WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 1000 TL ye çıkarılmasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hükmedilen nafakanın yıllık artış oranına ilişkin yerleşmiş Yargıtay uygulamaları gözönünde bulundurularak "ÜFE" oranının dikkate alınması gerekirken TÜFE oranında artışa karar verilmesi doğru değilse de; bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün yıllık nafaka miktarının artış oranına ilişkin 1. maddesindeki ".....

    kaldırılması gerektiğini belirterek 01/01/2013 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına, nafakanın kaldırıldığı tarihten itibaren haksız olarak yatırılan nafaka bedellerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

      olduğunu, ödemelerin tarafınca yapıldığını, bu sebeple nafakanın dahi yetersiz olduğunu belirterek asıl davanın reddini karşı davasında ise; çocuğun 15.900,00TL özel okul, 3.500TL yemek, 1.500TL kitap, kırtasiye ve ek kaynak ücretlerinin olduğunu, ayrıca iş saatlerinden dolayı çocuğu şahsi aracıyla okula götürdüğünü, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, hükmedilen nafakanın yetersiz olduğu halde asıl davacının nafakayı eksik ödeyerek tarafını mağdur ettiğini belirterek asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile çocuk yararına hükmedilen nafakanın aylık 1.500TL'ye yükseltilmesini talep ve karşı dava etmiştir....

      artırımı davasında 6100 sayılı HMK'nun 362/1- a md.gereğince ve karşı dava yönünden ise HMK 353/1- a maddesi gereğince; kesin olmak üzere OY BİRLİĞİYLE karar verildi....

      Dava; nafakanın kaldırılması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı lehine Giresun Aile Mahkemesinin 2013/347 Esas, 2013/561 Karar sayılı dosyası ile aylık 350,00.-TL nafakaya hükmedilmiş, Muğla Aile Mahkemesinin 2016/75 Esas, 2016/553 Karar sayılı kararı ile nafakanın 150,00.-TL artırılarak 500,00.-TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş, davacı, halen ödediği aylık 800,00.-TL nafakanın kaldırılması talebi ile eldeki davayı açılmıştır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle"...nafakanın çocuk tarafından kullanılamaması,müvekkilinin zaten sıklıkla çocukla görüşmesi ve haliyle ekonomik destek sunması gibi sebeplerle tedbir nafakası kararının kaldırılması ya da müvekkili lehine yeniden düzenlenmesi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava çocuk için tedbir nafakasının artırımı talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

      Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış İse de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yetersiz kaldığı aylık 750 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası 750,00 TL olarak belirlenmiştir....

      Toplanan delillerden daha önce belirlenen nafakanın 2014 tarihli olduğu, zaman içerisinde tarafların ekonomik durumlarında esaslı bir değişiklik olmadığı, ancak enflasyon karşısında paranın alım gücünün azaldığı, bu sebeple davacının nafaka artırım talebinin kısmen yerinde olduğu anlaşılmakla, daha önce aylık 650- TL olarak belirlenen nafakanın aylık 1.300- TL’ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından; cevap dilekçesi tekrar edilerek ve yine davacının emekli olduğu beyan edilerek kararın kaldırılması talep olunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, daha önce belirlenen yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir....

      Davalı vekili, cevap dilekçesinde; 2008 yılından itibaren geçen uzun sürede nafakanın artırımı yapılmadığından esasen nafakanın yetersiz kaldığını, mevcut nafaka ile hayatını sürdürmesinin mümkün olmadığını, ortalama bir evde olması gereken eşyalarının da bulunmadığını, bu koşullarda çalışmak zorunda olduğunu, asgari ücret düzeyindeki gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarmaya yeterli olmadığını, mal varlığının da bulunmadığını beyan ederek; davanın reddini istemiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünün Uyarlanması (Nafakanın Kaldırılması) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından nafakanın kaldırılması talebinin reddi, nafakanın Türk Lirası olarak belirlenmemesi yönünden; davalı kadın tarafından ise davanın kabulü ve reddedilen kısım üzerinden lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan nafakanın kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, tarafların istinaf kanun yoluna başvuruları üzerine bölge adliye mahkemesince, davalı kadının vekâlet ücretine yönelik istinaf itirazı kabul edilerek, davalı kadının sair erkeğin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu