belirlenmesi medeni kanun kapsamında mümkün olmadığı, hükmedilecek nafakanın hakkaniyete uygun olması gerektiği ve nafaka yükümlüsünün mahvına sebep olmaması gerektiği hususları değerlendirilerek davanın reddine..." şeklinde karar verilmiştir....
Ancak, bu durum bir eksiklik olmayıp nafaka hukukunun mahiyeti gereği nafaka miktarının tespitinde ve uyarlanmasında dikkate alınacak ölçütleri belirleme faaliyeti bilinçli olarak yargıya bırakılmıştır. Her ne kadar, mehaz kanun...Medeni Kanunu söz konusu ölçütlere yer vermiş olsa da esasen...hukukunda da nafaka miktarına ilişkin tespit ve uyarlamalar...Federal Mahkemesi'nin kararlarıyla şekillenmektedir. (Kocabaş, Gediz: Evlilik Sonrası Dayanışma İlkesi ve Bu İlkenin Sınırı Olara...İlkesi Doğrultusunda Yoksulluk Nafakasını Belirleyici Ölçütler, MÜHF – HAD, C. 19, S. 1) Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayımladığ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının, babası dolayısıyla...'...
(TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Ayrıca nafakanın takdirinde, evlilik birliği devam ederken çocuğun alıştığı yaşam şeklide dikkate alınır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Her ne kadar nafakanın takdirinde; davalının (baba) hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunlu ise de; bu durum, yani davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....
İcra Dairesinin 2019/47371 (2018/23486) esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığı, takip talebinin birikmiş ve cari nafaka alacaklarına yönelik olduğu, icra emrinin usulüne uygun olarak borçluya ve ayrıca vekiline tebliğ edildiği, 2020 yılı Mayıs ve Haziran ayları nafaka borçlarının ödenmemesi sebebiyle 30/06/2020 tarihinde şikâyette bulunulması üzerine sanığın 3 aya kadar tazyik hapsine karar verildiği, ancak borçlu sanık tarafından nafakanın kaldırılması ve/veya tenkisi talebiyle ... 12. Aile Mahkemesinin 2020/446 esasına ve ... 13....
İcra Dairesinin 2019/47371 (2018/23486) esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığı, takip talebinin birikmiş ve cari nafaka alacaklarına yönelik olduğu, icra emrinin usulüne uygun olarak borçluya ve ayrıca vekiline tebliğ edildiği, 2020 yılı Mayıs ve Haziran ayları nafaka borçlarının ödenmemesi sebebiyle 30/06/2020 tarihinde şikâyette bulunulması üzerine sanığın 3 aya kadar tazyik hapsine karar verildiği, ancak borçlu sanık tarafından nafakanın kaldırılması ve/veya tenkisi talebiyle ... 12. Aile Mahkemesinin 2020/446 esasına ve ... 13....
Davalı vekili, davacı tarafın müvekkillerinden % 50 oranında bir nafaka artırımı talep ettiklerini, müvekkilinin gelirinde bu oranda bir artış meydana gelmediğini, 2015 yılında devlet memurlarına % 3 oranında zam yapıldığını, ayrıca, TÜİK verilerine göre 2015 yılı Tefe artış oranının % 8,09 olarak belirlendiğini, tefe artış oranı ve müvekkilinin maaşına yapılmış olan zamma bakıldığı zaman anlaşılacağı üzere davacı tarafın yüksek oranda nafaka artırımı talebinin ilgili yasaya ve hakkaniyete göre reddi gerektiğini; müvekkilinin müşterek çocuk için aylık 400 TL nafaka ödemesi yaptığını, anne ve babanın müşterek çocuğun giderlerine eşit olarak katılması hususunun kanunla düzenlendiğini, davacı tarafın müşterek çocuğun giderlerine müvekkilinin oranında katılması halinde toplam 800 TL gibi bir rakamın ortaya çıkacağını, bu rakamın ise 4.sınıf çocuğu için oldukça iyi bir rakam olduğunu ve ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olduğunu; davacı tarafın hemşirelik görevini icra ettiğini, istenilen...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2021 NUMARASI : 2021/66- 2021/196 DAVA KONUSU : Nafaka ( İştirak Nafakasının Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların Develi Asliye Hukuk Mahkemesinde boşandığını, tarafların müşterek çocuğu Kadircan Kaya'nın velayetinin davacı anneye bırakıldığını, müşterek çocuk Kadircan Kaya'ya Develi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/519 Esas sayılı ilamıyla 100 TL nafaka bağlandığını, ağırlaşan hayat şartları, çocuğun masraflarının, okul ve eğitim giderlerinin artması sonucu nafakanın artırılması talepli dava da nafakanın 75 TL artırıldığını, 2018/310 Esas 2019/83 Karar sayılı ilam ile verilen 225 TL iştirak nafakasının günün...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile, davacı lehine takdir edilen aylık 500 TL tedbir nafakasının, aylık 1.750 TL artırımı ile aylık 2.250 TL 'ye, aynı karar ile, müşterek çocuk Burak Yasin lehine takdir edilen 500 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 03/08/2022 tarihinden itibaren başlamak ve müşterek çocuğun reşit olduğu tarih olan 11/01/2023 tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 1.000 TL artırımı ile aylık 1.500 TL tedbir nafakasına, reşit çocuk Azim Talha adına açılan nafakanın artırımı davasında, davacı anne T1 nun, Azim Talha' nın davası yönünden aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
Kural olarak, nafaka miktarında yeniden belirleme yapılabilmesi için belli bir sürenin geçmesi aranmaz. Nafaka miktarında artırım yapılabilmesi için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerekli kılması gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden somut olayda; tarafların 2005 yılında boşandıkları, 2000 doğumlu müşterek çocuk İlayda'nın velayetinin davacı anneye verildiği, müşterek çocuk lehine aylık 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının 2008 yılında açtığı nafaka artırım davası neticesinde 08.09.2009 tarihinde kesinleşen karar ile 250 TL'lik iştirak nafakasının aylık 400 TL'ye yükseltildiği, davacının memur olup, aylık 2.400 TL geliri bulunduğu ve ailesinin yanında yaşadığı, davalının ise emekli asker olup aylık 1.815,58 TL net emekli maaşı olduğu, OYAK'tan da 03.05.2013 tarihinde 24.638,99 TL ödeme aldığı, üzerine kayıtlı bulunan evde eşi ve çocuğu ile ikamet ettiği anlaşılmaktadır....
Kural olarak, nafaka miktarlarında yeniden belirleme yapılabilmesi için belli bir sürenin geçmesi aranmaz. TMK'nın 331. maddesi gereğince, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Bu bağlamda nafaka miktarında artırım yapılabilmesi için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerekli kılması gerekmektedir. Eldeki davada, nafakanın takdir edildiği tarihle, artırımın talep edildiği tarih arasında yalnızca altı ay geçmiş olup, bu süre içinde tarafların ekonomik durumunda bir değişiklik olmamış, artırımı gerekli kılan bir durum meydana gelmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde artırıma karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....