"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından, velayete ilişkin düzenleme yönünden; davalı (kadın) tarafından da, çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı, temyiz dilekçesinde boşanma yönünden hükmün onanmasını istediğine göre, artık “yetkiye” ilişkin temyiz itirazının incelenemeyeceğine, çocukla baba arasında kurulan ve hükümde gösterilen kişisel ilişki sürelerinde başlangıcın aynı gün saat 09.00, bitiminin ise son günün 17.00’sinde olacağının tabii bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin...
Aile Mahkemesinin 2016/1094 Esas, 2016/1119 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, velâyetin davacı babaya bırakıldığını, davalı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kararı verildiğini, davalının çocukla kişisel ilişki kurmadığını, davacının başkası ile birlikteliği olduğunu, çocuğun onu annesi olarak bildiğini, davacının birlikte olduğu kadının da evlat edinme davası açtığını, davalının çocuğu terk edip gittiğini iddia ederek davalı ile müşterek çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
un vefatından sonra da sürekli olarak kendisini rahatsız etmeye devam etmediğini, Kurban Bayramında müsait olmadığını dile getirmesine rağmen davacı, kızı ve torununun eve geldiklerini, tartışma yaşandığını ve hakaret ettiklerini, ne oğlu sağ iken ne de vefatından sonra kızının maddî manevî ihtiyaçları ile ilgilenmeyen davacının çocukla bağ kurmasının da çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyeceğini, karşı yanın açmış olduğu çocukla kişisel ilişki kurulması talebinde çocuğun menfaatine bir talep olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile davacının oğlu ...'ın 16.04.2015 tarihinde boşandıkları, ortak çocukları ...'ın velâyetinin davalı anneye verildiği, davaya konu kişisel ilişki kurulması istenen küçüğün yaklaşık 10 yıldır annesi ile birlikte Savaştepe'de yaşadığı, baba ...'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba tarafından açılan çocukla kişisel ilişki kurulması istemli davada, ilk derece mahkemesince verilen 29.04.2018 tarih 2018/1006 E. 2021/348 K. sayılı karar süresi içerisinde davalı anne tarafından istinaf edilmiştir....
İlk derece mahkemesince "talebe tedbire ilişkin ölçülülük ilkesi göz önüne alınarak çocuk teslimi/çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine muhalefet nedeniyle "disiplin hapsi" şartlarının oluşmaması nedeniyle talebin REDDİ" gerekçesi ile "1- T3 hakkında çocuk teslimi/çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine muhalefet nedeniyle "disiplin hapsi" talebinin REDDİNE" karar verilmiştir. Talep eden erkek vekili; talebin kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Çocuk Teslimi Ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin ilam Ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmeliğin 52. Maddesinde 50 nci madde uyarınca aile mahkemesince verilen kararlara karşı, 46 ncı madde uyarınca itiraz edilebileceği düzenlenmiş olup, Mahkeme kararı istinafa tabi kararlardan değildir....
davacının çocukla iki haftada bir olacak şekilde görüşmesinin anneden çok çocuğu mağdur ettiğini, çocuğun üstün yararı gözetilerek kişisel ilişkinin protokolde belirtilen sürelere göre, bunun kabul edilmemesi halinde ise her hafta sonu cumartesi ve pazar günleri olacak şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kişisel ilişkinin süresi ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kişisel ilişki ve ziynetlerin kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
KARŞI OY YAZISI Taraflar, anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalıya bırakılmış, velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuğun kişisel ilişkisi, tarafların anlaştıkları şekilde kademeli olarak düzenlenmiş, karar tarafların kanun yolu başvurusundan feragat ettiklerini bildirmeleriyle 4.3.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir buçuk ay sonra 22.4.2014 tarihinde açılmıştır. Çocuk, 11.4.2013 doğumlu olup, dava tarihinde bir yaşını henüz bitirmiştir. Davacı, boşanma kararıyla tesis edilen kişisel ilişkinin yetersiz ve anne gözetiminde olduğunu, çocukla daha uzun süreli ve annenin gözetimi olmaksızın kişisel ilişki tesisini talep etmektedir. Kuşkusuz, ana ve babası ayrılan çocukların ebeveynleriyle kişisel ilişkisi, durum ve şartlarda değişiklik halinde, çocuğun menfaatine uygun düşecek şekilde yeniden düzenlenebilir....
Bu nedenle davacı- karşı davalı erkeğin velayet düzenlemesi ile çocukla kurulan kişisel ilişkiye yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....