Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin son içtihatlarında, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Aksi düşünce, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin davalı taraf ile anlaşarak davalının ev kirasının nafaka borcuna mahsuben ödediğini, başka harcamalar da yaptığını, bu miktarların da nafaka borcundan indirilmesi gerektiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirtmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2020/8580 Esas sayılı dosyasında alacaklının 08/11/2012 ile 08/03/2020 tarihleri arasındaki nafaka alacaklarına yönelik takip başlattığını, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün 2020/3315 Esas sayılı dosyasında 08/07/2009- 07/02/2013 tarihleri arasındaki nafaka alacağına ilişkin talep yapılmışsa da dosya yenilendikten sonra tüm birikmiş nafaka alacaklarına dair talep açıldığını, icra müdürlüğünün de dosya hesabında 01/10/2010 ile 01/02/2020 tarihleri arasındaki nafaka alacağını hesap etiğini, her iki icra dosyasında da 08/11/2012- 01/02/2020 tarihleri arası nafaka alacağına ilişkin olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün 2020/3315 Esas sayılı dosyasında devam eden aylara ilişkin talebinin olmadığını beyan ettiğini, ancak devam eden aylara ilişkin nafaka hesabı yaptırdığını ve haciz işlemi uygulandığını, ayrıca aynı dönemin İstanbul Anadolu 20....

Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarıyla, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu yeni uygulamalarla yine objektif kriterlerle yumuşatılmış olup, son içtihatlarda nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunun düşünülmesi hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir....

Takibe konu nafaka ilamı bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlardan olmadığı, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlunun zimmetinde tahakkuk edeceği, takip tarihi olan 09/07/2021 tarihinden geriye doğru 10 yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zaman aşımına uğradığı, bu ilkeler doğrultusunda davacı borçlunun nafaka borcunun tespiti için bilirkişiden rapor aldırılmış, bilirkişinin 04/11/2022 tarihli hüküm kurmaya yeterli ve elverişli raporu uyarınca davacı borçlunun müşterek çocuk Mert Yeşilyurt'un birikmiş nafaka alacağının 22.581,49 TL, işlemiş faizin ise 12.457,80 TL, müşterek çocuk Merve Yeşilyurt'un birikmiş nafaka alacağının 37.550,74 TL, işlemiş faizin ise 14.492,29 TL olmak üzere toplam birikmiş nafaka ve işlemiş faiz miktarının 87.082,33 TL olduğu, davacı borçlu tarafından bir ödeme iddiasının bulunmadığı görülmüştür....

İş bu nafaka hükmüne dayanılarak alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhine başlatılan icra takibinde, takip tarihindeki güncel nafaka alacağının hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 10/09/2013 tarihli raporda; 01.02.2001 -//- -30.08.2013 tarihleri arasında mahkeme ilamı gereğince her yılın 1 Temmuz ve 1 Ocak tarihlerindeki TÜFE artış oranlarını esas alarak yaptığı hesaplamada, bu tarihler arasındaki birikmiş nafaka alacağı, 1.048.919,32 TL, birikmiş faiz alacağı ise 448.277,97 TL olmak üzere, toplam 1.497.277,97 TL nafaka alacağı bulunduğu belirlenmiş ve bu belirlemeye göre icra emri tanzim edilmiştir....

    Sıra (c) bendinde iflasın açılmasından önceki son 1 yıl her türlü nafaka alacakları ibaresinin “ hacizden önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş nafaka alacakları” şeklinde anlamak gerekir. Bu durumda mahkemece, İİK'nın 101/2. maddesi uyarınca ilama dayalı birikmiş nafaka alacaklarının ancak bir yıllık süreye tekabül eden kısmının imtiyazlı alacak olduğu hususu gözetilmeksizin birikmiş nafaka alacağının tamamını kapsar şekilde İİK'nın 101 ve 206. maddelerine uygun araştırma yapılmaksızın yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Bunun dışında sıra cetvelinde imtiyazlı alacakları düzenleyen İİK.nun 206.maddesinde de nafaka alacaklarının imtiyaz tanınan alacaklardan olduğu yasada açıkça yer almış, aynı yasanın 344.maddesinde cari nafaka alacağının ödenmemesi tazyik hapsi ile yaptırıma bağlanmıştır. Yasa koyucunun gerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu gerekse İcra İflas Yasasında yer verdiği bu düzenlemeler ile diğer aile hukukuna ilişkin ilamlardan farklı olarak nafaka alacağının takibe konabilmesi için kararın kesinleşmesi şartını aramadığı, aksine nafaka kaynaklı ilamlara karşı icranın geri bırakılması usulünün de uygulanamayacağını açıkça hükme bağlamak ve nafaka alacağının tahsilini pek çok uygulamadan istisna tutmak suretiyle ayrıcalık tanıdığı, buna göre kanun koyucunun amacının nafaka alacağının niteliği itibariyle nafaka alacaklısı yönünden zaman açısından mağduriyet yaratmamaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır....

      yapılan takip sonrasında müvekkilinin icra dosyasına 6.360,00 TL ödeme yaptığını, bu ödeme sonrasında aylık nafaka miktarının davalı tarafından şahsi hesabına aktarıldığını, davalı vekili tarafından 08/09/2018 tarihinde icra dosyasında "mahkeme ilamı gereği nafaka bedeli 2018 yılı nafaka döneminin ÜFE oranında arttırılması" talebinde bulunduğu, Fatsa İcra Müdürlüğünün 14/09/2018 tarihli kararıyla "alacaklı vekilinin talebi ve ilam gereğince karar tarihi Ağustos ayı olması sebebi ile TÜİK 2018 Ağustos ayı yıllık ÜFE oranının 32,13 olduğu anlaşılmakla ayrı ayrı nafaka 350,00 TL' sı olup 112,45 TL artışla 462,34 XX 599/08/2018 tarihi itibari ile arttırılmasına" şeklinde karar verildiği, müvekkili tarafından yapılan bu işleme karşı Fatsa 2....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/481 Esas 2018/333 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşma protokolüne göre, müvekkilinin davalı için aylık 1.125,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için aylık 375,00 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, boşanma kararının 12/06/2018 tarihinde kesinleştiğini, davalı tarafça Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2020/4271 Esas sayılı dosyası ile birikmiş nafaka alacağının tahsili için takip başlatıldığını, davalının boşanma kesinleştikten sonra bankada kendi adına hesap açtığını, müvekkilinin nafaka bedellerini bu hesaba yatırmasını istediğini, müvekkilinin ilk nafaka ödemesini 06/07/2018 tarihinde yaptığını, müvekkilinin her ay düzenli olarak nafaka borcunu ödediğini, 27/09/2019 tarihinde taraflar arasında bir anlaşma protokolü imzalandığını ve davalının kendisine ödenen aylık nafaka miktarından vazgeçtiğini kabul ettiğini, müvekkilinin bundan sonra müşterek çocuk için 2019 yılı Ekim ayından itibaren nafaka yatırdığını, ödenmemiş nafaka...

      Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararı ve icra dosyası incelendiğinde maddi ve manevi tazminatların alacak kalemlerinde olduğunu, icra müdürlüğünün hatalı işlemi nedeniyle nafaka alacaklarına tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığını, mahkemece bu durumun hiç değerlendirilmediğini, her ne kadar cari nafaka için emekli maaşından kesinti yapılabilmekte ise de birikmiş nafakalar için İİK'nın 83.maddesinin uygulanmasının zorunlu olduğunun Yargıtay kararlarında belirtildiğini, iki çocuk için 300 TL'nin müvekkilinin emekli maaşından kesildiğini, birikmiş nafaka alacağı için de 1/4 oranında kesinti yapıldığını, birikmiş nafaka alacağı için borçlunun muvafatinin bulunmasının gerektiğini ve müvekkilinin maaşından kesinti yapılmasına muvafakatinin bulunmadığını, müvekkilinin mağdur edildiğini, birikmiş nafaka alacağı için İİK'nın 83.maddesinin uygulanmasının gerektiğini, müvekkilinin emeklilik maaşında cari nafaka...

      UYAP Entegrasyonu