Davacı vekili verilen kararı; nafakanın az takdir edildiği gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, talebin tamamına hükmedilmesini istemiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01/01/2023 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 17.830,00 TL'dir. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde yıllık nafaka miktarı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 25/04/2012 tarih ve 2012/7371 esas 2012/10992 karar ve 12/01/2015 tarih 2014/13494 esas 2015/291 karar sayılı kararları). Davacı iştirak nafakasının artırımı talebinde bulunmuştur....
tan alacaklı olduklarını, ancak hükmolunan 800 TL nafakanın akabinde davalının kabulüyle 2000 TL'ye çıkarılan muvazalı nafaka alacağı nedeniyle alacaklarını tahsil edemediklerini, davalının yıllardır eşi ile aynı evi paylaştığını, davalının maaşını nafaka yoluyla eşine aktardığını ileri sürerek nafaka ve artırımı kararlarına yönelik yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulüyle; nafaka ve nafaka artırım dosyalarında verilen kararların alacaklısı oldukları takip dosyaları yönünden kaldırılmasını talep ve dava etmişlerdir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2015 NUMARASI : 2014/218-2015/122 Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 12.03.2012 tarihli karar ile anlaşmalı şekilde boşandıklarını ve müşterek çocuk Azra için aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını, davalının ekonomik durumunda iyileşme olduğunu belirterek, iştirak nafakasının aylık 1.000 TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hal böyle olunca; aradan geçen süre, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın ekonomik durumu ve ödeme koşulları, dikkate alındığında TMK 4.maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesine uygun bir şekilde nafakanın artırımına gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde az miktarda iştirak nafakası takdiri isabetli olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 2013/784 Esas 2013/973 karar sayılı dosyası ile, müşterek çocuklardan Arzu için takdir edilen nafakanın tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile aylık 300,00 TL arttırımı ile 450,00 TL'ye çıkarılmasına, diğer çocuk Suden için takdir edilin nafakasının aylık 50,00 TL arttırımı ile 200,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. TMK nun 330. maddesi gereğince; Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SELÇUK ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2015 NUMARASI : 2014/91-2015/9 Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; tarafların 29.06.2012 tarihli karar ile boşandıklarını, müşterek çocuklar Mustafa ve Korcan' ın velayetinin kendisine bırakıldığını, boşanma ile müşterek çocuklar lehine 250' şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan 2 yıl geçtiğini, nafakanın müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını belirterek, dava tarihinden itibaren, ayrı ayrı aylık 400'er TL' ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./......
Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2015 NUMARASI : 2014/464-2015/68 Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; tarafların 2009 yılında boşandıklarını, geçen sürede hükmedilen nafakanın hiç artmadığını, ihtiyaçların çoğaldığını ve nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının 200 TL'den 500 TL'ye, iştirak nafakasının ise 100 TL'den 500 TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında; davacıya boşanırken ev verdiğini, nafaka isteyemeyeceğini, kendisinin yeniden evlendiğini, talebin yüksek olduğunu bu nedenle davanın reddini dilemiştir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde, tarafların anlaşmalı boşandıkları, ortak çocuklar Murat ve Sudenaz'ın 2007 doğumlu oldukları, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafaka artırım miktarının isabetli olduğu anlaşılmakla nafakanın artış miktarına yönelik davacı tarafın istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine, davacının nafakanın yıllık artışına yönelik talebinin ise günün ekonomik koşulları karşısında yıllar itibari ile paranın değerini kaybetmesi, tarafların nafaka artırımı hususunda her seferinde karşı karşıya gelmemeleri adına HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulü ile, takdir edilen nafakanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren gelecek her yıl için TÜİK'ce açıklanacak...