Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Tedbiren Teslimi-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalıların, çocuğun tedbiren teslimi kararına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalıların, çocukla kişisel ilişki kurulması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı baba, çocuğu ile babaanne ve dede arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir....

    ilişki kurulması doğru olmamıştır....

      in eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu kabul edilerek hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan açılan kamu davasının şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine, sanık ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan açılan davanın şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşmesine, atılı diğer suçtan beraatine Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükmün incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan verilen hükmün incelemesine gelince; Sanığa isnat olunan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun 5237 sayılı TCK.nın 104/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e maddesinde belirlenen 8 yıllık asli zamanaşımına tâbi olduğu ve sanığın sorgusunun yapıldığı 28.02.2006 tarihinden itibaren inceleme...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki kurulmasına karar verilen küçükler; ... 2002, ... 2010 doğumlu olup, her ayın birinci ve üçüncü haftası Cumartesi saat 09:00'dan Pazar saat 14:00'a kadar babaanne ile kişisel ilişki tesisi; yaşları itibariyla çocukların eğitim, durumunu olumsuz etkileyebileceği gibi davalı annenin de velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Torunlarla davacı arasında daha uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

            Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararı usul ve kanuna uygun olduğundan katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince; Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikâyete tâbi olduğu, mağdurenin 23.04.2008 günü sanıkla birlikte kaçtıktan sonra yakalandığı 03.05.2008 günü kolluğa verdiği beyanında, şikâyetçi olup olmadığına dair bir beyanının olmadığı, mağdurenin şikâyetçi olduğunu 08.07.2008 tarihli kovuşturma ifadesinde beyan etmesi karşısında, şikâyetin 5237 sayılı TCK.nın 73/1. maddesinde belirtilen 6 aylık sürenin içinde yapılması nedeniyle yargılamaya devamla sanığın zincirleme şekilde reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken soruşturmada şikâyetçi olmadığından bahisle düşme kararı verilmesi, Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin...

              Değerli çoğunluk tarafından temyiz, "kişisel ilişki ile sınırlandırıldığı için hükmün boşanma bölümü kesinleşmiş sayılacağından taraflar "dul" statüsüne geçmiş durumdadır. Aşağıdaki sebeplerle değerli çoğunluğun farklı düşüncesine katılamıyorum; a-Anlaşmalı boşanma davalarında fer'i hükümlerde oluşan çekişme hükmün bütününü sakatlar. Bir yandan çekişmeyi kabul edip bir yandan sanki "anlaşma varmış gibi" hükmün boşanma bölümünün kesinleştiğini kabul etmek çelişki oluşturur. b- Kişisel ilişki konusunda taraflara öneri sunmadan, bu öneri kabul edilmez ise davaya Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi hükümlerine göre devam edilmesi gerekirken yerel mahkeme hakiminin "kendine göre" re'sen kişisel ilişki düzenlemesi yapmasına pozitif hukuk normları icazet vermemektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (Sanıklar), çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (Sanık ...)...

                  verilen beraat kararları ile sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün ONANMASINA, Suça sürüklenen çocuk hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Oluşa uygun kabule göre olay tarihinde on beş-on sekiz yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun 5237 sayılı TCK'nın 104/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e, 66/2, 67/4. maddeleri gereğince sekiz yıllık asli ve ilave dava zamanaşımı süresine tabi bulunduğu ve suç tarihinden inceleme gününe kadar bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında bu suçtan görülen kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 27.03.2019...

                    KARŞI OY YAZISI Velayeti değiştirilerek, davalı babadan alınıp davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ile davalı arasında, kişisel ilişki "aynı şehir", "ayrı şehir" ayrımı esas tutularak farklı düzenlenmiştir. Davalı ile davacı annenin halen Ceyhan ilçesinde oturdukları anlaşılmaktadır. Tarafların halen aynı şehirde oturmaları ve başka yerlerde otursalar bile ulaşım şartlarındaki gelişmeler nazara alındığında kişisel ilişki düzenlenirken "aynı şehir", "ayrı şehir" ayrımı yapılması gerekli bir unsur değildir. Bu bakımdan böyle bir ayrıma gidilmesi doğru olmadığı gibi tarafların farklı şehirde oturmaları halinde kurulan kişisel ilişki tesisi de, babalık duygularını tatmine elverişli ve yeterli bir süre değildir. Her hangi bir ayırım yapılmaksızın her ayın belirli hafta sonları ve yazın bir ay süreyle baba ile çocuk arasında yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki tesisi, bundan beklenen amaca uygun düşer....

                      UYAP Entegrasyonu