WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların kusur durumları(erkeğin ağır kusurlu olması,kadının az kusurlu olması) gözetildiğinde, birleşen dosyadaki asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde, Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesinde, Boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın yararına TMK’nın 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, Herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına TMK’nın 175.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik...

Davalı vekili duruşmada; kendilerinin ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davada nafakanın arttırılmasına ilişkin kararın kesinleştiğini, burada hükmedilen ayrı ayrı 100,00 TL'lik nafakanın bağımsız iştirak nafakası olarak değerlendirilebileceğini, her ne kadar hüküm kısmında arttırılması şeklinde söylenmiş ise de, bu nafakanın iştirak nafakası olduğundan 100,00 TL üzerinden devam etmesinin gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

    Davacı lehine hükmolunan ilk nafaka tarihinin 19.01.2001 olup; sözkonusu ilamla davacı lehine aylık 50.000,00 TL, müşterek çocuk lehine aylık 30.000,00 TL ye hükmolunduğu, sözkonusu nafakanın 26.09.2002 tarihinde müşterek çoçuk için 50.000,00 TL, davacı için 75.000,00 TL ye çıkarıldığı; 3.artışın ise 29.03.2005 tarihinde yapıldığı ve sözkonusu tarihte davacı lehine hükmolunan nafakanın 125.00 TL; müşterek çoçuk için hükmolunan nafakanın 75.00 TL ye çıkarılmasına dair karar alındığı ve sözkonusu ilamla nafakanın her yı... tarafından yayınlanan... oranında arıtırılması yönünde karar alındığı anlaşılmıştır. Ancak, somut olayda; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile ...'in yayınladığı... artış oranları nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK.'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır....

      Mahkemece; tarafların anlaşmalı boşandıkları, anlaşma protokolü gereğince çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakanın müteakip yıllarda TÜFE-TEFE artış oranlarının toplamının yarısı oranında artırılmasına karar verildiği, anlaşma protokolünün mahkemece tasdik edildiği, davacının buna göre hesaplama yapıp icra kanalı ile nafakanın tahsilini isteyebileceği, bunun dışına çıkılarak artış yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; anlaşmalı boşanma protokolü ile miktarı ve gelecek yıllardaki artış oranı belirlenmiş nafakanın, sözleşme hükmünün dışına çıkılarak artırılıp artırılamayacağı noktasında toplanmaktadır....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Ereğli (Konya)Aile Mahkemesinin 23.03.2021 tarih ve 2020/68 Esas 2021/304 karar sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukları Alperen Göksel ile Serra Göksel'in velayetleri müvekkilime verildiğini, müvekkilim lehine 350,00TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 250,00'şer TL iştirak nafakası hükmedildiğini, hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını, müvekkil lehine hükmedilen nafakanın 750,00TL'ye müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafakanın ayrı ayrı aylık 750,00'şer TL ye yükseltilmesini, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

        hükmedilen nafakanın miktarında, Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır(TMK.md.169, 186/2) amir hükümleri uyarınca, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar müşterek çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları müşterek çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, TMK'nın 182/2. maddesi gereğince velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılma zorunluluğu bulunduğundan müşterek çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Kaldırılması ve Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nafakanın kaldırılması veya azaltılması, karşı dava yönünden nafakanın artırılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.27.01.2013 (Pzt.)...

          Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının, 2011 yılında nafakanın arttırılması için.... 2. Aile Mahkemesine dava açtığını, bu dava sonunda ödenen nafakanın 225,00.TL'sına çıkarıldığını, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,.... 2. Aile Mahkemesinin 2011/175 Esas 2011/207 Karar sayılı hükmü ile nafakanın 225 TL ye çıkarıldığı, takip eden yıllarda nafakanın ÜFE oranında arttırılarak devamına karar verildiği, mahkeme kararına göre davacının ÜFE oranında nafakayı arttırarak davalıdan icra yoluyla talepte bulunabileceği, bu durumda davayı açmakta hukuki menfaati olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK.'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

            Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının branda ticaretiyle uğraştığı,aylık gelirinin 2000-2500 TL civarı olduğu,davalının ise bir tekstil firmasında asgari ücretle çalıştığı tespit edilmiştir. Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır....

              edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları,davacı-karşı davalı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır(TMK.md.169, 186/2) amir hükümleri uyarınca, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar müşterek çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları müşterek çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, TMK'nın 182/2. maddesi gereğince velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılma zorunluluğu bulunduğundan...

              UYAP Entegrasyonu