, mahkemeden talep ettikleri ve yükseltilmesine karar verilen nafakanın her yıl Mahkemenin öngöreceği oranda artışına karar verilmesi taleplerinin dayanağının Türk Medeni Kanunu' nun 182/4....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2023 NUMARASI : 2021/1866 ESAS 2023/101 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı)| KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk...'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9. maddesi uyarınca hükmedilen nafakanın (ya da artırım davalarında hükmedilen artış miktarının) bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin 3. kısmı uyarınca hesaplanacak miktarın tamamına avukatlık ücreti olarak hükmolunacağı, bu miktarın Tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamayacağı düzenlenmesi yer almaktadır. Mahkemece; yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına yukarıdaki madde hükmü uyarınca, karar tarihinde geçerli olan A.A.Ü.T'nin 2. kısmının 2. bölümünde açıklanan maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davalının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "asıl dava yönünden sübut bulmayan davanın reddine, kişisel ilişkinin düzenlenmesi hususunda usulüne uygun şekilde açılan bir dava bulunmadığından davacı karşı davalı tarafın bu yöndeki talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davanın kısmen kabul kısmen reddine; İstanbul 9. Aile Mahkemesi'nin 2012/403 esas, 2012/699 karar sayılı ve 07/02/2013 kesinleşme tarihli ilamı doğrultusunda; tarafların müşterek çocuğu olan Asya Durur için hükmedilen aylık 750,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.250,00 TL artırılarak aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine, belirlenen nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine" karar verilmiştir....
Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz...'' düzenlemesinin mevcut olduğu, velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgili olmakla beraber velayet düzenlenmesi talep edilen kişinin ergin olduğu anlaşılırsa velayet düzenlemesi yapılmasına gerek kalmayacağı, hakkında velayet düzenlenmesi talep edilenin yargılama sırasında ergin, reşit olduğu anlaşılmakla velayet hususunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, davacı tarafın Gizem Demirkıran'a ilişkin nafakanın kaldırılması talebine ilişkin olarak da usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından nafakanın kaldırılması hususunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Mahkememizin iş bu dosya ile birleşen Bakırköy 12....
Aile Mahkemesi' nin... sayılı boşanma dosyasında müvekkili lehine aylık 250 TL nafakaya hükmedildiğini, müvekkilinin hiçbir gelirinin olmadığını, üniversite öğrencisi olup .... okuduğunu, hükmedilen nafakanın müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek; nafakanın 1500TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde; boşanma ilamının kesinleşmesi ile davacıya ödemekte olduğu nafakanın 350TL olduğunu, ödeme gücünün bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, ....Aile Mahkemesince hükmedilen aylık 350TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren 300TL arttırılarak aylık 650 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırımına ilişkindir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile nafakanın aylık 475 TL'ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların Bakırköy 2 Aile mahkemesinin 2003/1123 Esas, 2004/1563 karar sayılı kararıyla boşandıklarını, 100 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, bu nafakanın günün ekonomik koşulları ve enflasyon sebebiyle müvekkilinin zaruri ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını ileri sürerek, nafakanın aylık 400 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya katılmadığı gibi cevap dilekçesi de sunmamıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile nafakanın aylık 350 TL'ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Bu itibarla; nafakanın kaldırılmasına dava tarihinden itibaren hükmolunması gerekmektedir (28.11.1956 günlü ve 15 E, 15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı). Buna göre, mahkemece; nafakanın dava tarihinden itibaren kaldırılmasına hükmedilmesi gerekirken, nafakanın karar tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kanuna aykırı olan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2.bendinde yer alan “... karar tarihi olan 23/01/2014 tarihinden itibaren KALDIRILMASINA” ifadesinin çıkartılarak yerine “dava tarihi olan 12/12/2012 tarihinden itibaren kaldırılmasına” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....