WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, müşterek çocuk için talep edilen nafaka yoksulluk nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada müşterek çocuk için talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, iştirak nafakası mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; müşterek çocuk Batu için takdir edilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir. Bununla birlikte, hükmedilen nafakaların yıllık artış oranına ilişkin yerleşmiş Yargıtay uygulamaları gözönünden bulundurularak, "ÜFE" oranında artışına hükmedilmesi gerekirken "TEFE" oranında artırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Bandırma 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2004/9 Esas sayılı ve 22.03.2005 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 125,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 50,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı ve müşterek çocuk lehine boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasını ve nafakaların...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde; boşanma davasında davacı için hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuklar için hükmedilen 100 TL ve 150 TL iştirak nafakasının, aradan geçen zamanda yetersiz kaldığı ileri sürülerek, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının 400 TL'ye ve 450 TL'ye artırılması talep ve dava edilmiştir. Davalı; talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....

        Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 25.05.2005 kesinleşme tarihli karar ile boşanmışlardır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. Hal böyle olunca; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde ... nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

          Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/2011 Esas sayılı ve 22.05.2008 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına karar verildiğini, müşterek iki çocuğun velayetlerinin ise davalıya bırakıldığını; Tekirdağ Aile Mahkemesinin 2014/621 Esas sayılı ve 22.01.2015 tarihli kararı ile müşterek iki çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, iştirak nafakasına hükmedilmediğini; davalının çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, yoksulluk nafakasının da yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek iki çocuk için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine ve her yıl TEFE oranında artırılmasına veya yoksulluk nafakasının kesilip müşterek çocuklara aylık 750,00'şer TL iştirak nafakası bağlanmasına ve her yıl TEFE oranında artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            , küçük ... belirlenmiş olan aylık 100 TL iştirak nafkasının 700,00 TL'ye ve küçük ....r için belirlenmiş olan aylık 100 TL iştirak nafakasının da 500 TL'ye yükletilmesini ve ayrıca belirlenen nafakalarının ileriki yıllarda dava tarihine tekabül eden tarihlerdeki .... oranında arttırılmış şekliyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davalı davacı erkek , kadın lehine verilen ve kesinleşen 300 TL yoksulluk ve 300 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını olmadığı takdirde indirilmesini dava etmiş, davası reddedilmiş, karar davalı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Kaldırılması ya da indirilmesi talep edilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Davacı tarafından aylık 300 TL iştirak nafakasının 750 TL ye 300 TL yoksulluk nafakasının aylık 1000 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 460 TL sına yükseltilmesine, yoksulluk nafakasının ise 500 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından artışa yönelik olarak da istinaf edilmiştir....

              Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. 176/4.maddesinde ise; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı.... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların boşanma ilamı 06.02.2014 tarihinde kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 400 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 18.01.2016 tarihinde açılmıştır....

                Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, yoksulluk nafakası artırılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının yanında, ülkedeki ekonomik gelişmeler (paranın satın alma gücündeki kayıp ve bu hususun taraflara etkisi) de gözönünde tutulmalıdır. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı lehine yoksulluk nafakası yönünden artırılan miktar fazladır....

                  Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. İştirak ve yoksulluk nafakaları uyuşmazlığa ve somut olayın özelliklerine göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Kamu düzenine ilişkin olan ve temelinde ana-babanın bakım borcunun bulunduğu iştirak nafakası çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderleri kapsamaktadır. Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (TMK m. 328). Hâkim tarafından hükmedilecek iştirak nafakasının miktarının tayininde çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınacaktır (TMK m. 330). Ayrıca durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır (TMK m. 331)....

                    UYAP Entegrasyonu