Tüm bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde,ilk derece mahkemesince artırılan iştirak nafakası miktarında ve karşı davada iştirak nafakasının kaldırılması ,indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmakla davalı karşı davacının istinaf başvuru talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. TMK'nun 176/4 maddesi gereğince "tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; tarafların Kadirli 2....
Türk Medeni Kanunu'nun 176/3.maddesinde; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı; 176/4.maddesinde ise, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2022 NUMARASI : 2022/67 ESAS-2022/334 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yıllardır davalıya nafaka ödemekte olduğunu, davalının 1995 doğumlu olduğunu ve şua herhangi bir okulda da okumadığını, davacının hala davalıya 900 TL nafaka ödemekte olduğunu, davacının ise memur emeklisi olduğunu, ödenen nafakanın emekli olan davacının hayatını idame ettirmesini imkansız hale getirdiğini, davalının hiçbir sağlık sorunu ve çalışmaya engel durumunun bulunmadığını belirterek davalı için ödenmekte olan nafakanın kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın artırılması ya da indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili ; ...Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi) 2008/179 esas, 2010/432 karar sayılı dosyasında sahte bir sosyal ekonomik durum araştırma belgesi dayanak yapılarak davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/1458 soruşturma nolu dosyası ile, taraflarından suç duyurusunda bulunulduğunu, ......
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2014 NUMARASI : 2013/646-2014/484 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının indirilmesi ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davacı-karşı davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi ile iştirak nafakasının indirilmesi talebinin kabulüne, davalı-karşı davacının davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili, dava dilekçesinde, davalının boşanma davasından sonra, SSK'lı işe başladığını, gelir elde ettiğini, kendisinin ise işten çıktığını hiç bir gelirinin olmadığını belirterek, aylık 500 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının düşürülmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2005/627 Esas 2005/1364 karar sayılı kararı ile boşandıklarını ve mahkemece müvekkiline bağlanan 250,00 TL tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiğini, müvekkilinin açtığı nafaka artırım davası ile Bursa BAM 2.Hukuk Daire’sinin 2019/ 95 Esas 2019/445 Karar sayılı kararı ile yoksulluk nafakasının 250,00 TL arttırılarak her ay 500,00 TL nafaka ödenmesine ve nafakanın her yıl TÜİK’in belirlediği ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davalının ev hanımı olduğunu, yoksulluk nafakasına ihtiyacı bulunduğunu, nafakanın kaldırılması koşullarının oluşmadığını, nafakanın 50,00 TL’ye indirilmesi talebinin de günümüz ekonomik koşulları değerlendirildiğinde kabul edilemez olduğundan her iki talebinin de reddi ile yargılama gideri vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını istemiştir....
Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; her ne kadar davalı kadının boşanmadan sonra sezonluk işe girerek çalıştığı anlaşılmakta ise de; işinin sürekli olmadığı da anlaşılmaktadır. Davalının, aldığı 150 TL yoksulluk nafakası ile geçimini sürdürmesi ve varlığını idame ettirmesi günümüz koşullarında mümkün olmadığına göre, çalışıp gelir elde etmesi bir zorunluluktur. Çalışarak elde ettiği gelirle, nafaka miktarı toplamının, yukarıda açıklanan yoksulluk kavramını izale etmesi durumunda, mahkemece nafakanın kaldırılmasına karar verilebilir. Aksi takdirde ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin içinde indirme talebinin de olduğu kabul edilip (çoğun içinde azında bulunduğu gözetilerek), yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüsünde indirilmesi gerekir. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının temizlik elemanı olduğu ve 1.100,00 TL maaş aldığı, annesine ait evde yaşadığı, kira vermediği; davalının ise hastanede çalıştığı ve aylık 873,38 TL maaş aldığı anlaşılmaktadır. Nafaka alacaklısı kadının aldığı 873,38 TL maaşının; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır....
Yine davacı tarafça açılan nafakanın kaldırılması davası Ankara 6.Aile Mah'nin 2013/1463 E-2014/673 K. sayılı ilamı ile reddedilmiş ve karar Yargıtay denetiminden de geçerek 05.11.2018 tarihinde kesinleşmiştir....