Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de, artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına, boşanma davasının açıldığı tarih ile iştirak nafakasına hükmedildiği tarih arasında geçen süre, iştirak nafakasının boşanma dava tarihindeki şartlara göre belirlenmiş olmasına göre yetersiz kaldığı aylık 1.500,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve...

Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 29/04/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,davacının iddiaları gerçek dışı olup ispatlanamadığını, nafakanın arttırımı için yasal koşulların oluşmadığını, davalının ekonomik durumu bozuk olup iki tane daha çocuğunun daha bulunduğunu ,adına kayıtlı mal varlığını bulunmadığını,nafakanın TÜİK verilerine göre artış yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı nafakanın kaldırılması davasında dava edilmeyen bir konuda nafaka alacağının bulunmadığını da beyan etmiştir. Bu beyanı da "ikrar" mahiyetindedir. O nedenle nafakanın kaldırılması davasından önce doğmuş nafaka borcunun bulunmadığı da ikrar ile sabittir. Davanın yukarıdaki nedenlerle kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.12.2011 gün ve 2010/634 Esas ve 2011/959 sayılı Kararı ile boşandıkları ve davalı lehine 500 TL tedbir nafakasına ve bu nafakanın kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren de yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği ve bu kararın henüz temyiz aşamasında olup, henüz kesinleşmediği dosya içeriği ile anlaşılmaktadır.Yoksulluk nafakasının başlangıcı boşanma davası içinde boşanma kararının kesinleştiği tarihtir.Bu nedenle boşanma ilamı kesinleşmeden takdir edilen bu nafakanın kaldırılması ayrı bir dava konusu yapılamaz. Her dava açıldığı tarihteki koşula göre incelenir....

      DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Arttırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından reddedilen boşanma davası yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise hükmedilen nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı (kadın)'ın harcı ve kaydı bulunmayan temyiz dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacı-davalı (koca)'nın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Alim'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...

        kaldırılması gerektiğini belirterek 01/01/2013 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına, nafakanın kaldırıldığı tarihten itibaren haksız olarak yatırılan nafaka bedellerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

          DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Nafakanın Kaldırılması ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "nafakanın artırılması" davası ile davalı tarafından açılan "yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı(nın), “nafakanın artırılması” davasında verilen hükme ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de; bu Kanuna 31.3.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1) fıkrasında; “Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek görev başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” hükme bağlandığından, kararın temyizi...

            Dava; nafakanın kaldırılması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı lehine Giresun Aile Mahkemesinin 2013/347 Esas, 2013/561 Karar sayılı dosyası ile aylık 350,00.-TL nafakaya hükmedilmiş, Muğla Aile Mahkemesinin 2016/75 Esas, 2016/553 Karar sayılı kararı ile nafakanın 150,00.-TL artırılarak 500,00.-TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş, davacı, halen ödediği aylık 800,00.-TL nafakanın kaldırılması talebi ile eldeki davayı açılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünün Uyarlanması (Nafakanın Kaldırılması) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından nafakanın kaldırılması talebinin reddi, nafakanın Türk Lirası olarak belirlenmemesi yönünden; davalı kadın tarafından ise davanın kabulü ve reddedilen kısım üzerinden lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan nafakanın kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, tarafların istinaf kanun yoluna başvuruları üzerine bölge adliye mahkemesince, davalı kadının vekâlet ücretine yönelik istinaf itirazı kabul edilerek, davalı kadının sair erkeğin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu