Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3- Boşanma kararı ile birlikte velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davalı baba arasında, kişisel ilişki "aynı şehir", "ayrı şehir" ayırımı esas tutularak farklı düzenlenmiştir. Taraflar ayrı şehirlerde oturmakla birlikte gelişen ulaşım şartları ve kolaylığı nazara alındığında kişisel ilişki düzenlenirken "aynı şehir", "ayrı şehir" ayrımı yapılması gerekli bir unsur değildir. Bu bakımdan böyle bir ayrıma gidilmesi doğru olmadığı gibi, ortak çocuk ... 14.05.2015 doğumludur. Davalı baba ile çocuk arasında ayrı şehirlerde olmaları halinde sadece her yıl Temmuz ayında bir ay süre ile kişisel ilişki kurulmuştur....

    Aile mahkemesi hâkimi tarafından yapılacak işlem; - Davalının davranışları ve alışkanlıklarına yönelik iddialar araştırılmalı, - Davalı hakkında sağlık kurulu raporu alınmalı, -Aile mahkemesi bünyesinde bulunan uzmanlardan kişisel ilişki düzenlemesine yönelik sosyal inceleme raporu (SİR) alınmalı (4787 SK m. 5) -Deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı, kurulacaksa süresinin ne şekilde belirleneceği kararlaştırılmalıdır. Temyiz incelemesinde gözden kaçan sebepler dolayısıyla kişisel ilişki (TMK. m. 182 f. I) konusunda “eksik inceleme” ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması, reşit olmayanla cinsel ilişki ve fuhuş HÜKÜM : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarından mahkûmiyet, fuhuş suçundan beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş beraati ve sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ile fuhuş suçundan verilen beraat hükmünün ONANMASINA, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı, verilen karara karşı sadece kişisel ilişki yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). 4721 sayılı TMK'nın konuya ilişkin 323. maddesi;"Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." 324.maddesi ise; “Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

        Mahkememizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlaki yararları esas alınır. Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi düzenli ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa)'nın "Ailenin korunması ve çocuk hakları" başlıklı 41....

        nin 2018/1796 Karar sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, taraf vekillerinin temyiz yasa yollarına başvurma haklarından feragat ettiği, bu sebeple dosyanın 12/02/2019 tarihinde kesinleştiği, söz konusu boşanma davasında verilen şahsi ilişki ile bu davada talep edilen şahsi ilişki sürelerinin aynı olduğu, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte daha önce düzenlenen şahsi ilişki kararının icra edilebilir hale geldiği kanaatine varılarak, davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir....

        Keza, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.06.2004 tarihli ve 2004/4-337 E. - 2004/337 K. sayılı ilâmında da, bir yerdeki birden fazla ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin "işbölümü ilişkisi" olmayıp, yalnızca bir "iç ilişki" olduğuna değinilmiştir. Yukarıda zikredilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarından da anlaşılacağı üzere, uygulamada, bir yerdeki birden çok aynı tür mahkeme, örneğin birden çok asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki bakımından; bazen bu ilişkinin işbölümü ilişkisi olmayıp, yalnızca bir iç ilişki olduğuna değinilmiş, bazen de bu ilişki (geniş anlamda) işbölümü ilişkisi olarak nitelendirilmiş, ancak, bu işbölümü ilişkisinin, gerçekte bir iç ilişki niteliğinde olduğu da açıkça belirtilmiştir....

          Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK m. 323) Ana ve babadan herbiri diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanır veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilir veya kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/1- 2). Öte yandan kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır....

          Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek, çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Mahkemece, velayet hakkı davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davalı baba arasında, babalık duygularını tatmin edecek ve bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak ve yatılı olacak şekilde, daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı olduğu gibi yetersiz şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır. Davalı erkeğin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davalı erkeğin kişisel ilişki süresi dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Kişisel ilişki kararları süreklilik arz edecek şekilde kesin hüküm niteliği taşımazlar. Bu nedenle, çocukların üstün yararlarına, değişen durum ve koşullara göre önceden verilmiş kişisel ilişki kararları değiştirilebilir, kaldırılabilir; daha evvel kişisel ilişki kurulmamış ise kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilebilir. Ancak, kişisel ilişki kararları çocuğun üstün yararına uygun, çocuğun huzurunu tehlikeye sokmayan (TMK m. 324/2), açık, infaz sırasında kuşku ve duraksama uyandırmayacak şekilde (HMK m. 297/2) olmalıdır. Çocukla anne ve baba arasında kişisel ilişki kurulması kararı verilirken; göz ününde tutulması gereken temel ilke çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1,3; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır....

          UYAP Entegrasyonu