL indirilerek aylık 450,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahekemesince verilen bu karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              O halde "aynı şehir", "ayrı şehir" ayrımına gidilmeksizin davacının talebi ile bağlı kalınarak davacı ile velayeti davalıda bulunan çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.04.2015 (Çrş.)...

                UYAP Entegrasyonu