WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2019/111 ESAS, 2020/421 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN ARTIRIMI- NAFAKANIN AZALTILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı/k.davalı kadın vekili ve davalı/k.davacı erkek vekili tarafından katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya 2.Aile Mahkemesinin 2016/612 E.- 2017/602 K. sayılı dosyası ile aylık 500 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davalının şirketinin olduğunu, inşaat mühendisliği yaptığını, ekonomik gelirinin hayli yüksek olduğunu, aylık gelirinin 30 bin lira olduğunu, kendisinin hiçbir gelirinin olmadığını, herhangi bir işte çalışmadığını, nafakaya ihtiyacının olduğunu, devam eden nafakasının 1.000 TL'ye çıkartılmasına...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, velayetin değiştirilmesi veya müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, velayetin değiştirilmesine yönelik talebe ilişkin hüküm kurulduğu halde, terditli olarak açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine yönelik olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Tarafların, Bodrum 3....

    Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi onun yüksek yararına değilse, ana veya babasıyla gözetim altında ya da diğer şekillerde kişisel ilişki kurma imkanı ön görülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Şu halde, çocuklarla ana veya babası arasında doğrudan ve gözetimsiz kişisel ilişki asıldır. Çocuğun menfaati gerektiriyorsa gözetim altında kişisel ilişki öngörülebilir. Dosyada kişisel ilişkinin gözetim altında kurulmasını, çocuğun menfaatinin gerektirdiğine dair bir delil ve sebep bulunmamaktadır. Bu husus nazara alınmadan çocukla babası arasında pedagog ya da psikolog gözetiminde kişisel ilişki tesisi doğru bulunmadığı gibi, kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınır. Çocuk 20.01.2011 doğumludur....

      Davacı-davalı baba 13.03.2012 tarihinde açtığı davada annenin çocukla kişisel ilişki kurmaması ve annenin yeniden evlenmesi nedeni ile çocuğun anne yanında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Annenin yeniden evlenmesi tek başına kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için yeterli sebep değildir. Davacı-davalı baba kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektirir maddi bir hadisenin varlığını kanıtlayamamış, çocuğun menfaatinin bunu gerekli kıldığına ilişkin bir olgu da ortaya konulamamıştır. Öyleyse davacı-davalı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebini içerir davasının reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma sonrası verilen kararda yeniden “davalı-davacı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir.” Bozmaya uyulmakla, mahkeme, bozma gereğince hüküm vermek zorundadır....

        Aile Mahkemesinin 2015/667 Esas 2016/267 Karar sayılı boşanma ilamı ile müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, müşterek çocukla davalı arasında aynı şehirde ve farklı şehirde olmak üzere iki farklı şahsi ilişki kurulduğunu, davalının fiilen Bilecik'te ikamet ettiğini ancak adresini Konya'nın Yunak ilçesine aldırdığını, davalının müşterek çocukla sanki aynı şehirdeymiş gibi kişisel ilişki kurduğunu, davalının müşterek çocuğu alarak her hafta sonu Bilecik'e götürdüğünü, müşterek çocuğun her hafta böyle uzun yolculuk yapmasının menfaatine olmadığını, müşterek çocuğun teslim saatine hiç uyulmadığını, bu nedenle davacının Cumhuriyet Polis Merkezi Amirliğine 19/09/2021 tarihinde şikayette bulunduğunu, müşterek çocuğun kişisel ilişki nedeniyle etüt derslerine katılmadığını ve yorgun düştüğünü iddia ederek davalı ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin çocuğun okul, etüt, ikametgah, iş ve sosyal yaşamları gereğince yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir....

        Temyiz Sebepleri 1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ortak çocuğun üstün yararı gözetilmeden baba ile kişisel ilişki kurulduğu, ortak çocukla baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğu, alınan sosyal inceleme raporu içeriğinin de bu yönde olduğu, ortak çocukla baba arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmesi gerektiği belirtilerek; kişisel ilişki düzenlemesi yönünden kararın bozulması talep edilmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürüler gerekçelerle birlikte asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddi ve asıl davanın kısmen kabul, kısmen ret edilmesi nedeniyle erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1....

          ülkemizde çocuğun farazi düşüncesinin de babası ile ... süre ayrı kalmamak ve kendisi hakkında verilen yetkileri annesi ve babasının birlikte kullanmasını istemek şeklinde olabileceği kanaati ile çocuk Muhammed Celil'in ortak velâyetinin davalı anne yanında kalmak suretiyle davacı babaya verilmesine, ayrıca mevcut dosyada çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmamasını gerektirecek güvenliğini ve huzurunu tehlikeye sokacak bir durumun bulunmadığı, eğitimi, yetiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulmasını zedeleyecek bir halde söz konusu olmadığından alınan sosyal inceleme raporları ile de çocukla davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun psikolojik açıdan yararına olacağı görüşü verildiği dikkate alınarak çocuk ile davacı baba arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

            Davacı vekilinin; çocukla kişisel ilişkinin süresine yönelik istinaf talebi incelendiğinde; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK md.325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun eğitim, sağlık ve ahlaki yararı esas alınır (TMK md.182/2). Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....

            Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....

              arasında kişisel ilişki düzenlemiştir. Türk Medeni Kanununun 323. madde "Ana ve babadan her biri velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir" düzenlemesini içermektedir. Oysa, dosyamızda taraflar arasındaki evlilik sürdüğü gibi, müşterek çocuğun velayeti geçici olarak ebeveynlerden birine de verilmiş de değildir. Ebeveynlerden her ikisinin de çocuk üzerindeki velayet hakkı sürmektedir. Her iki ebeveynin de çocukla kişisel ilişki kurma hakkı eşit derecede mevcuttur. Evlilik dışı çocuk doğuran annenin, çocuğun velayetinin kendisine verilmesi davasında olduğu gibi, bu davada da davacı babanın velayet hakkı kapsamında kişisel ilişki kurma hakkı bulunduğundan, kişisel ilişki kurulması davası hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşündeyim....

                UYAP Entegrasyonu