Müşterek çocuk 2019 doğumlu Umut Emre'nin velayetinin anneye verildiği, baba ile çocuk arasında "her hafta sonu Cumartesi günü saat 10:00 ile 20:00" arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, yargılama sırasında ise yatılı olmak üzere farklı bir kişisel ilişki düzenlemesi bulunduğu, hükümde kişisel ilişkinin kısıtlı verilmesinin gerekçesinin açıklanmadığı, bu haliyle tesis edilen kişisel ilişki süresinin de yetersiz olduğu anlaşılmıştır....
sureti ile kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Karardaki boşanma ve velayet hükümleri taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olmakla, kadının istinafına konu çocukla baba arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi ile maddi ve manevi tazminat hükümleri yönünden istinaf incelemesi yapılması gerekmektedir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar kişisel ilişki düzenlenmesini hakimin takdirine bırakmışlardır. Mahkemece düzenlenen kişisel ilişkinin temyiz edilmesi anlaşmalı boşanma koşullarının ortadan kalktığı anlamına gelmez. Velayeti anneye verilen müşterek çocuk 4.4.2002 doğumludur. 4 yaşındadır. Küçükle baba arasında kurulan kişisel ilişki yetersizdir. Baba ile küçük arasında onun bedeni ve fikri gelişimine zarar vermeyecek biçimde gece yatısına kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması doğru olmamıştır....
bu aşamada çocuğun psikososyal, duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceği, benlik algısına zarar verebileceği, çocuğun söz konusu aşamalardan geçtikten sonra dede ile kişisel ilişkisinin değerlendirmesinin yapılmasının değerlendirildiği, bu aşamada kişisel ilişki kurulmasının uygun olmadığı'' şeklinde görüş belirttiği, davacı hakkında açılan ceza dosyaları ve davacının davalı baba hakkındaki suçlayıcı beyanları, çocuk Mert Efe'nin idrak çağında olmadığı da dikkate alındığında, çocuğun dedesi ile arasında kişisel ilişki kurulmasının bu aşamada çocuğun psikososyal, duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceği, benlik algısına zarar vereceği, bu nedenle çocuk Mert Efe'nin dedesi il kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfeaatine uygun olmadığı anlaşıldığından davacının çocuk Mert Efe'nin dedesi ile kişisel ilişki kurulmasının talebin reddine, karar verilmesi gerektiği gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."...
ın dinlenmediğini, derdestlik itirazlarının olduğunu ve değerlendirilmediğini, davacıların 9 yıldır torunlarını arayıp sormadıklarını, kişisel ilişkinin çocukların psikolojilerini bozacağını, boşanma kararında dahi babaları ile kişisel ilişki kurulmadığını, çocuklar ile davacılar arasında kişisel ilişki düzenlemesinin müvekkilinin ve çocukların hayatını tehlikeye sonuçlarının olduğunu, davacıların müvekkili ve çocukları kaçırmakla tehdit ettiğini, onları takip edip huzurlarına kaçırdığını, dava dilekçesindeki iddia ve vakıaların aynen tekrar ederek davanın basit bir kişisel ilişki tesisi davası olmadığını, bir annenin çocuklarının hayatta kalması ve sağlıklı bireyler olması için tek başına mücadele verdiğini, çocukların üstün menfaatinin kişisel ilişki tesisine yer olmadığına dair verilecek karar olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tarafların ortak çocukları ... ve ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı, babanın çocuklarla kişisel ilişki kurmasına engel teşkil edecek ve davanın reddini gerektirecek bir durumun ispatlanıp ispatlanmadığı ve kişisel ilişki sürelerinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, çocuğun annesi ile birlikte kaldığı, davacının işbu davayı açarak kişisel ilişkinin belirgin ve düzenli olmasını istemekte hukuki menfaatinin olduğu, bu nedenle çocuk ile babası arasında kişisel ilişki tesis edilmesinde hata olmadığı, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından çocuk 2 yaşına gelene kadar ve 2 yaşından sonrası için aşamalı kişisel ilişki tesis edilmiş ise de, değişen koşullara göre müşterek çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceği için bu şekilde yaşa bağlı olarak kademeli kişisel ilişki kurulması hatalı olduğu gibi her hafta pazar günü olacak şekilde kişisel ilişki tesisinin de annenin velayet hakkına engel olacağı, ancak gün içinde 3 saat kişisel ilişki tesisinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ortak çocuğun henüz çok küçük olduğu, bu nedenle baba ile yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulması yerinde ise de, ortak çocuğun babadan uzun süre ayrı kalmasının çocuktaki aidiyet duygusunun sarsılmasına neden olabileceği, yatısız şekilde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatleri dikkate alındığında, ilişki süresinin yetersiz olduğu, babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisini ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun saatleri kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiği, çocuk ile baba arasında yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulması yerinde ise de, her hafta sonunu kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının hem çocuğun yararına olmayacağı, hem de velâyet sahibi olan annenin velâyet hakkını kullanmasında zorluklar çıkacağı, bu nedenle her hafta sonunu kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle, tarafların...
Üçüncü kişilerin koşulları gerçekleştiği taktirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak kişisel ilişki süresi aile bağlarını güçlendirmek ve geliştirmeye elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır. Davacı amca ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması, her ne kadar babanın ölümünden sonra anne ile amca arasında babadan miras kalan taşınmazlarla ilgili sorun yaşandığı belirtilse de, kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmadığı, kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi veya davacının bu hakkı amacına aykırı şekilde kullanması durumunda kişisel ilişkinin kaldırılması veya koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği hususları dikkate alındığında ve de uyuşmazlığın çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil dosyada bulunmadığından doğrudur....