karar verilmesine karşın babanın müşterek çocuklarla iki günden fazla kalmasının hiç gerçekleşmediğin de gözlemlendiği, müşterek çocuklarla baba arasında kurulacak kişisel ilişkinin icra olmaksızın gerçekleştirilmesine, annenin çocuklarla baba arasında kurulacak kişisel ilişki konusunda müşterek çocukları teşvik edici olması konusunda uyarılmasının önem arzettiği, (annenin “çocuklar isterse gider” düşüncesinden yola çıkarak çocukları bir biçimde babayla kişisel ilişki kurulmasını önlemeye çalıştığı gözlemlenmiştir) Anne ve babanın halen birbirlerine karşı öfkeli oldukları ve bu süreci bilhassa annenin çocuklarla babanın kişisel ilişkisini sekteye uğratarak gerçekleştirmeye çalıştığı gözlemlendiği, tüm bu nedenlerle anne ve babanın bir üniversite hastanesinin yetişkin psikiyatri kliniğine sevki ile boşanma süreci sonrasında çocuğa yaklaşım ile ilgili bir çalışma yapılmasının ayrıca müşterek çocukların da aynı hastanenin çocuk psikiyatri kliniğine sevki ile kişisel ilişki konusunda yaşadıkları...
9.00’dan yedinci günü saat 17.00’ye kadar ve her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 9.00’dan onuncu günü saat 17.00’ye kadar aralıksız kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 04/11/2015 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK m. 325/1). Davacı büyükanne ile küçükler arasında kişisel ilişki kurulmasını gerektirecek olağanüstü haller ispatlanamadığı gibi, kişisel ilişkinin küçüklerin menfaatine uygun düştüğü hususu da ispatlanamadığı halde, davacı büyükanne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.02.2016 (Salı)...
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman islenebilir. Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayırımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....
nin velâyetinin babaya verildiği, çocukla anne arasında kişisel ilişki düzenlendiği, kararın kesinleştiği, yargılama sırasında alınan 02.09.2022 tarihli sosyal inceleme raporunda kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması veya denetimli bir şekilde kurulmasını gerektirecek bir durumun olmadığı, ortak çocuk ... ile anne arasındaki kişisel ilişkinin var olan şekilde devam etmesi ve ortak çocuk ... ile annenin iletişimsizliğinin çocuğun yararına olmayacağı, kişisel ilişkinin kademeli bir şekilde artırılmasının uygun olacağı, altı ay boyunca kişisel ilişkinin her ayın 1 inci ve 3 üncü Cumartesi günü saat 10:00 ile 19:00 arası, sonrasında ortak çocuk ... ile anne arasındaki kişisel ilişkiye göre düzenleme yapılmasının uygun olacağının belirtildiği, davacı annenin çocuklara kötü davranışının ve eyleminin bulunmadığı, kişisel ilişki nedeniyle çocukların huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delilin de bulunmadığı, anne ve babası ayrı olan çocukların ebeveynleriyle düzenli kişisel...
Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı) Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılıgı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer. Velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlaki yararları esas alınır. Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi düzenli ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa)'nın "Ailenin korunması ve çocuk hakları" başlıklı 41....
Öyleyse baba ile ortak çocuk arasında babanın Ağustos ayında kişisel ilişki kurulmasına yönelik talebi de gözetilerek daha uygun bir zaman dilimini kapsayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. (HMK m. 370/2)....
O halde davacı kadının halen çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise gelir durumu tespit edilip, gelirinin sürekli ve düzenli olup olmadığı, kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmadığı araştırılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir....
davacı baba ile küçük Hiranur arasında uygun kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....