Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının mahkemece belirlenen nafakaları keyfi olarak süresinde ve tam ödememesi nedeniyle nafakaların tahsiline yönelik icra takibi yapıldığını, davacının, müvekkilinin çalıştığını bilerek yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini, davacının anlaşmanın üzerinden çok uzun bir zaman geçmeden kabul ettiği nafaka miktarlarının azaltılması yönünden bu davayı açtığını, nafakanın indirilmesi ve kaldırılmasının hakkaniyete uygun olmayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; '' Davacı vekili müşterek çocuklar lehine hüküm altına alınmış bulunan iştirak nafakasının indirilmesi, davalı lehine hüküm altına alınmış bulunan yoksulluk nafakasının ise kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Müşterek çocukler T1 ve Merve Gamze Kayabaş'a iştirak nafakasının tayin olunduğu 2015 yılından bu yana dört yaş büyümüş, infak/iaşe/eğitim giderleri artmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayınladığı..... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/181 Esas- 2008/60 Karar sayılı, 09.11.2009 kesinleşme tarihli karar ile boşanmışlar, davacı lehine mahkemece aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davacı lehine hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası 75,00 TL artırılarak aylık 275,00 TL ye yükseltilmiştir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 10.10.2006 tarihli ilamla boşanmışlar, boşanma ilamı 12.12.2007 tarihinde kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 13.10.2015 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....
, davacının kendisinin ve müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiğini belirterek, davanın kabulü ile, davacı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar lehine ise aylık 300'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayınladığı .... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. O halde, mahkemece yapılacak işin; davacının sosyal ve ekonomik durumu ile davalının ihtiyaçları karşılaştırılarak, önceki nafaka takdirinde kurulan dengeyi koruyucu, davalının ihtiyaçlarını asgari ölçüde karşılayacak, davacının geliri ile de orantılı olacak şekilde,artırılan yoksulluk nafakası miktarı ....’in yayınladığı .... oranında artırım yapılması olup, bu husus nazara alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; taraflar arasında görülen . Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/108 esas 2009/59 karar sayılı artırım ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk. için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, işsiz olduğunu, çocuğun okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda;taraflar ........2011 kesinleşme tarihli karar ile boşandıkları,davacının 01.01.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı aldığı anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı, davacının ölüm aylığı aldığı nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka miktarı yüksektir....
Nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. O halde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, yoksulluk nafakasında artışın yapıldığı tarihten itibaren geçen süreçte paranın satın alma gücünün azaldığı hususları gözetilerek, yoksulluk nafakasının hakkaniyete uygun olarak TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasına ilişkin artırım talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların .... Aile Mahkemesi' nin 2009/903 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, davalının müvekkili ve müşterek çocuklara nafaka vereceğini söylediği halde nafaka vermediğini belirterek davacı anne için 250 TL yoksulluk nafakası, 2004 ve 2008 doğumlu müşterek çocuklar için 400' er TL iştirak nafakası istemiştir. Davalı, davacının boşanma protokolü ile nafaka talep etmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....