Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir 2-Dava velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilşkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilşkin olup, mahkemece dava kısmen kabul edilerek müşterek çocukla davacı anne arasındaki kişisel ilişki yeniden düzenlendiğine göre; dava için yapılan yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre hesaplanarak tarafların sorumlu olduğu miktara karar verilmesi ve davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanacak...

    Ancak, mahkemece uyulan dairemizin bozma ilamında nafakanın 275 TL olduğu açıklanmış ise de, 1991 tarihinde davacı lehine 275.000 TL (eski) yoksulluk nafakasına hükmedildiği, işbu dava tarihi itibariyle bunun 0,275 TL olduğu, bozma ilamında maddi hata sonucu 275 TL olarak belirtildiği gözönüne alındığından, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar fazla olup, TMK 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun değildir. Mahkemece yapılacak iş, daha önce hükmedilen nafakanın 275.000 TL(eski) olduğu gözönüne alınarak ve endeks uyarınca artış yapmak suretiyle nafakanın artırılmasına karar vermek olmalıdır....

      Davacı, tarafların boşanma ilamıyla davalıya aylık 450 TL, velayeti davalıya bırakılan müşterek çocuk için aylık 350 TL nafaka bağlanıp, yıllık %35 artış öngörülüp, dava tarihinde 3592 TL'ye yükselen nafakanın ödenmesinin imkansız duruma geldiğini ileri sürerek nafakanın davalı için 350 TL'ye, müşterek çocuk için 300 TL'ye indirilip, yıllık %35 artış oranının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı anlaşma sonucu nafakanın belirlendiğini, davacının ekonomik durumunun iyi olduğunu bildirerek, yersiz olan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece dava tarihinden başlayarak davalı ...'nün aylık yoksulluk nafakasının 2000 TL'ye , müşterek çocuk ... ...'in aylık iştirak nafakasının 1000 TL'ye indirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Bu nedenle nafakanın kaldırılmasına yönelik verilen karar miktar itibariyle kesindir. Bu nedenle davacı erkeğin nafakanın kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı erkeğin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir....

          Somut olayda mahkemece nafakanın artış oranının iptalinin hangi tarihten itibaren geçerli olacağı belirtilmemiştir. 28/.../1956 tarih ve ... E.-... K. sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, nafakanın artış oranının iptaline dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın artış oranının hangi tarihten itibaren uygulanmayacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. . Ne var ki; bu eksikliğin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün HUMK 438/..., C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/... ek .../... maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. Hükmün ......

            O halde, ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen davacı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yukarıdaki bentte açıklandığı üzere, dava çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakası talepli olarak açılmıştır. Bu talepler birbirinin eki niteliğinde değildir. HMK’nın 110. maddesine göre, davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır. Bu duruma davaların yığılması denmekte olup her dava için kabul ve ret durumuna göre yargılama giderlerindeki sorumluluk belirlenmelidir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; kadın tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davası olup karşı dava ise erkek tarafından açılan anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne, müşterek çocuk Tuana'nın velayetinin babadan alınarak anneye verilmesine, erkeğin karşı davasının ise reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kişisel ilişkinin düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasında yapılan yargılamada, ilk derece mahkemesince 16.11.2017 doğumlu çocuğun velayeti davacı anneye verilerek, baba ve çocuk arasında; her hafta cumartesi ve pazar günleri saat 10:00-18:00 saatleri arasında dini bayramların 3. günü sabah 10.00 dan akşam 17.00 saatleri arasında ve her yıl 1 Temmuz-15 Temmuz tarihlerinde sabah 10.00 akşam 18.00 saatleri arasında olmak üzere kişisel ilişki tesis edilmiştir....

                  nin annesi ile arasında kurulan kişisel ilişkide, her ayın 1.ve 3.hafta sonlarında annenin küçüğü Cumartesi saat 09.00'da teslim alıp, pazar 17.00 de teslim etmesine karar verildiği halde, küçük ... ile her hafta sonu kurulan kişisel ilişkinin başlangıç saatinin 10.00, bitiş saatinin 18.00 olarak düzenlenmesi, annenin her çocuk için ayrı ayrı gelip gitmesini gerektireceğinden davalı anne yönünden külfet teşkil edeceği gibi, yaz tatilinde kurulan kişisel ilişkinin çocukların her ikisinin anne ile birlikte aynı anda görüşmelerine imkan vermeyecek şekilde düzenlenmesi de doğru görülmemiştir. Ne var ki; ilk inceleme sırasında bu yön gözden kaçırıldığından, davalı kadının kişisel ilişki yönünden karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 29.09.2015 tarih ve 2015/909 esas, 2015/16571 karar sayılı onama ilamının kişisel ilişki yönünden kaldırılarak, hükmün gösterilen gerekçe ile kişisel ilişki yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                    Öte yandan; Dosya kapsamından, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmış ise de; Serik Aile Mahkemesinin 2020/254 esas ve 2020/229 karar sayılı ilamı ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her hafta sonu olacak şekilde kişisel ilişki kurulması diğer ebeveyni tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Bu sebeple, davacı kadın kişisel ilişkinin düzenlenmesi davası açmakta haklıdır. O halde, mahkemesince çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin her hafta sonu ve kademeli olmayacak şekilde düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde kademeli kişisel ilişki kurulması da hatalı olmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu