Mahkemece; "davanın kabulüne, yardım nafakasının 10.01.2014 dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, daha önceden ödenen nafakaların iadesi isteminin reddine" karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir. Mahkemece; oluşturulan kısa kararda, "davanın kabulüne karar verildiği halde, gerekçeli kararda nafakanın kaldırılması istemi kabul edilmiş, daha önce ödenen nafakaların iadesi isteminin reddine karar verilmiştir. Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır. 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır. Anılan içtihadı birleştirme kararı gereğince, kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya münderecatına göre mahkemece bu hususlar gözönünde tutularak vicdani kanaate göre karar verilmelidir....
aralarındaki nafakanın kaldırılması ve fazladan ödenen nafakanın iadesi davasına dair Kadıköy 2.Aile Mahkemesinden verilen 10.10.2007 günlü ve 2006/380 E.-2007/681 K.sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 31.3.2008 günlü ve 2008/1313 E.-2008/5457 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/697 Esas ve 1999/763 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek bir tane çocuklarının olduğunu, çocuk Kübra Çınar için iştirak nafakasına hükmedildiğini, karar kesinleştikten sonra müvekkilinin nafakayı ödediğini, ancak müşterek çocuğun 25 yaşında olduğunu yetişkin bir birey olduğunu, nafakanın iptali gerektiğini, iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini ayrıca çocuğun yetişkin olmasından bu güne kadar ödenen fazla nafakanın da iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların Kayseri 4....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/697 Esas ve 1999/763 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek bir tane çocuklarının olduğunu, çocuk Kübra Çınar için iştirak nafakasına hükmedildiğini, karar kesinleştikten sonra müvekkilinin nafakayı ödediğini, ancak müşterek çocuğun 25 yaşında olduğunu yetişkin bir birey olduğunu, nafakanın iptali gerektiğini, iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini ayrıca çocuğun yetişkin olmasından bu güne kadar ödenen fazla nafakanın da iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların Kayseri 4....
Davacı dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılması ile davalının işe başladığı tarihten dava tarihine kadar ödediği nafakanın da tahsili talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacının dava tarihinden önce davalıya ödediği yoksulluk nafakasının iadesi talebi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi birbirinden bağımsız ayrı ayrı nispi harca tabi taleplerdir. Davacının yatırdığı 31,40 TL karar harcı yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini karşılamaktadır. Ancak davacının ödediği nafakanın iadesi talebi nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve boşanma tarihinden itibaren ödenen yoksulluk nafakalarının iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesince dava yalnızca yoksuluk nafakasının kaldırılması davası olarak kabul edilmiş, reddine karar verilmiş, ödenen nafakalarının iadesi talebi yönünden davanın başında değer yönünden açıklama yaptırılıp, eksik harç tamamlatılmamış, davanın reddine karar verilirken de gerekçe dikkate alındığında ayrıca bir gerekçe yazılmadığı, sadece nafakanın kaldırılması talebi yönünden gerekçelendirildiği görülmüştür. Tarafların boşanmaları sırasında davalı kadın lehine 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, Bakırköy 11....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davacının iştirak nafakasının kaldırılması davasının HMK 114/1- h maddesinde yer alan "davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması" dava şartını taşımadığından davanın usulden reddine, davacının fazla ödenen nafakanın iadesine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, 14.074,54- TL.nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararda davacının kusurlu olduğunu, davacının davasının kabulüne ilişkin kısmının kaldırılarak davanın tamamının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması ve haksız ödemenin iadesi davasıdır....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 13.05.2022 NUMARASI : 2021/978 ESAS, 2022/377 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması- Fazla Ödenen Nafakanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Urla Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/409 Esas, 2015/268 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı yararına aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, hükmün 02/10/2018 tarihinde kesinleştiğini, davalının müvekkilinden ayrıldıktan sonra başka bir erkekle yaşamaya başladığını, son birliktelik yaşadığı kişilerden biri ile nişanlandığını, kendisine nafaka ödenen davalının evli imiş gibi başka bir erkekle yaşamasının nafakanın kaldırılması için...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin müftülük aday listesine alındığı 2019 yılının sonu tarihinde derhal nafaka dosyası alacağından feragat ettiğini, davanın hukuki menfaat yokluğundan reddi gerektiğini, davacının yetkisiz yer olan Sarıoğlan Asliye Hukuk Mahkemesinde ( 2020/12 Esas ve 2020/101 Karar) nafakanın kaldırılması davası açtığını, davanın reddedildiğini, davacının yasal süre içerisinde yetkili mahkemeye dava açmadığını, Kayseri mahkemelerinde tekrardan nafakanın kaldırılması olan iş bu davayı açtığını, müvekkilinin nafakaya muhtaçlığının devam ettiğini, müvekkilin henüz asaleti tasdik olmamış bir ön sözleşmeli memur adayı olduğunu, davacının 10 aylık nafakanın geri iadesi talebinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilin yoksulluk nafakası almadığını, bilirkişi raporunda söz konusu dosyadan feragatlerinin 12/02/2020 tarihinde olduğunu tespit ettiğini, söz konusu davanın kötü niyetli olarak 20/01/2021 tarihinde neredeyse...
Aile Mahkemesi'nin 02/10/2020 tarih, 2020/317 Esas, 2020/445 Karar sayılı ilamında özetle; davalının 18/07/2020 tarihinde ölümü ile dava konusuz kaldığından nafakanın kaldırılması konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, davacı aleyhine yargılama giderine hükmedildiği anlaşılmıştır....