Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 Esas, 2005/37 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tâbi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilâmda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikâyet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikâyet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında, somut olayda...

    Davalının, çalışmasının geçici nitelikte olduğu göz önüne alındığında, nafakanın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması-düşürülmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davada; nafaka alacaklısının yoksulluğunun ortadan kalktığı gerekçesi ile nafakanın kaldırılması, ıslah dilekçesinde ise nafaka miktarının indirilmesi talep edilmiş, mahkemece; babasının ölümü neticesinde davalıya yetim maaşı bağlandığı, kayısı bahçesinin miras kaldığı, mahkeme kararı ile davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek davalı adına tescil edildiği, tüm bu olaylar neticesinde davalının zenginleştiği, yoksulluğunun ortadan kalktığı kanaati ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, bu talep kabul görmez ise indirilmesi istemine ilişkindir....

          Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; her ne kadar davalı kadının boşanmadan sonra sezonluk işe girerek çalıştığı anlaşılmakta ise de; işinin sürekli olmadığı da anlaşılmaktadır. Davalının, aldığı 150 TL yoksulluk nafakası ile geçimini sürdürmesi ve varlığını idame ettirmesi günümüz koşullarında mümkün olmadığına göre, çalışıp gelir elde etmesi bir zorunluluktur. Çalışarak elde ettiği gelirle, nafaka miktarı toplamının, yukarıda açıklanan yoksulluk kavramını izale etmesi durumunda, mahkemece nafakanın kaldırılmasına karar verilebilir. Aksi takdirde ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin içinde indirme talebinin de olduğu kabul edilip (çoğun içinde azında bulunduğu gözetilerek), yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüsünde indirilmesi gerekir. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının ... 5. Aile Mahkemesinde boşandıklarını, bu hükümle müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verildiğini, davalı lehine de aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çalışmaya başladığını ancak çalıştığı iş yerinde nafakanın kesilmesinden korktuğu için sigortalı göstermediğini, müvekkilinin çocukların bakımı ile ilgilendiğini, maddi sıkıntı yaşadığını, yoksulluk nafakasını ödeyemediğini, bu nedenlerle hükmedilen nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması talepleri ile davacı-karşı davalı kadının kısmen kabul edilen iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.10.2018 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... ve karşı taraf davacı-karşı davalı ... geldiler. Vekilleri gelmedi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2009 yılında boşandığını, boşanma ilamıyla müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, davalı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin yıllardır davalıya nafaka ödediğini, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, 2011 yılında evlendiğini, eşinin ev hanımı olduğunu, velayeti kendisinde bulunan çocuğun büyüdüğünü, ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin aldığı asgari ücretle ailesini geçindirmekte zorlandığını, diğer yandan davalının çalıştığını, aylık gelirinin müvekkilinden fazla olduğunu, hakkaniyet gereğince nafakanın kaldırılması...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafakanın Arttırımı-Velayetin Verilmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 16.06.2015 gün ve 9350-12959 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

                    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2022 NUMARASI : 2021/641 ESAS - 2022/466 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Ankara 5. Aile Mahkemesinin 2013/402 Esas, 2014/1575 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı yararına aylık 1.500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin şuan işçi olarak çalıştığını, hükmedilen nafakayı ödeyemediğini belirterek, davalı yararına hükmedilen nafakanın kaldırılmasına, olmadığı takdirde uygun bir bedele indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu