Hukuk Genel Kurulu 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da açıklanan gerekçelerle temyiz ve karar düzeltmede de bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda hükmedilen yıllık nafaka miktarı 1000 YTL’yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün l. bentte gösterilen nedenle şahsi ilişki yönünden ONANMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle nafaka yönünden miktarı itibariyle kesin hükme yöneltilen temyiz dilekçesinin REDDİNE, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.07.2006 pzt....
Hukuk Genel Kurulu 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da açıklanan gerekçelerle temyiz ve karar düzeltmede de bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda hükmedilen yıllık nafaka miktarı 1000 YTL’yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. SONUÇ:Temyiz olunan hükmün 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle miktarı itibariyle kesin hükme yöneltilen temyiz dilekçesinin REDDİNE, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.06.2006 (Pzt.)...
Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da temyizde bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceği açıklanmıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda nafaka artışının yıllık tutarı 2008 yılı için geçerli olan kesinlik sınırı 1250 TL'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple tazminatlar yönünden ONANMASINA, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple nafaka yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcın yatıran davacıya geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2009 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Nafaka borcunu ödememek eyleminden borçlu ...’nin yargılanması sonucunda, şikayet dilekçesinde hangi aylara ait nafaka alacağının talep edildiğinin açıkça yazılmadığından adi nafaka borcunun ödenmemesinin suç teşkil etmediği anlaşılmakla beraatine dair Ödemiş İcra Mahkemesinin 10.4.2009 tarihli ve 2008/1460 esas, 2009/857 sayılı kararına karşı müşteki vekilince yapılan itirazın kabulü ile Ödemiş İcra Mahkemesinin anılan kararının kaldırılmasına ilişkin Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesinin 18.5.2009 tarihli ve 2009/388 değişik ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Tebliğname ile; Yargıtay 16....
takip tarihine kadar muaccel hale gelen 10 aylık birikmiş nafakanın muaccel olduğu, takipte de 10 aylık birikmiş nafaka alacağının talep edildiği, şu halde alacaklı tarafından fazladan talep edilmiş bir nafaka alacağının bulunmadığı, icra takip dosyasında dayanak mahkeme ilamı olarak 1....
Hukuk Dairesi'nin son içtihatlarında, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Ancak müşterek çocukların okul masraflarının karşılanması İİK'nın 33. maddesine uygun bir itfa olarak kabul edilemez. Bahse konu ödemeler ahlaki bir borcun yerine getirilmesi niteliğinde olduğundan nafaka borcundan da düşülemez....
İcra Müdürlüğünün 2019/146748 esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, sanığın dava tarihinden karar tarihine kadar olan birikmiş nafaka borçlarını ve 2019 yılı Ekim ve Kasım aylarına ait birikmiş nafaka miktarlarını ödemediği gerekçesiyle şikayette bulunulduğu ve sanık tarafından verilmiş herhangi bir taahhüdün bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun 2004 sayılı Kanun'un 344. maddesinde düzenlenen nafaka hükümlerine uymamak suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, 2-Kabule göre de; sanığa icra emrinin tebliğ edildiği tarihinden itibaren işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcu bulunması gerektiği, sanık müdafiine 18/12/2019 tarihinde yapılan icra emri tebliğinden sonra, 2018 yılı Ekim - 2019 Kasım aylarına ait birikmiş 11.200,00 Türk lirası nafaka yükümlüğünü yerine getirmediğinden bahisle şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, işleyecek aylık nafaka talebinin bulunmadığı, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden...
Davalı vekili 25.05.2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;ilk derece mahkemesince verilen kararın vicdani kanaate uygun olmadığını ,davalının nafaka ödeme gücünün bulunmadığını bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 5.880,00- TLdır. Buna göre; arttırılan nafaka miktarı aylık 125,00- TL'dan yıllık 1.500,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka arttırım miktarı yıllık beşbinsekizyüzseksen -TL'nı geçmemektedir....
Davacı dava dilekçesinin açıklamalar kısmında, davalı kızına olan nafaka ödeme yükümlülüğünün “Almanya Mönchengladbach Asliye Mahkemesi -Aile Mahkemesinin- 26.03.2015 tarihli 26 F 47/17 sayılı kararı” ile 2016 yılı Eylül ayından geçerli olmak üzere kaldırıldığını, bu kararın kesinleştiğini beyan etmiş, sonuç ve istem kısmında ise mahkeme adı ve numarası belirtmeksizin “Yabancı mahkeme tarafından verilen nafaka ödeme zorunluluğunun kaldırılması ve tarafından fazladan ödenmiş nafaka bedeli olan 3.756,00 Euro, mahkeme masrafı ve faiz için 1.430,58 Euro ve 2.261,91 Euro bedelin davalıdan tahsili kararının" tanıma ve tenfizine karar verilmesini talep etmiş, ancak dosyaya dava dilekçesinde bahsi geçmeyen “......
Dairemizce yapılan değerlendirmede; İncelenen icra dosyasına göre davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine nafaka alacağına ilişkin olarak takip yapıldığı, icra müdürlüğünce işleyen nafaka ve birikmiş nafakanın tamamı için borçlunun almakta olduğu emekli maaşının tamamı üzerine haciz konulduğu, Yargıtay 12....